Bölüm 3

125 8 9
                                    


( Bölüme başlamadan önce beni takip edip, bölümü yıldızlarsanız çok mutlu olurum.💗)

1 Ay Önce

Kafamın içinde o kadar ses vardı ki ne yaptığımı kavrayamıyordum. Elimde ve her yerde kan vardı. Önümde heryeri delik deşik olan bir adam vardı. Kan o kadar fazlaydı ki, artık kan kokusu insanı rahatsız ediyordu.

Bir süre olduğum yerde kaldım. Hiçbir iz bırakmamaya özen gösterdim. Her zamanki gibi kan kokusunu hissetmeye başladıkça o ilk anâ dönüyorum. Ama en sonunda hissettiğim duygu zevk oluyordu. Bu duyguya bayılıyordum.

Kendimi bambaşka bir insan gibi hissediyorum. HELEN ONEL bu benim ismim ama benim için iki farklı insanı temsil ediyor.

Ben sadece bir hissi iyi kullanmayı biliyorum. Acı...

Şimdi

Bu mesajda ne demek istediğini anlamamıştım. Daha fazla bu mesaj hakkında düşünmeyerek yürümeye devam ettim. Asansörün önüne gelince, asansörün gelmesini bekledim. Yanıma birisi gelip bana "Helen." dedi. Sesinden hemen tanımıştım bu Gamze'ydi. Gamze'ye dönerek "Efemdim Gamze." dedim. Bu sırada onu inceliyordum. Yine benim gibi giyinmeye çalışmıştı ama her zamanki gibi renkli giyinmişti ve derin dekolteli ve yırtmaçlı bir elbise giyinmişti. Hava soğuk olmasına rağmen üzerine birşey almamıştı.

Ben tam gözlerine baktığım zaman gözlerinde bir sinir parıltısı ve onunla birlikte bir kıskançlık parıltısı gördüm. Artık sorgulamıyordum ama neden böyle baktığını anlam veremiyordum. Ben de Gamze'ye sakin şekilde bakmaya devam ettim. Gamze'yle aynı rezidansta yaşıyorduk.

"Sabah seni otoparkta Sarp'la gördüm." dedi Gamze. Sarp'ın ismini acaba nerden biliyordu? Kaşlarımı çatarak ona baktım. Asansör geldi ve içine girdik. "Beni mi izliyordun?"

dedim. O da alaycı bir şekilde beni baştan aşağı süzdü ve en son gözlerime bakarak "Hayır seni izlemiyorum . Sadece her zaman etrafında erkek bulundurmana şaşırıyorum. Yoksa başka birşey mi yapıyorsun? Yoksa erkeklerle ilişkiye girerek mi para kazanıyorsun? O yüzden mi bu kadar zenginsin?" dedi. Kendimi gülmemek için zor tuttum. Ama istemsizce ağzımdan bir kıkırtı kaçtı. Onun bana baktığı gibi bende ona aşağılayıcı bir şekilde baktım. "Gamze böyle fikirleri bana yakıştırman beni şaşırttı, bu fikirlerin sadece senin aklında olması dışında hiçbir sorun yok. Nasıl para kazandığımı sen kendi düşüncelerinle söylüyorsun ama galiba aklın biraz karıştı. Şuan benim şirketindesin, benim asansörümdesin, benim parasını ödediğim evimde yaşıyorsun, bana ait arabamı kullanıyorsun ve ben sana iş veriyorum. Sence de patronunla böyle konuşman mantıklı mı? Hem senin bana imâ ettiğin şeyin senin yapma olasılığı yüksek olduğu, belki de yaptığın birşeyi bana söylemen cidden komik. Çünkü bakılırsa erkeklerin peşinden koşan sensin, ben değil." bunları dediğim de Gamze'nin o sinirden mosmor olmuş suratını gördüğüm de ayrı bir keyiflendim. "Son olarak odandaki eşyalarını toplayıp ve bana ait olan herşeyi bana geri verdikten sonra muhasebeye gidip çıkışını iste. Ben seni çok uyardım ama sen akıllanmadın." dedim. Gamze'nin yüzüne bakmadan durmuş olan asansörden indim.

Gamze gibi gereksiz bir insanı daha fazla düşünmeden benim için daha önemli toplantıma girdim.

~

Toplantıdan çıktıktan sonra birkaç online görüşmeye girip işlerimi bitirmiştim. Şimdi eşyalarımı alıp odamdan çıkmıştım. Asansöre doğru ilerleyip telefonumu çantamdan çıkardım, asansörün önüne geldiğimde yukarı çıkması için tuşa basacaktım ki kapı açıldı. Asansörün içindeki kişiyi görünce şaşırdım. Asansörün içinden Kardeşim ve Sarp vardı. Kardeşimin ismi Polat' dı. Yarın 18'ine girecekti.

Süs HavuzuWhere stories live. Discover now