21.

545 48 4
                                    

"Kendi halinde, oldukça normal davranan, yüz çizgilerinden kırklarında olduğunu düşündüğüm bir adamla göz göze geldik. Ben bir kaç defa kafamı çevirsem de, o gözlerini üzerimden hiç çekmedi. Kıyafetlerinden anladığım kadarıyla misafirdi orada, hasta demeye dilim varmıyor şimdi. Önce biraz çekindim, sonra cesaretimi toplayıp küçük adımlarla yaklaştım yanına. 'Sigara versene' dedi hemen. Sigarayı uzatırken 'neden buradasınız?' demiş bulundum. Sigarasını yaktı, tekrar gözlerini dikti üzerime. Kırpmıyordu bile, ürkmedim desem yalan olur. 'İyi günler' dileyerek uzaklaşmaya karar verdim. 'Belki de yanlış bir soru sormuşumdur. Belki canını sıkmışımdır ya da ne bileyim adam deli işte!' diye geçirdim içimden. 'Sen neden burada değilsin?' diye bağırdı arkamdan. Öyle bir bağırdı ki, arkamı dönmeye korktum. Cinnetle bağırır gibi.. Döndüm yüzümü, olduğum yerde, yaklaşmadan baktım yüzüne. Bu sefer sesini daha da yükselterek, tekrarladı; 'Sen neden burada değilsin? Onca sahtekarın, onca vicdansızın, onca ihanetin içinde durabilmeyi nasıl başarıyorsun ? Çocukların vurulduğu, çiçeklerin koparıldığı, sevgilerin harcandığı, umudun tükendiği, renksiz, yapay bir dünya var dışarıda. Uyuşmadan uyum sağlayamadığım, gürültüsünden uyuyamadığım. Kirli, kibirli, kaba bir dünya var. Çıkarları uğruna seni çakıyla son model bir arabayı çizer gibi çizecek binlerce insan var. Kanını emecek bir sürü vampir. Sana kullanılıp, köşeye atılmış pis bir mendil gibi hissettirecek bir sürü katil... Sen neden burada değilsin?"

....

Kitabı çantaya koyarak , denizi izlemeye başladım. Kitaplar her zaman iyi gelirdi bana. Bazen bazı satırlarda kendimi bulurdum. Bazen gerçekleri yüzüme vururdu ve bazende yeni dünyalara açılan kapılar keşfederdim. Kitaplar iyiydi işte iyi gelirdi bana...

Bazen kendimi çözemiyorum. Beklentisiz yaşamanın verdiği bir boşluktayım. İyi miyim, değil miyim bilmiyorum..Sürekli düşüyorum ama umursamıyorum. Bir el uzansın tutunayımda istemiyorum. Kimsenin yakacak bir can bulamayacakmışcasına yakmak istiyorum canımı . Başkalarında değil , kendimde yenilmek istiyorum

Ben hiç bir zaman kendimle gurur duymadım. Yaptığım hataları hep tekrar ve tekrar yaptım. Sözlerimi tutamadım. Kimsenin istediği kişi olamadım. Doğum günlerimi hiç kutlamadım. Hayatımdan çıkan insanların peşinden koşmadım. Tam ihtiyacım olduğunda beklediğim mesajı almadım. Konuşmam gereken yerlerde hep sustum. Değer verdiğim eşyaları hep kaybettim. Önemsediğim insanları kaybettim. Kendimi çoğunlukla kaybettim...

Çok çabaladım ama yapamadım. Yaşamak istemedim ve zaten hiç yaşayamadım...

Düşüncelerimden ayrılmama sebep olan şey yan tarafımda bulunan taşa ağlayarak bir çocuğun oturmasıydı. Cebimden sigara paketini alarak içinden bir dal alıp yaktım.

Ölmeyi başaramadıysanda bir gün bu illet yüzünden geberip gidiceksin

Sigaranın dumanını içime çekerek kafamı göğe kaldırıp içimdeki zehirli dumanın özgür kalmasına izin verdim. Yan tarafıma bir bakış attığımda çocuğun denizi izlediğini gördüm. Ona baktığımı farkettiği zaman minik elleriyle gözlerini sildi

"Neden ağlıyorsun küçük"

Çocuk bana kısa bir göz atıp geri denizi izlemeye devam etti

"Ağlamam ben"

"Demin gördüm ağlıyordun ama"

"Ağlamadım ben . Gözüme bir şey kaçmıştı sadece. Hem erkek adam oldum ben ağlamam "

"Erkek adamlarda ağlar çocuk. Ağlamak kötü bir şey değildir"

Çocuk denizde olan bakışlarını bana çevirip dikkatini tam anlamıyla bana vermişti

"Gerçekten mi"

"Gerçekten"

"Ama neden babam bana her ağladığımda "Karı gibi ağlama lan erkek adam ol" diyor"

"Baban biraz it herifin tekine benziyor küçük"

"Öyle deme. Bana bağırıyor bazen dövüyor. Ama beni çok seviyor , biliyorum."

Elimdeki izmariti yere attım.

"Neden ağlıyordun?"

"Arkadaşlarımla körebe oynuyordum. Bu yüzden eve geç kaldım. Babamda tokat attı. Hep böyle yapıyor. Ama olsun o beni yinede seviyor. Ders alıp bir daha yapmamam için yaptı biliyorum"

Pezevenk herif

Çocuk ayaklanıp cebinden bir çikolata çıkararak bana uzattı. Anlamayarak ona baktığımda

"Bu çikolatayı babama almıştım bugün doğum günü. O benimkini bilmez ama ben onunkini biliyorum. Ona vermekten vazgeçtim. Senin daha çok ihtiyacın var gibi görünüyor"

Çikolatayı ellerimin arasına koyup arkasına dönüp uzaklaşmaya başladı. Ve birden durup arkasına dönerek

"Gözlerin çok güzel ağlayarak onları üzme"

Diye bağırıp koşarak uzaklaştı. Yüzümde oluşan silik tebessümle arkasından uzunca baktım

Tatlı velet

Gözümden bir damla yaş düştüğünde hemen sildim

Çocuklara ders veriyorsun ama tam tersini yapıyorsun

Çocuğun o hali bana küçüklüğümü hatırlatmıştı

....

"Baba"

Çatık kaşlarını bilgisayardan alıp bana çevirdi. Yanına yavaş ve ürkek adımlarla ilerleyip , arkama sakladığım resmi ona verdim

"Nasıl olmuş? Bizi yaptım. Bugün doğum gününmüş ,annem arkadaşıyla konuşurken duydum"

Resme bir iki saniye göz atıp anında buruşturup masanın yanında bulunan çöp kovasına attı.

"Olmamış. Üstelik sen utanmıyor musun insanları izinsiz dinlemeye!"

Takıldığı nokta bu muydu yani. Ona yaptığım resmi sevmemiş miydi? Çok mu çirkindi?

Aniden ayağa kalkarak beni kolumdan tuttu ve merdivenlerden aşağı sürüklemeye başladı. Yaşlar akmak için gözümü zorluyordu.

Bodrum katına geldiğimizde kapıyı açıp beni odaya itti.

"Biraz burda kalda aklın başına gelsin . İnsanları izinsiz dinlemek neymiş öğrenmiş olursun"

Kapıyı üzerime kilitleyerek, beni orada öylece bıraktı.

"Baba!"

"Baba! Lütfen bir daha yapmıyacağım!"

"Baba lütfen! Karanlıktan korkuyorum baba!"

"Baba özür dilerim lütfen bir daha yapmıyacağım!"

"Söz veriyorum baba!"

"Burası çok karanlık baba lütfen..baba lütfen"

Yere çökerek kapıya dayanarak dizlerimi kendime çektim

Neden? Neden? Ben naptımki? Sadece ona hediye vermek istemiştim..

Bu kadar kötü biri miyim?

Ben iyi bir kız değilim. Kimse beni sevmiyor. Neden sevmiyor?

Kafamı kapıya yaslayıp gözlerimi kapattım ve kendimi karanlığa teslim ettim..

....

O zamanlar karanlık en büyük korkumken şimdi en yakın dostumdu.

Kayalıklardan kalkıp , üzerimi silkeledim. Çocuğun verdiği çikolatayı açıp yiyerek eve yürümeye başladım..

Elzem|| Yarı TextingWhere stories live. Discover now