~4.Bölüm~

102 8 2
                                    

Keyifli okumalar...

Oy sınırı:15

Dünden sonra yaşadığım en büyük şok galiba buydu...

-"Şaka mı yapıyorsun?"

-"Şaka yapıyor gibi mi duruyorum ordan?"

Kız valla hayallerimiz gerçek oldu. Mafyanın durumu bu. Düşünsene yardım ediyor sana ama kitaplardaki gibi evlenmek karşılığında.

Yok devenin nalı. Bir de gerçekten aşık olur ne dersin?

-"Şimdi sen bir mafyasın ve bana yardım ediyorsun. Sen nasıl bir mafyasın? Organ mafyası mısın?"

-"Kızım senin sandığın mafyalardan değilim. Kan akmasını gerekmedikçe sevmem".

-"Ay nasıl iyi birisin. Şaka mısın sen? Mafya mafyadır. Can güvenliğim tehlikede diye kaçtım beterine tosladım arkadaş. Bu nasıl bir şey? Belaları kendime çekiyorum".

-"Kafamı şişirdin ya bitti. Ben sadece benim evimdesin, nelerle karşı-karşıya kala bilirsin bil istedim. Ama yanlış yapmışım herhalde".

-"Üf be sanki her gün mafyalarla karşılaşıyormuşum gibi sakin olmamı bekleme sen de. Sustum tamam".

-"Yani öyle sakin gibi görüne bilirim İrem hanım. Ama çok ta güvenme bu yüzüme".

Dedikten sonra telefonu çaldığı için alıp yukarı çıktı. Asıl şimdi ne yapacaktım.

Evlenme teklifini bekleyeceksin İrem'cim sfhhsbsbs.

Keşke iç sesleri kendimiz seçe bilseydik ya. Çünkü sana katlanmak çok zor.

Hiç bir iletişim olmadığı için koltukta uzandım ve tavana baktım. Tam izlediğime dalacaktım ki Yağızın merdivenleri hızla inmesiyle ona doğru yöneldim. Hiç bir şey söylemeden üzerime doğru hızlı adımlarla ilerledim. Bileğimden ne sert ne de nazik bir şekilde kavradı ve beni kaldırdı.

-"Ne yapıyorsun?"

-"Kalk çabuk benim odama geç. Babaannem gelecek ve senin ortada olmaman gerekiyor. Yoksa her şey berbat olur".

-"Tamam da üzerime kırmızı görmüş boğa gibi gelmesen de olurdu"-dedikten sonra hızlı adımlarla yukarıya sabah uyandığım kata çıktım. Yatağa uzandım ve kendi kendime söylenmeye başladım.

-"Öküz ya. Sanki nazik davransa ölür. Ben de kimsenin beni görmesini istemem tabi ki de. Ne kadar az kişi beni tanırsa o kadar güvendeyim demekdir".

Şimdi kös kös kaç saat burada beklemek var. Biraz bir şeyle mi ilgilensen acaba?

Saçmalama içses bu kadar da rahatlık olmaz. Adam bize evini açtı, bize yardım edecek diye evini, odasını dağıtmak doğru değil. Ama burada boş boş oturmaktan ben de sıkılırım.

Zaten halimiz hal değil ki.

Evet galiba bu kadar zamanı bir duş alarak değerlendire bilirdim. Hem yukarıya çıkıp beni rahatsız eden biri de olmazdı. İlk önce aynanın karşısına geçip kendimi baştan aşağıya doğru bir süzdüm. Hani derler ya babasının kıyafetlerini giyen çocuklara benzedim, işte ben ondan bir tık fazlasıydım. Bu kıyafetler gözüme çok büyük gelmişti. Hemen bunlardan kurtulmalıydım ama ne giyecektim. Giymeye bir şey yoksa duş ta alamazdım ki. Beynimi bu düşüncelerle yorduğum esnada odanın kapısı tıklatıldı. Acaba Yağızın ailesinden biri miydi?

-"Kim o?"-diye seslendim.

-"Beni Yağız bey gönderdi İrem hanım. Rica etsem kapıyı aça bilir misiniz?"-dediğinde kapıyı açtım. Elinde bir kaç paket vardı. Paketleri bana uzattı. Ben de hiç bir şey demeden elindekileri aldım.

~SANA SAKLI~Donde viven las historias. Descúbrelo ahora