Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm resmii
İzel'den devamke
Volkan Eyşan'a,Eyşan Alparslan'a,Alparslan bana ve ben ise Volkan'a silah doğrultuyordum. Birimiz ateş etse hepimiz geberir giderdik. Ve birden silah sesi duyuldu.
Sesin sahibine baktığımda Volkan'a ateş edecek olan maskeli bir adam gördüm ve iki kaşının ortasından vurdum. Hepimiz aynı anda "Noluyor amına koyayım?"demiştik. Maskeli adam gebermişti fakat şimdi onun yerine maskeli adam sürüsü vardı. Alparslan'ın "Siktir!"dediğini duydum. Bu adam bunlardan bile korkacaksa işimiz var. Hayır yani anlamıyorum. Bu koca bebek nasıl yönetmiş benim güzel şirketimi. Ben bunları düşünürken mal gibi ortada kalmışım ya lan! Hemen bir arabayı siper aldım ve yanımda kimi göreyim. Koca bebek Alparslan! "Aa sen de mi buradaydın(!)"dedim dalga geçerek. O sırada üstümüze kurşun yağıyordu mübarek. Alparslan'a yaklaşan bir maskeli vardı. Aslında o beni öldürmeye çalışmıştı ama onu ellerimle öldürecektim. Bu kadar kolay kaçamazdı elimden. Bu yüzden maskeliyi vurdum ve Alparslan bana şaşkın bir edayla baktı. Ben de "Ne bakıyon lan ayı mı oynuyor?" bakışı attım. Maskelileri bitirmiştik ki yenileri sürü halinde girdi. Volkan ve Eyşan da bir arabayı siper almıştı. Volkan'ın "Bitmiyorlar amına koyayım."dediğini duydum. Eyşan'ın da Volkan'a "İlk defa haklısın."dediğini duydum. Kim bilir ben yokken Volkan Eyşanım'a neler demişti de ilk defa haklıydı. Kınalı kuzum benim diye düşünürken kafama dayanan silahla maskeliye baktım. Beni küçümsemesi işime geliyordu. Alparslan silahını kavrayacaktı ve maskeliyi vuracaktı. Gerçekten mi? Maskeli Alparslan'a "Silahını oynatırsan kadın ölür."dedi. Hadi ama bu adama bu laf denir mi? Şimdi geberip gideceğim. Aslında bu herifi öldürmek 5 saniyemi alır ama izlemek daha eğlenceli geliyor. Alparslan "Tamam oynatmıyorum bak."dedi kesin oynatacaktı ve geberecektim. Oynatmadığını görünce yüzüne şaşkın şaşkın baktım. Maskeli sıkıcı sıkıcı durmaya devam edince ani bir hareketle elini büktüm ve erkekliğine tekme atıp yere düşmesini sağladım. Elimdeki silahla da vurdum ve geberdi. Allah'tan tırnaklarım kan olmamıştı. Alparslan'a döndüğümde ise göt olduğunu anladım ve sırıttım. Volkan malının arkasında maskeli vardı ve farketmiyordu
E mecbur vuracağız. Adamın kalbinden 3 kez vurdum ve Volkan malı çok şükür anladı. "Volkan bana 2 can borcun var."diye bağırdım. Bilerek bağırmıştım amacım onları buraya çekmekti. Alparslan ise "Ne yapıyorsun amına koyayım?"dedi. Ona sırıttım ve gelen maskelilerin hepsini vurdum. Eyşan "Siktir! Kurşun bitti."diye bağırdı ve adamdan aldığım silahı belimden alıp ona yolladım. Bir maskeli bıçak sallıyordu kıyamam. Onu da vurdum. "Siktir,kurşun bitti!"diye bağırdım cidden kimsede silah yok muydu? Geberttiğim adamın elinden bıçağı aldım ve bana doğru gelmekte olan maskeliye göz kırptım. Alparslan "İzel saçmalama bıçakla yaşayamazsın."dedi ama ben onsırada maskeliye bıçak saplamakla meşguldüm. Alparslan "Sikeyim İzel buraya gel!"dediğinde ise boğaz kesmekle meşguldüm. Bu korumacı tavrını anlamıyordum. Galiba o da benim gibi beni kendi elleriyle gebertmek istiyordu. Bu yüzden de şuan gebermemi istemiyordu. Kendiside gebertemeyecek zaten de neyse. Sonuncuyu da bıçakladığımda hepsi bitmişti. Bu savaştan sadece kolumdaki çizikle kurtulmuştum. Volkan "Resmen katliam yaptık amına koyayım!"dediğinde etrafa göz gezdirdim. Her yer kan gölü olmuştu. Haklıydı resmen katliam yapmıştık ve tırnaklarım hala kan değildi. Berşan "Tırnaklarım kan içinde ya!"dedi. Yeni mi farkediyordu cidden? Ben 3 saattir tırnaklarımı koruyorum. "Eyşan bizimkilere söyle yaşayanları toplatsınlar kimin yaptığını öğrenelim. Alparslan erkeksi bir inilti çıkardığında hepimiz ona baktık. Kurşun kolunu sıyırmıştı eh geçerdi geçerdi. Allah'tan Londra'da doktor olduğumu bilmiyorlardı. Eyşan ağzını açıyordu. Hemen ona göz ucuyla baktım. Allah'tan 12 senedir arkadaşız da anlıyor. Ağzına fermuar çekme hareketi yaptı. Umarım ağzı hep öyle kalır. Tırnaklarım kanlanmamıştı fakat her yerim kan içindeydi. Hepimiz öyleydik. Desenize eve gidip duş alma vaktiii.
....
Sabah kalktığımda duşumu tekrardan almış kahvemi içmiştim. Kahvaltı yapmayı pek sevdiğim söylenemezdi. Ama bugün haftasonuydu ve baya eğlenceli geçecekti. Sadece bana eğlenceli. Kombinim ve makyajım iddialıydı her zamanki gibi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(İzel'in kombini)
Eyşana depoya gideceğimizi söyledim ve beraber arabaya bindik. 7 dakika sonra deponun içindeydik.
(Buradan sonrası +18 sadistlik içermektedir okumak istemeyen bir sonraki bölüme geçebilir.)
Topuklularım depoda yankılanıyordu. Işıklar açıldı ve aletler getirildi. Cemil'e "1. Maskeliyi getir."dedim. O da başıyla onayladı ve biraz bıçaklı biraz dövülmüş olan adamı getirdi. "Konuş!"diye kükredim adama. Bu ses benden nasıl çıkıyor bilmem ama şuan iş vaktiydi ve odaklanmam gerekiyordu. Sonuçta bu benim işim. Adam nefes nefese "Siksen konuşmam."dedi. Bu cesaret nereden geliyordu? Galiba bunlar benim yeraltını yönettiğimi de bilmiyor. Sikeceğim şimdi. "Bak beni yorma tek kurşunla öl."dedim. "Ne işkence yapabilirsin ki?"dedi ve bardaktaki suyu taşırdı. Aferin be maskeli özlemiştim işkenceyi. Elime en keskin bıçağı aldım ve aldığım gibi adamın gözüne sapladım. Bıçağı gözüne saplıyken döndürdüm. Adam inlemekten geberecekti. "Ya konuşursun ya da ben seni deşerim." Adam bir şey demeyince yanımda duran tuzu aldım ve tam adamın gözüne tuz basacakken adam pes etti. Ama en eğlenceli yeriydi orası. "Söyle!"diye tekrar bağırdım. Adam "Celal Soydan"dedi. Adam konuşur konuşmaz iki kaşının ortası delinmişti. Ama ben daha ateş etmemiştim ki.
