"ARKAMDAKİ SİLAH"

188 6 0
                                    

Açıkçası yakışıklı adamdı. Şimdi hakkını yemeyelim karizma Allah katında. Ama onunla tanıştığıma hiç memnun olmamıştım. Ben yokken burayı o kontrol etmişmişte. Kendini patron sanmış yazık. "Ateş Bey patronluğunuz bugüne kadardı. Artık patron benim. Bu yüzden artık siktir olup gider misiniz?"

"Patron benim derken? Burayı batarken ben kurtardım amına koyayım. Ve koltuğumdan da kalkmayı düşünmüyorum."

Ha illa zorluk çıkartacak.

"Açık konuşalım o zaman."

"Konuşalım."dedi yumruklarını sıkarken ve bu bana zevk veriyordu. Yani bir insanı sinir etmek zevk veriyordu hele Alparslan gibi biriyse. "Biliyorsunuz ki sizden önce ben vardım. Sizden sonra da ben olacağım ama şirketimi kurtardığınız için nazikçe uğurlamak isterim. Zorluk çıkarırsanız kötü şeyler olacağını ikimizde biliyoruz. Öyle değil mi?"dedim.

"Melek İzel Sarca ben ölene kadar buradayım ne olacağını ben zaten biliyorum ama galiba siz bilmiyorsunuz."dedi vay vay yine meydan okuyor.

"O zaman liderlik öldürenin olsun Ateş Alparslan Lerzanoğlu."

"Arkanı iyi kollamanı öneririm YERALTI MELEĞİ."

"Sende önünü iyi kolla ATEŞ BÖCEĞİ."

(Anlamayanlar için söylüyorum İzel önünü kollamasını söylüyor çünkü o önünü kollarken arkadan saldıracak işte böyle gereksiz bir bilgiydi iyi okumalar efenimmm)

.....

Şirketten çıkmıştım ve o herifi ezmeye hazırdım. Ama önce eve gidip sıcak bir duş almam gerekiyordu. Arabama bindim ve oradan uzaklaştım.

İstanbul trafiği her zaman ki gibiydi. Bu yüzden kestirme yolu seçtim ve yolumu değiştirdim. İlerlediğim yolda birkaç araba vardı. Birde beyaz bir araba tam önümdeydi. Beyaz araba biraz nedense yavaşladı. Bende frene bastım ama yavaşlamıyordu. Siktir frenler tutmuyor! Beyaz araba iyice yavaşlayınca direksiyonu sola kırdım ve bir şeye çarptım. Kafamı kaldırdığımda bunun bir ağaç olduğunu gördüm. Derin bir nefes aldım. Kapı kolunu buldum ve kaldırdım. Arabadsn inip önüne baktım ve sadece far lambasının patladığını gördüm. Pek bir hasar yoktu ama orjinalliği bozulmuştu sonuçta bir daha kullanamazdım. Arabaya bindim ve yavaş bir hızla bildiğim en yakın tamirciye sürdüm.

....

5 dakika sonra tamircinin önündeydim. Arabadan indim ve dükkana baktım kimse gözükmüyordu. "Arif Ustaa. Arif Usta. "Neredeydi bu adam. Tam gidecektim ki içeriden adım sesleri duymamla hemen içeriye yürüdüm. İçerisi karanlıktı ve lambaya basmama rağmen ışık açılmıyordu. Ayak sesine doğru yürüdüm fakat kimseyi görmüyordum. Taa ki arkamda bir nefes hissedene kadar. Arkamdaki nefes tabancayı kafama dayadı ve şöyle dedi.

"Ateş abinin selamı var."

Kitabımızı nasıl buluyorsunuzzz?
Bundan sonraki bölümler 1000 kelimeye yakın olacak bu bölüm kısa olduğu için sahurda 3.Bölüm geleceekkk.
İyi okumalarrrrr.

YERALTI MELEĞİ (+18)Where stories live. Discover now