23. Pota

374 49 16
                                    

Sınır: Vote 50 yorum 35

İyi okumalar.

•••

6 gün sonra

Eleme günü gelmişti ve tabiki potadaydım. Bu hafta aslında her şeyi düzeltme odaklı gidecektim ama maalesef istediğim gibi ilerlememişti. Bunun sonucunda da potaya düşmüştüm.

Bu hafta Alicanla asla konuşmamıştık. Hatta göz göze bile gelmemiştik. Birbirimizi yok sayıyorduk. Komik.

Kafama fırlatılan yastıkla beraber düşüncelerimden çıkmıştım.

"Kendine gel be kızım. Eleme oyununa gideceksin. Cenazeye değil." Diyerek yanıma oturan Sefa'ya döndüğümde yanağımdan makas almıştı. Ardından Cemre ellerini yumruk yapıp havaya kaldırdığında, "O potaya nasıl girdiysen öylede çıkacaksın." Demişti.

Bana destek olmaya çalışıyorlardı ama ben potadan çıkmak için gayret göstermeyecektim.

Derin bir nefes verdiğimde Barbaros kaşlarını çatarak, "Neyin var senin? Hiç tepki vermiyorsun." Diye sorunca omuzlarımı silkmiştim. Bunun üzerine Cemre, "Düşündüğüm şeyi yapmayacaksın değil mi?" Dediğinde burukça gülümsedim.

"Ada bak sakın. Biz finale kadar demedik mi?" Diye çıkışınca yanımda oturan Sefa araya girerek, "Açık konuşun lan hiç bir şey anlamıyorum." Demişti. Sefa'ya dönerek, "Yarışmak istemiyorum." Dediğimde Sefa, "Ne demek yarışmak istemiyorum ya, biz o kadar beraber yarıştık pes mi edeceksin?" Demişti ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Yarışmak bana iyi gelmiyor. Burda geçirdiğim her saat bok gibi geçiyor. Hiç keyif almıyorum ve hepimiz biliyoruz ki bu yarışma adil değil."

"Doğru hepimiz biliyoruz ama yinede bu yarışmanın sonlarına gelip birbirimizle yarışmak istiyoruz. Sende istiyorsun bunu, araya farklı sebepleri koyup bundan vazgeçme." Barbaros özellikle farklı sebepler derken üstüne basa basa söylemişti.

Ordaki farklı sebep Alican'dı.

Derin bir nefes verdiğimde bacaklarımı kendime doğru çektim. Aramızda bir sessizlik oluşunca kulise görevli girdi ve çekimlerin başlayacağını haber etti.

•••

Alican'dan

Eleme oyunu başlamış hatta ikinci tura geçilmişti. Birinci turda maalesef Ada tabağını yetiştirmemişti. Bu yüzden de ikinci tura kalmıştı.

Şimdi ise pek iyi gitmiyordu. Elleri titriyordu. Sürekli zamanı kontrol ediyordu ve fazla stres yapmıştı.

Onunla beraber bende yapmıştım.

Oyunu izlerken Mehmet şef klasik kimin elenmesini istemiyorsun diye teker teker sormaya başlamıştı. Sıra bana geldiğinde Ada'nın olduğu tarafa bakarak, "Şef Ada gitmesin." Demiştim. Bunun üzerine Ada kafasını kaldırıp bana baktığında bu hafta boyunca ilk göz göze gelişimizdi.

Dinlemiyordu. Beklemiyordu.

Bu yüzden şuan bu haldeydik. Ben onu alttan almaya çalışsamda o beni anlamaya çalışmadığı için olmuyorduk.

Tek istediğim bir kaç gün daha beklemeseydi.

Kulis tarafına gitmemize çok az kaldığı için gözlerimi ayırmadan Ada'yı izliyordum. Ocakta duran tavaya doğru gidip eline aldığında hızlıca tezgaha doğru tekrar firlatmıştı.

Chef | Alican Sabunsoy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin