Jungkook ile hayal et (Mafya ve sokak kızı)

10. Bölüm ~JEON

Jk: Sara'm, meleğim, ağlama ne olur.

Sara benden ayrılıp yüzüme sulu gözlerle baktı.

Sara: Jungkook, lütfen beni yalnız bırak. Bu gece odama gelme, olur mu?

Jk: Tamam...

Sara: Ayrıca... Eğer cidden ağlamamı istemiyorsan bir daha bu hale gelme!

Sözünü bitirip odasına çıktı ve kapıyı sertçe kapattı. O anki sinirimle evdekilere bir kez daha kükremiştim

Jk: BEN ODAMA ÇIKIYORUM. ODAMA ÖZEL DOKTOR GÖNDERİN VE NAMJOON HYUNG HARİÇ HİÇKİMSE SAKIN ODAMA GİRMESİN!!! (Namjoon ile aynı odada kalıyorlar.)

Sinirle odama çıktım, kendimi yatağıma attım ve doktorun gelmesini bekledim.

Doktor kapıyı tıktayarak odaya gitmişti.

Dr: Merhaba Jungkook. Nasılsın?

Jk: Kötü.

Jk: Doktor, bütün yaralarımı temizle. Yüzümde tek bir kan damlası kalmasın.

Dr: Tamam. Nasıl istersen.

(Yarım saat sonra)

Doktor temizliğin bittiğini söylediğinde ayağa kalkıp aynaya baktım. Yüzüm temizlenmişti.

Jk: Teşekkürler, çıkabilirsin.

Doktor bana baş selamı verip odadan çıktı. Sara'nın yanına gitmayi çok istiyorum fakat yalnız kalmak istediğini söyledi. En azından gidip bakayım odasından ses falan geliyor mu acaba...

Odasına gidip kapıya iyice yaklaştım. İçeriden Sara'nın ağladığına dair sesler geliyordu. Hıçkırıyordu. Buna daha fazla dayanamayacağımı biliyordum ve kendime engel olmadan odaya yavaşça girdim. Ağlamaya o kadar odaklanmıştı ki odaya girdiğimi anlamadı bile. Yavaşça kapıyı kapattığımda kapı kapanma sesini duymuş olacak ki kızarık ve sulu gözler ile kafasını kaldırıp bana baktı.

Sara: Neden geldin?

Jk: Ağladığını duydum. Merak ettim. Gidiyim mi?

Sara: Gitme.

Sara: Yanıma gel. Diyerek yatakta kenara çekildi ve yanını patpatladı.

Yavaş adımlarla gidip yanına oturdum. Bana yaklaşıp başını göğsüme yasladı. Ağlamak istiyordu, bunu anlayabiliyordum. Başını göğsüme daha çok bastırırken konuştum...

Jk: Ağlamamaya çalışma. Sorun değil, ağlaybilirsin. Ama bana tek bişey söyle. Seni ben mi ağlattım?

Sara olumsuz anlamda başını salladı.

Sara: Sadece senin için endişelendim.

Jk: Peki beni öyle görünce benden korktun mu?

Sara kafasını göğsümden kaldırıp yüzyüze bakabileceğimiz şekilde başını omzuma yasladı.

Sara: Ben senden korkamam ki... Senin yanındayken kendimi çok güvende hissediyorum. Sanki dünya yansa, ben sana sığınsam, sen beni korurmuşsun gibi. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum ama  hissediyorum işte.

Söylediği şeyler içimi çok rahatlatmıştı. Aynı zamanda bu güzel kızdan daha çok etkilenmiştim.

Jk: Ne yani, benden korkmuyor musun?

Sara: Tch.

Sara: Jungkook, sana niye Jeon diyorlar?

Jk: Soyadım Jeon.

Sara: Ben bu ismi çok beğendim. Ben de sana Jeon diyebilir miyim?

Burnumdan gülüp sırıtarak ona cevap verdim.

Jk: Tabii ki.

Sara: Jeon... Ne güzel bir soyadın var...

Ben büyülenmiş gibi Sara'ya bakarken içerden gelen hyungumun sesi manzara keyfimi böldü.

Nm: Jungkooooooookk!! Nerdesin lan?!

Jk: Geliyorum hyung!

Sara'ya döndüm. Hâlâ yüzümü inceliyordu.

Jk: Sara, ben gidiyorum. Erken uyu. Tamam mı?

Sara: Tamam. Bir de şey... Telefonumu açmama niye izin vermiyorsun?

Jk: Gps cihazı takmış olabilirler. Telefonunu bana ver. Yarın işte baktırırım. Sonra açarsın.

Sara: Tamam. Dolaptaki siyah çantada.

Jk: Bu arada. Yarın işten saat dörtte çıkacağım. Gelip seni alacağım ve alışverişe gideceğiz tamam mı?

Sara: Oleyyyy! Tamam Jeonn:))))

Gülümseyerek odadan çıktım.

JEON... Bu ismi daha önce hiç bu kadar sevmemiştim...

---∆-------∆-------∆-------∆-------∆-------∆-----
AGAGGAGGAGGAGGA sanırım en çok bu bölümü beğendim. Bu arada günde üç bölüm? Ne kadar aktifim ayol. (486 kelime)