Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Melek için küçük bir kolaj
Kırmızı rujumun üstüne 3 kat daha ruj sürdükten sonra aynaya baktım. Her zaman ki gibiydim. Yakıyorsun be kızım. Kombinimle rujum çok iyi gitmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Meleğ'in kombini)
Belime silahımıda yerleştirmiştim işte şimdi kendim olmuştum. Bugün hem yeraltı dünyasında hem de iş dünyasında liderlik koltuğuna ben oturacaktım. Bunun için Londra'dan döndüm ve pişman olacağımı da sanmıyorum.
Son olarak parfümümü de sıktım ve korumalara güvenliği kontrolsüz bırakmamasını söyleyip arabama bindim. Dikiz aynasından kendimi son kez süzdükten sonra gaza bastım ve şarkımı son ses açtım.
(Medyada sorun var alttaki şarkıyı açabilirsiniz.)
....
Şirketin önünde durup şirketi biraz inceledim. Uzun zaman olmuştu gelmeyeli. Gelişmişti biraz ama bensiz hala eksik. İçeriye doğru yürüdüm. Kapıdan içeriye girdiğimde topuklularım şirketi inletiyordu.
Herkes beni görünce başını eğdi. Eğmeseler neler olacağını kendileri bilirdi zaten. Danışman kızın yanına gittim. Toplantının katını öğrendim ve asansöre bindim.
....
Ateş'ten
1 saat önce
"Volkan zırvalamayı kes. Kimse benim koltuğumu elimden alamaz. Bahsettiğin kişi adam bile değil kadın zaten. Gelsin de alsın hadi sıkıyorsa."dedim. Volkansa hala bana gitmemi söylüyordu.
"Abi ben uyarımı yaptım. Kadın alev fışkırtıyormuş gözlerinden. Sabahtan beri herkes korku içinde bekliyor. Kadın seni zorlayacak bence sen inat etme yurtdışına geri dön benden söylemesi."
Sinirle yumruklarımı sıktım. Bu herif hala neyden bahsediyordu. Bir kadın mafya bile olsa koskoca Ateş mafyayı mı yerle bir edecekti. Bu imkansızında üstünde.
"Siktir git Volkan."dememle hemen gitmişti. Neden dert ediyorum ki zaten bir şey olsa kendini mafya sanan o kadına olur bana değil.
....
Melek'ten
Şimdiki zaman
Kat 56'da indim ve yine şirketi inleten topuklularımla toplantı odasına girdim. Ben girer girmez herkes yine başını öne eğmişti. O hariç. Bana meydan mı okuyordu o herif?
"Meydan mı okuyorsun?"
Dedim ela gözlerimi koyu kahve gözlerine dikerek.
"Evet hemde hodri meydan."
Dedi ve gözleriyle alay eden bir bakış attı. Bu bakış hiç hoşuma gitmemişti.
"Vay vay cesurmuşsun ama bana meydan okuyanların sonu belli."dedim yeniden meydan okurcasına.
"Neymiş?"dedi alay edercesine
"Cehennemi mumla arattıran bir son."dedim sadist bir gülüş atarak. Koltuğundan kalktı ve dibime girdi. Gözlerini gözlerime dikti. Ne yapmaya çalışıyordu?
"Hiç merhametim yoktur YERALTI MELEĞİ."
Kendini ne sanıyordu ki? Aptal herif. Kendi sonunu getiriyor. Yarım bir gülüş attım.
