37.

424 37 46
                                    

İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
...

Ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıdan çıktım. Oflaz motora yaslanmış beni bekliyordu

Bugün ev bakmaya gidecektik. Dün telefondan bir emlakçıyla konuşmuş , bugün gelip görebileceğimizi söylemişti. Motora ikimizde bindiğimizde çalıştırdı ve emlakçıya doğru sürmeye başladı.

...

Emlakçının önüne geldiğimizde Oflaz motoru durdurdu. Motordan indik ve içeriye girdik. İçeride bizim yaşlarımızda olduğunu tahmin ettiğim bir kadın ve kırklı yaşlarda bir adam vardı. İçeriye girmemizle masalarından kalkarak bizleri karşıladılar. Adam elini bana uzatarak

"Hoşgeldiniz. Elzem hanımdı değil mi dün konuşmuştuk"

Sanki biz olduğumuzu bilmiyormuş gibi

Gözlerimi devirmemek için kendimi sıktım ve sahte bir tebessümle elini sıktım

"Öyle"

"Buyrun ayakta kaldınız oturun lütfen"

Oflaza kısa bir bakış attığımda zaten bana bakıyor olduğunu gördüm. Gözlerimle koltuğu işaret ettiğimde , karşı koltuğa oturdu , benimde oturmamla

"Öncelikle nasıl bir ev aradığınızı sorabilir miyim? Deniz manzaralı mı? Büyük ve şahşahalı mı? Dışarıdan bakıldığında dönüp bir daha bakılacak türden mi mesela?"

"Farketmez"

"Nasıl yani Elzem hanım?"

Gözlerimi devirmekten çekinmedim bu sefer

"Çok göze çarpıcı , büyük bir ev istemiyorum. Sessiz ve sakin bir yerde olsun . Büyüklüğü önemli değil. Hatta korkutucu bile olabilir. İnsanlar baktıklarında korkup daha bakmak istemeyecek türden bir ev de olabilir"

Sözlerimle bitirmemle Oflazın kıkırdamasını duydum. Kaşlarımı çatıp ona baktım . Ne var manasında kafamı salladığımda. Gülerek önüne döndü. Oflazın arkasında , varlığını daha yeni farkettiğim kadın ise Oflazın gülüşüne bakıp tebessüm etti

Gözlerimi devirip, adama döndüm. Bir an önce şu işin hallolmasını istiyordum

"İstediğinize benzer bir evimiz var. Deniz kenarında. Pek işlek bir yerde değil. Tam dediğiniz gibi sessiz bir yer. Tek sorun çok fazla hayvan var evin çevresinde. Bu yüzden pek istenmiyor evimiz. Fazla kedi ve köpek geliyor , tek sorunu bu onun dışınde hiç bir sorunu yok"

Ciddi miydi bu insanlar? Sırf hayvan var diye almamışlar mıydı yani? Söylenecek çok sözüm vardı aslında . Mesela insanlar neden bu kadar bencillerdi?
Ya da neden merhametsizler? Bu dünyada sadece biz insanoğulları yaşamıyorduk. Hayvanlarla ve daha bir çok canlıyla bu hayatı paylaşıyorduk. Ve insanların bu iğrenç düşünceleri, iğrenç zihniyetleri midemi bulandırıyordu. Ne kadar çok insan tanıdıysam hayvanları daha çok sevmiştim..

Çünkü hayvanlar her zaman iyilerdi. Sorgu , sual yapmazlardı. Seni yargılamazlardı. Senin hakkında iğrenç şeyler düşünmezlerdi. Hiç bir insanoğlunun kalbi bir hayvanın kalbi kadar etmezdi...hayvanlar , insanoğulları gibi merhametsiz değillerdi. Üzgünsen hisseder , sen farketmesende bir şekilde yanında olduğunu belli etmeye çalışırlardı..

Bakışlarımı adama yönelterek

"Benim için sorun teşkil etmiyorlar. Alıyorum evi"

Elzem|| Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin