2.Bölüm:Zombilerle Savaş

80 44 0
                                    

"Hayır, saçmalamayın,  hayır hayır eee bakın bu salak hoca beni biraz ısırdı diye zombi olmadım değil mi?" dedi Esila çok endişeliydi.
"Hayır, saçmalama, ne zombisi yaaa, onlar sadece aptal filmlerde o-"
Nefes en iyi ve tek arkadaşı olan Esila'yı sakinleştirmeye çalışırken Esila birden yere yığıldı. Nefes dizlerinin üstüne oturmuş bir yandan da Esila'yı uyandırmaya çalışıyordu.
Toprak ve Rüzgar Nefes'i geri çekti. Duhan ise kapıyı açtı. Eliyle onları atalım dedi. Toprak ve Rüzgar Nefes'i bırakıp, Esilaya yöneldi.
"Hepimizin zombi olmasaından iyidir."
Esila kırılmış kumandalı araba gibi yana döndü ve kalkmayı denedi. Emir hoca disaridan içeriye girmeye calisirken Esila'yı çıkartmaya çalışıyorlardı. Melin bir anda yaklaşıp Esila nin kafasina bir tekme attı.  Esila ise yere tekrar çakıldı. Elinde  İlay hocanin kanına bürünmüş ayna parçasini kapının açık köşesinden bir boşluğa fırlattı. Emir hoca oraya yöneldi. Fırsattan istifade ederek Esila'yı zorla dışarı attılar. Herkes nefes nefese kalmıştı. Nefes bir anda gelip, "Sen ne yaptın az önce Melin?!"
"Esila'yı ,hayır bir zombiyi dışarı atarak hayatımızı kurtardi-"
Melin hayatında yemediği kadar büyük bir tokat yemişti. Yaman gelip Melin'i kaldırdı.
"Sadece zombileri döv Nefes."
Melin'in dudağı kanamisti.
"Burada yara bandı var mı?"
Bir yara bandı bulup geldi.
"Bunu kullan."
"Teşekkürler."
Yaman Nefese bir bakış atıp pencerenin yanina geçti. Nefes ise yerde yatan Melin'in yanına gelip, ona baktı.
"Eeee, böyle kös kös oturacakmıyız yani?" dedi Aysu espri yapacak kadar mutlu değildi.
Hava kararmıştı. Saat şu anda 7.57idi.
"Acaba ailelerimiz şuan ne yapıyordur?" Dedi Toprak.  "Sizce bizi merak etmişler mi dir?"
"Bence etmişlerdir."
"Bencede."
"Hatta belki bizi arıyolardir."
Böyle böyle sohbet ederken saat 9.32 olur.
"Bence biraz uyuyalım. Ama dönüśümlü olarak nöbet tutalım." dedi Melin. Bu iyi bir fikir olabilir di.
"Önce Ben ve Barçın tutsun." dedi Yaman.
"Sonrada Toprak ve Rüzgar."
''Sonra da ben ve Aysu." dedi Melin.
"Sonra da Duhan ve Nefes."
"Eee, Berrin?"
"Berrin de bizle tutsun." dedi Melin. "Aşırı yorgunum, dayanamayabilirim."
"İstersen hiç te tutmayabilirsin."
"Yok tutmaliyim."
Saat 10 olunca Barçın ve Yaman başladı tutmaya. 2 saat sonunda sıra Toprak ve Ruzgara geldi sıra. Sonra onlarda bitti ve 12 de Rüzgar ve toprak başladı. 2de onlarda bitti ve sıra Melin ,Aysu ve Berrine geldi.
Yaman uyumamisti ama uyumus gubi yapıyordu.
"Aysu , tuvalete gidelim mi çok yakınız ve görünürde zombi yok. Sadece camdan baktiginda dışarıda var. "
"Tamam, Melin lavaboya gidip geliyoruz biz."
"Melin uyumuş gibiydi.
"Neyse yaa bir şey olmaz zaten çok yakınız. Ve tuvalette zombi yoktur."
Çıktılar. Nefes sessizce kalkıp Melin in yanına geldi. Yaman ne olduğunu anlamamış bir şekilde Nefes i izliyordu. Nefes usul usul Melin i kolundan sürükleyip koridora attı.
"Zombiler! Buraya!"
Yaman bir anki refleksiyle kalkıp koridora girdi.
" Ne yapıyorsun sen, Meline gelebilirler!"
