Gökyüzünün Çocukları

Gökyüzünün Çocukları/ 4.Bölüm: Yeşil

"Bunlar gerçek değil!"

●●●●

"Bu konuda sana katılmıyorum Adi!"

"Üniversiteye giden bir genç olarak hala lise hayatı yaşıyor olmak saçmalık değil mi Hunter? Lisede ne varsa burda da o var resmen, o çocuk eskortluk yaparak not yükseltiyor ve dekan ses çıkartmıyor!"

"İyi de siz de buna göz yumuyorsunuz. İsteseniz o oğlanı attıra bilirdiniz"

Adi öfkeden kızarmış yanaklarıyla bana döndü.

"Elimizden geleni yaptık! Dekana bile söyledik ama o gözlerini yumdu."

Ellerini şiddetle sallıyor arada bir efesle ofluyor, hızlı hızlı nefes veriyordu. Adi benimle aynı bölümde okuyan sınıf arkadaşımdı, başka bölüm de okuyan bir erkeğin notlarının ondan yüksek olması ve bunun "anormal" bir biçimde artış göstermesi Adi'yi rahatsız ettigi gibi tüm okulu ediyordu. Oysa bu sorunun çözümü çok basitti. Onlar mı fazla salak yoksa ben ortalamanın üstünde bir zekaya mı sahibim bilemiyordum.

"Neymiş çözüm!?"

Adi'nin gözlerine bakarken sadece bir anlığına gözlerinin yeşil parladığını fark ettim. Bir anda olup vermişti... Kafamı iki yana salladım. Saçmalama Hunter bu imkansız!

"Dekan,sen tek kişiyken size hayır diye bilir çünkü sen tek kişisin diğerleri de öyle...Peki dekan aynı anda birden çok fazla kişiyle önemli insanların içinde uğraşa bilir mi? Hayır. Yapmanız gereken dekan ve diğer profesörlerin gözü önünde o oğlanı ifşa edip okuldan atılmasını istemeniz! Hepiniz aynı anda baskı yapmış olacaksınız, elinizde kanıt olacak ve bu sefer dekan hayır diyemeyecek çünkü yanında profesörler ve onun üst kademesinden insanlar olacak."

Sonra aklıma parlak bir fikir geldi.

"Sizin yerinizde olsam şimdi seslenmem. Bildiğim kadarıyla iki hafta sonra dekanın ve bir çok önemli ismin katılacağı bir çeşit seminer toplantısı var bizim bölümde. Bence o zaman harekete geçmeniz daha iyi olacak."

Olay bundan ibaretti. Adi sanki bir aydınlanma yaşıyor gibi şaşırmıştı. Ellerimi iki yana açarak onun haline güldüm.

"Sonuçta kimse cinsel yönelimi yüzünden dedikodu malzemesi olmak istemez. Ayrıca başta ki adam ağır heteroseksüel,başka bir homoseksüele dayanamıyor."

İnsanlar günümüz de hala kendi cinsine yönelen ve karşı cinse yönelen olarak ayrıştırılıp etiketlere maruz kalıyorlardı. Kimi ülke desteklerken kimisi desteklemiyordu. Bana düşüncemi soracak olursanız eğer ben bu etiketlerin saçma olduğunu söylerim. Bir yönelim yüzünden ben değişmiyorum,ben hala bir insanım.
Ancak insanlar arasında bu ayrıma sebep oluyordu. Mesela bazı insanlar sırf dine ters diye istemez ama dinin yasakladığı başka şeyleri rahatlıkla yapar,madem din içindi onları da yapma? Yine de herkesin düşüncesi kendisine,ben gidip de farklı düşünen birine uzun uzun bunu anlatamam,ne o beni anlar ne de ben ona anlatmayı başara bilirim bu yüzden sessiz kalmayı seviyorum.

Yavaşladığımızı fark ettim ayrıca Adi hala şaşkındı ve belki de başka şeyler düşünüyordu. Ellerimi birbirine vurdum.

"Hadi Hadi! Tempoyu düşürme Adi!"

Onunla yürüyüşe çıktıktan sonra rastlaşmıştım. O da benim gibi evden kaçarak biraz hava almak için yürüyüş yapıyordu. İkimiz de sabahtan beri konuşmanın ve çene yormanın sonunda güzel bir sessizliğe büründük. Adiyle çok yakın değildim ancak arkadaş ortamında sohbeti sarardı,şimdi ise kafa dağıtmak için sohbete başlamıştım. Tatlı dili bana bir çok şeyi unutturmuştu. Yürüyüşümüz bir süre sonra koşuya döndü. Aramızda sessiz bir rekabet vardı,bir ben onu geçiyordum bir o beni geçiyordu.