Bölüm 4

50 2 1
                                    

Uzun zamandır bölüm gelmiyor. Özür dilerimmmmmmmmmm ;)❤❤❤  











Sabah kalktığımda içim de değişik bir his vardı. Dün Sarp'ın suratına kapıyı kapattıktan sonra kendime tarçınlı salep yapmıştım. Sonra da cilt bakımımı yapıp yatmıştım.

Yataktan kalkacağım sırada Polat içeri daldı. Gülümseyerek "Ablaların bir tanesi. Hadi kalk kahvaltı hazırladım. Bu iyiliğimi unutma." dedi. Gülümsedim ve tam cevap vereceğim sırada koşarak içeri gitti. Bu haline güldüm.

Yataktan kalktım ama hala uykusuz olduğum için başım ağrıyordu. Yüzümü buruşturarak banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. 

Banyodan çıktıktan sonra mutfağa doğru ilerledim. Yine güzel kokular geliyordu. Polat çok güzel yemek yapardı. Mutfağa girince direkt masaya baktım ve en sevdiğim şeylerin olduğunu gördüm. 

Ne kadar ironikti. Kardeşimin bugün doğum günüydü. Bunları benim yapmam gerekirken o benim moralim yükselsin diye uğraşıyordu.

Gittim Polat'a güzelce sarıldım. Omzuna başımı yaslayarak "İyi ki doğdun kıvırcık. Sen olmadan ben ne yapardım?" dedim. 

Polat annem bizi terk ettiğinde hep benim yanımda olmuştu. Sırt sırta verip o günleri de aşmıştık. Annem bizi terk ettiğinde sanki babam da bizi terk etmişti. Babam anneme çok aşıktı ama annem aşık değildi. Eskiden babamla aramız çok iyiydi ama annemden sonra aramız açılmıştı. Şimdi sadece iş ile konuşurduk veya aile yemeklerinde görüşürdük. Başka bir iletişimimiz yoktu. Bu yüzden Polat ile ben birbimize karşı hep yakın dururduk.

Polat'da bana sarılarak kokumu içine çekti. "İyi ki sen de varsın güneş." dedi. Bunu der demez dün bizimle ne konuştuğumuzu dinlemiş olduğunu anladım. Hemen ondan uzaklaşıp kolunu hafifçe vurdum. "Bizi nasıl dinlersin?" dedim. Polat hala dün konuştuklarımızı tekrar ediyordu. "Seni tutan yok ki." dedi be ben kıpkırmızı kesildim. Kahkaha atarak olduğu yere çöktü. 

Daha fazla onu takmadan masaya geçtim ve "İyi sen bilirsin. Evine ve arabaya anca rüyanda sahip olursun." dedim. Bir anda gülmeyi bıraktı ve bana şokla bakarak "Ev ve araba mı dedin sen?" dedi.

Gülümseyerek ona baktım. "Bu gidişle kaybedicek gibi duruyorsun." dedim sırıtarak ve Polat ağzına bir fermuar çekti.

                                                                                      🎧

Polat'la kahvaltı yaptıktan sonra mutfağı topladık ve hazırlanmaya başladık. O arkadaşlarıyla vakit geçirecekti ben de onun hediyesi için son kontrolleri yapacaktım. 

Polat'a bir Lamborghini Huracan ile güzel büyük bir villa almıştım. Ona söylememiştim ama şirketten ona hisse bile verecektim. Kardeşime değerdi.

Üzerime şık siyah bir elbise giyindim. Elbise satendi, boynumdan bağlanıyor ve sırtı komple açıktı elbise üzerime tam oturmuyordu ama güzel gözüküyordu. Bunu giyinirsem diye bir kemlara aldım. Sonra üstüme kırmızı upuzun bir elbise giyindim. Bacağım boydan boya yırtmaçlıydı. Bu elbisenin de sırtı dekolteliydi ama çok değil. Kol kısmı sıfırdı. Bu arada lbise daha çok hoşuma gitti. Hatlarımı belli ediyordu. Dolabımda bir elbiseye gözüm takıldı. Onu giyindim. Kesinlikle muhteşem olmuştu. Mini deri bir elbiseydi. Straplez bir üstü vardı, altı bedenime yapışmıyordu ve daha kolay hareket etmemi sağlıyordu. 

Elbiseyi giyinip üzerime siyah bir trençkot giyimdim. Ayağıma siyah bilekli stilettolarımı giyindim. Makyajımı yaptım ve son olarak kırmızı rujumu sürdüm. 

Salona geçip Polat'a baktım ve birisiyle mesajlaşıyordu. Büyük ihtimalle sevgilisi Yaren ile mesajlaşıyordu. Polat'a "Ben çıkıyorum. Kapıda da şöför hazırda bekliyor haberin olsun dedim. Gıcıklık olsun diye yanağını öptüm ve kırmızı rujum yanağına bulaştı. Koşarak kapıya ilerledim. Polat'ın arkamdan bağırdığını duydum ama umrumda değildi. Ben kapıyı kapatıp çıktıktan sonra  asansöre doğru ilerledim be o sıra da Sarp'ın evinden bir kadın çıktı. Asansörün hemen beni görmemeleri için geçtim. Sarp kadının boynunu öptü ve "Görüşürüz bebeğim." dedi. 

Ne? Dün bana güneşimi geri yakacağından bahseden bir adam şimdi başka bir kadını mı öpüyordu? Asansör geldiği an içine girdim ama o sırada bir el asansörü tuttu. Kendimi zar zor tutarken birisini daha çekemiyecektim. "Lütfen bir sonrakine binin." dedim soğuk bir sesle ama kadın yine de bindi. 

Kadını incelemeye başladım. Çok güzel bir kadındı. Kahverengi saçları, kahverengi gözleri, bembeyaz teni, küçücük burnu vardı. Bana baktı ve gülümsedi. Anında yüzünü ekşitti ve çantasından ıslak mendil çıkartıp boynunu sildi. Kadına değişik değişik bakarken. Bana baktı "Sarp'ı tanıyorsundur. Kaç gündür senden bahsediyor Helen. Bu arada yanlış anlama sevgili ya da aramızda bir şey yok. Sadece babasına karşı rol yapmamız gerek ve babası gelmişti. Bizi sevgili sanıyor." dedi. Kadına garip garip baktım sonra aydınlanmış gibi bana tekrardan döndü "Aaa sen beni tanımıyorsun değil mi? Ben seni çok iyi tanıyorum ama sen beni tanımıyorsun. Ben Beren. Beren Özdemir." dedi ve elini uzattı ben de "Helen. Helen Onel." dedim ve tebessüm ettim. Beren de  bana gülümsedi ve "Numaranı alabilir miyim?" dedi. Ben de "Tabi. 05*********" dedim. Beni çaldırdı ve ben de onu kaydettim. 

Beren bana tekrar döndü ve "İstersen arkadaş olabiliriz." dedi. Ben de başımı yana eğdim ama sonra onu onayladım. Asansörün kapıları açıldı. Beren bana "Görüşürüz sarışın." dedi ve göz kırptı. Ben de kıkırdadım ve "İstersen bugün kardeşimin doğum günü var. Gelmek ister misin?" dedim. Beren de "Olur. Sarışınımın kardeşini de tanımış oluruz. Bana konumu atarsın ben de gelirim. Bir de kardeşin kız mı erkek mi?" dedi. Bir an gülümsedim çok hızlı konuşuyordu ve çok komik oluyordu. "Kardeşim erkek ,ismi Polat. Konumu atarım sana." dedim ve vedalaştık. Otoparka gittim ve arabama bindim. Sonrasın da en büyük rakibim Fatih Geçit'i öldürmek için yola çıktım. 



                                                                                  ☀️

Bu bölüm çok kısaydı farkındayım. Lütfen yıldız atın.

 Lütfen yıldız atın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

BEREN ÖZDEMİR.

Süs HavuzuWhere stories live. Discover now