Aşiret Paket

14

Bora's Pov

Abisiymiş. Sikeyim abisini! Üvey çıkmıştı işte DNA sonuçlarında, ne diye bu pezevenge abi deyip duruyordu? 20 Bin atsaymış da millet abi neymiş görsünmüş! Benden neden istemiyor da o yavşaktan istiyor bu parayı? 20 binin iki üç beş katını atardım ben ona.

Bir de dudaklarından öpüyormuş. Benim dudakları-

Ne saçmalıyordum ben? 

Selin konağa geldi geleli benim kafam yerinde değildi. Atakan'a yumruk atmıştım ve şimdi onunla konuşmuyordum çünkü Selin'e fiziksel zarar vermişti. Vermemiş olsa da neredeyse bunu yapacaktı.

Fulya'nın acılarını Selin'den çıkarıyordu aklınca. Yanlış yapıyordu ve muhtemelen bunu biliyordu ancak yapmaya devam ediyordu çünkü geri zekalıydı. 

Derin bir nefes aldım ve sekreterin içeri girmesi için onay verdim. Yüksek dekoltesiyle birlikte içeri giren kadın, mankenlik ajansından seçilmiş gibiydi. Ancak karakteri öyle değildi. Geldiği günden beri, dekoltesini odama girerken açıyor, önümde daha fazla eğilip duruyordu.

Kadının önüme gelip kahveyi bırakmasıyla gözlerim ona hiç dönemeden teşekkür ettim ve bilgisayardaki işlerimi halletmeye devam ettim. Acaba bir gün beni de Doruk denen puştu kıskandığı gibi kıskanır mıydı?

Düşündüğüm saçma şeylerle birlikte işe odaklanamayacağımı anlayınca hemen çıkıp eve geçmiştim. O sırada içeri Cenk girmişti.

Koltuğa kendini atarken konuştu. "Naber abi?"

Telefonumu masadan aldım ve oturduğum koltuğum koluna bıraktım. "İyidir aslanım, senden?" dedim ben de.

"İyi." diye mırıldandı ama pek iyi durmuyordu. Kaşlarım çatıldı. Ev bugün fazla mı boştu?

"Selim, Berko ve Çınar nerde?" diye sordum merakla. Normalde Çınar evde der çalışıyor olurdu.

Somurttu ve telefonunu aldı masadan. "Selin ile birlikte kebap yemeye gittiler." dedi bastırarak. Anladığım kadarıyla kıskanmıştı.

Dudağımın kenarı kıvrılır gibi oldu. "E sen de gitseydin oğlum." dedim.

"Ben niye gideyim abi. Hemen güvendiler o kıza zaten, hiç gözüm tutmadı."

"Demek ki seninle aynı fikirde değillermiş." güldüm ve kumandayı aldım. Rasgele bir maç açıp izlerken telefonuma bildirim gelmişti. Selim aile grubumuza bir video atmıştı.

Cenk de benimle aynı anda videoyu açarken onu da yanıma çağırdım ve birlikte videoyu izlemeye başladık. 

Selin giriyordu ilk önce kadraja ardından kucağında oturduğu Barlas? Barlas'ın kucağına mı oturmuştu?

"Barlas'a baksana nasıl da oturtmuş kızı kucağına hemen. Ama kızın amacı bunları kullanmak! Şimdi kızar niye Kürtçe şarkı açtınız diy-"

Tam konuşmasını bitirmişti ki Selin çalan şarkıya eşlik etmeye başlamıştı. Ben henüz bunu atlatamamışken, Bahadır'ın torpidodan çıkardığı mendili sallamaya başlamıştı. Kısa bir süre sonra Barlas'ın uzatmış olduğu serçe parmağını kavramış ve halay çekermişçesine sallamaya başlamıştı.

Şarkı bittikten sonra durmuş ve gülmeye başlamıştı. Güzel gülüyordu. Birkaç konuşma aralarında geçmişti ardından Selin, Selim'in onu videoya aldığını anlamış ama gülümseyip kafasını sorun yok anlamında sallamış ve önüne dönmüştü.

"Vay be." dedi Cenk.

Ayaklanmadan önce konuştum. "Önyargı iyi değildir Cenk. Senden kaç yıl küçük olan Selin'in arabada yaptığı konuşmaları çok çabuk unutmuşa benziyorsun."