16. Bölüm ~BABA

60 4 8
                                    

Eve gelmiştik. Şuan Sara'nın odasındaydık ve asla benimle konuşmuyordu.

Jk: Sara, güzelim, sevgilim hadi anlatsana şunu. Neden susuyorsun?

Sara: Hayır Jeon vazgeçtim dedim ya. Anlatmicam.

Sara ben orada yokmuşum gibi telefonunu eline alıp birşeyler yapmaya başladı. Fakat benim adım Jeon Jungkooksa ben Sara'yı bir şeklide konuştururdum.

Telefonu elinden alıp havaya kaldırdım.

Sara: Hey! Jeon! Ver onu!

Sara boyu yetmese de telefonunu elimden almaya çalışıyordu. Çok tatlı, sabaha kadar böyle onunla oynayabilirim.

Bir elim ile telefonu tutarkrn diğer elim ile Sara'nın belinden tutup kendime çektim. Bana şaşırmış gözler ile bakıyordu. Ona iyice yaklaşıp burunlarımızın birbirine değmesini sağladım. Kıpkırmızı olmuştu. Kawai!! (Japonca: Çok tatlı!!)

Jk: Ya anlatıcaksın, ya da anlatıcaksın.

Sara: Anlatmazsam?

Biraz daha yaklaştım, öpmek istiyorum!

Jk: Anlatmazsan olacaklardan ben sorumlu değilim.

Sara: İ-iki tane şartım var...

Jk: Hmm, neymiş?

Sara: Birincisi, çok sinirlenip gidip benim yüzümden kimseyi öldürmeyeceksin.

Aklım almıyordu. Babası ona bu kadar ne yepmış olabilirdi ki? Neden birini öldüreyim?

Jk:Ee?

Sara: İkincisi de bana inanacaksın.

İnanmyacağım kadar kötü şeyler mi yapmıştı o herif benim meleğime? Kafayı yemek üzereyim.

Jk: Tamam Sara. İananacağım, hadi anlat.

Sara: İlk bana zarar verdiğinde ben daha 12 yaşındaydım. İlk kez regl olmuştum ve annem bana "Sara, sakın babana çaktırma, tamam mı?" Demişti. Ama ben yanlışlıkla pantolonumu leke yapmıştım ve babam görmüştü. Bana "Artık yetişkin oldun seni verelim birine." Demişti. Çok korkmuştum. Karşı çıkmaya çalıştığımda defalarca bana...

Sara devam edemiyordu. Cidden neler söylüyor böyle. Babası nasıl bir zihniyetteydi? Kadınlar alınıp verilen canlılar ya da nesneler değildi. Onlar bir bireydi. Sara anlattıkça tiksiniyordum, kendimden, insanlardan, zihniyetlerinden...

Fakat şuan Sara'yı dinlemem gerekiyordu. Sara'nın ellerini tuttum.

Jk: Güzelim, meleğim, hadi konuş, lütfen.

Sara: Babama her karşı çıktığımda bana vurdu...

Sara'nın gözünden bir yaş düştü. Ağlıyordu, benim meleğim ağlıyordu ve ben onun göz yaşlarının akmasının nedeni olan adamı öldürmeyeceğime dair meleğime söz vermiştim.

Sara: S-sonra bir gün annem babama "vurma ona, bana vur ama kızımı bırak." Demişti. B-babam benim gözümün önünde annemi defalarca dövdü. Çok kez polisi aradım ama annem babama korkusundan her seferinde polise "Yok öyle bir şey." Diyip duruyordu.

Ne kadar kötü bir adamdı bu?! Benim Sara'm neler söylüyordu böyle?

Sarıldım güzel kızıma, ona anlattığı tüm şeyleri unutturmak istedim, hiç yaşamamış olmasını istedim. Sara'nın her hıçkırığında tekrar anladım, benim tahmin ettiğimden çok daha fazla şey yaşamıştı bu küçük beden.

(...)

Yatakta, kucağımdaydı minik bebeğim. Onu biraz sakinleştirmeyi başarmıştım. Bacaklarını belime dolamış, başını göğsüme yaslamış, her saçını okşayışımda bana biraz daha sokuluyor, biraz daha rahatlıyordu. Kaldırı kafasını ve ban kızarık ama huzurlu gözlerle baktı. Merakla ne diyeceğini dinledim.

Sara: Teşekkür ederim. Daha önce bana sarılıp sakinleştiren olmamıştı.

Jk: Güzel kızım benim. Teşekkür etmene gerek yok. Seni sakinleştirmek çok güzeldi.

Sara: Jeon?

Jk: Hm?

Sara: Jeeonn?

Jk: ㅋㅋㅋ. Hmm?

Sara: Jeon.

İsmimi seviyor...

Jk: Efendim meleğim?

Sara: Sen, babama ceza vereceksin değil mi?

Jk: Güzelim, seni zor sakinleştirdim, yine aynı konuyu açıp durmasan?

Sara: Ya cevap ver!

Jk: Bana sesini yükseltme. Sakın.

Sara: Cevap ver o zaman.

Jk: Vereceğim güzelim, senin istediğin cezayı vereceğim ona.

Sara: Peki.

Daha fazla uzatmamıştı ve yeniden yaslamıştı başını göğsüme. Gerçekten saatlerce böyle kalabilirim. Hayatım boyunca bu güzel kadına sarılabilirim.

-------∆-------∆-------∆-------∆-------∆-------∆-

Bence bayağı iyi oldu. Aktif olamıyorum bu arada çünkü dediğim gibi LGS öğrencisiyim.

528 Kelime fena değil. Hadi bayyyy.

Jungkook ile hayal et (Mafya ve sokak kızı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin