Kalbim acıyor

687 76 38
                                    

Ben geldim, merhabalar Efendim özledim sizi gerçekten. Nasılsınız? Beni sorarsanız eh işte idare eder havalar soğudu donuyor götümüz

Bölümü yazarken hakikaten zorlandım, bu
Öyle yazmadan kaynaklı zorlanma değil.
Sonlara doğdu kendim yazmama rağmen etkilendim ellerim buz gibi oldu sebepsiz.

Ha bu arada bölüm şarkısını açarak dinleyin yazarken öyle yaptım:)

Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.

Öptüm çehrenizden

Günün batım saatlerine ait güneş, kızıllık dolu ışıklarını Kralın kıymet verdiği güzel hanımefendinin odasını aydınlatıyordu. Saraya uyum sağlayan bu güzel oda düzenli olarak görevliler tarafından yalnızca bir kadın için önemle temizleniyordu. Bu oda kıymetli hanımefendi jungkook'un büyükannesi için ayrılmıştı. Baş ucunda duran hekim günlük sağlık değerleri, ilaçları hakkında onu güzelce bilgilendiriyor, güneşin verdiği etkiyle kadının mutluluk dolu gülümsemesi görünüyordu. Tedavisi o kadar güzel gidiyordu ki yaşlı kadın şimdiden büyük bir şey başarmış yavaş yavaş destek alarak yürüyor hatta dili süşmesine rağmen kendini ifade edecek kadar konuşabiliyordu.

Burası yaşlı kadıncağıza iyi gelmişti fakat bir yandan da torununun hasretini çekiyordu.

"Hadi tutun bana teyzecim, bugün havalar iyice soğumadan biraz daha dışarıda yürüyelim. O kadar iyi gidiyorsunuz ki yakında neredeyse eski halinize döneceksiniz."

Yaşlı kadını dışarıya çıkarırken onu yormamak için her seferinde tekerlekli sandalyeyle dışarıya çıkartıp bahçenin en güzel köşesine götürüyorlardı.

Kral Taehyung'un haberi olduğunda sessizce yanlarına yanaşmış beden dilini kullanarak oldukça kıymet verdiği yaşlı kadını kendi koluna tutunacağı bir güç olarak davet etmiş ona en azından yaşlı bedenin ihtiyacı kadar huzur dolu bir gülümseme sunmuştu. Derince bir nefes alarak akşam sefasının vaktini ince ince seyre dalmış görünüyorlardı, kralın gözlerinde de aldığı nefeslerde de aşkının acısı hissedilir bir şekilde boy gösteriyordu kadına uyum sağlayarak yavaşça yürüyen Kral koluna tutunan kadında hep aynı oğlanı hatırlıyordu. Ay ışığının parladığı gecelerde kollarına aldığı oğlanı. Ayı yalnızca oğlanın gözlerinde aradığı geceleri hatırlıyor derin bir iç çekiyordu.

Kadın onun bu halini hissettikçe titriyor, ihanete uğradığını hisseden kralın azabından korkuyla çekiliyordu her türlü ihtiyacının rahatının özenle bu sarayda karşılanmasından olmasa bile ellerinde büyüttüğü o oğlanın başına geleceklerden bir hayli endişe duyuyordu

"Dünyalar tatlısı hanımefendi kendilerini bu gün nasıl hissediyorlar?"
Yaşlı kadın artık bunları ondan duymaya alışmıştı. Kral kendisiyle samimi bir dille konuşuyordu, aynı şekilde kendisine de o şekilde konuşmasını emretmişti. Fakat her seferinde Kral'ın nasıl ona karşı bu kadar hürmet gösterip sahip çıktığına da hayret ediyordu.

Tekerlekli sandalyeden birkaç adım atmasına rağmen yorulduğunu hissettiği için sandalyeyi işaret edip ona oturdu. Taehyung da hemen hizasında bahçenin kenarındaki taşa oturup yüzünü yaşlı kadına çevirdi.

"İ-i iyiyim" kadın her bir harfi söylerken zorlanıyor fakat her seferinde konuşmaktan asla vazgeçmeden kendisini zorlıyordu. Eliyle Taehyung'u işaret etti.

Taehyun titrekçe bir nefes verdi, boynunu yere eğdikten sonra gözlerini birkaç saniye yumup başını kaldırdı.

Avucunun içini kalbine doğru götürüp oraya doğru bastırdı. "Acıyor."

İMPARATOR Where stories live. Discover now