Nefes zaten onun için uğraşıyor gibiydi. Melin biraz geçte olsa uyandı. Uyanır uyanmaz kalkti ve sınıfa girmeye çalıştı.
"Sen Esilayi öldürdün, sende olmelisin."
Zombiler oraya toplanmıştı. Yaman bir yandan Zombileri itip kapiyla uğraşıyor, bir yandan da Melin'i çekiyordu. En son Yaman tüm gücüyle Nefesi itti ve ondan aldığı güçle kapıyı kapatıp Melin'i çekti. Kapıyı kapattilar. Bu seferde Nefes disarida kalmıştı.
"Bekleyin."
Melin, Nefes'i kurtarmak için dışarı çıktı.
"Melin!"
"Melin!"
Yaman gitmek istiyordu ama yanındakiler izin vermedi.  
     Nefes ve Melin
Koridor zombi kaynıyordu ama Melin hepsinden kaçıp Nefes in yanına gidiyordu.
"Nefes! 11/B boş, oraya girelim!
"11/B neredeydi ki?!"
"Sağında!"
"Nefes gir!"
Nefes daha önde olmasina rağmen sınıfa önce Melin girmişti.
"O Yamani var ya!"
"Yamanı ne?"
"Sınıfa tekrar girince onu öldüreceğim."
"Aynen, kesin."
Zaten 1. Kattayız, yürü sınıfa geri gidelim."
"Tamam."
''şuan orada hiç yok sadece 3 tane var ama onları atlatmak çok kolay, ben dikkatlerini çekerim sende koşarsın, sadece 5 sınıf geldik. Koşarsak yetişiriz."
Nefes pencereyi açıp kısa yukseklikten atladı ve Melin sınıfta ne bulduysa ters yönlerine attı.
"Kaç!"
İkiside arkalarına bakmadan koşuyordu.
"Geldik! Sınıfa atla!"
Nefes cama vurdu. Ve pencereyi açtılar.
"Melin nerede?"
Melin tam o sırada pencereye vurdu. Nefes pencereye gitti ve oraya çıktı. Herkes Nefes'in Melin'i kurtaracağını sanıyordu.
Aksine Nefes ayağını kaldırıp, Meline tüm gücüyle bir tekme attı. Ve Melin yere çakıldı.
"Ne yaptın sen?!"
"Eğer erkek olsaydın sana çok pis dalardım."
dedi Yaman, sonra pencereye gitti ve gözleri Melini aradı. Bütün zombiler bir yere toplanmış bir şeyi ısırıyorlardı.
''Eyvah! Bütün zombiler Melin in üzerinde! Nefes, döndüğümde tek dönersem yaşamayacaksın, bunu bil."
Yaman da dışarı çıktı. Pencereden çıkamazdı.
"Melin!"
    Melin
Orada zombilerin üstüne atladiği Melin değildi. Başka biriydi. Peki ya Melin mı? O ise yerin dibine girmişti. Yani okulun zemininin 3 kat aşağıdaki bodrum. Burası genellikle açılırsa çalım olmasın diye girildikten 10 dk sonra kapı kapanıyor, doğru sifre girilene dek açılmıyordu. Melin soluğu bodrumda buldu.
15 dk sonra
Melin
"Herhalde artık buradan çıkmalıydı. Artık burası onu basiyordu. Işıkta yoktu. Ama zombiler tarafından isirilmaktan iyidir. Gitti ve kapıyı çekti. "10 dk süre aşımı nedeniyle girişler kapalıdır. Lütfen şifre deneyiniz. Kapı sadece acil durumlarda şifresiz açılır."
İşte Melin şimdi cidden sıçmıştı. Acil durum ne olabilirdi ki? Herhalde zombileri kastetmemişlerdir, diyerek büyük bir umutsuzluk ve karamsarlık ile yere oturdu. Buradaki hava git gide azalırken, sıcaklık git gide çoğalıyordu. Melin in astımı vardı ve çok fazla dayanamayacağını biliyordu.
   30 dk sonra
Melin kendinden geçmiş bir şeklide yerde yatıyordu. Aslında tavandan cikabileceği birçok yer vardı ama karanlıkta görememişti.
Yaman her yere baktı ve büyük bir umutsuzluk içinde son kez bodruma gitmesi gerektiğini düşündü. Havalandırma deliğinden bodruma girdi.
"Kimse var mı?"
Kimse yok gibiydi ama yinede bakmalı gibi hissediyordu. Tam gidecekken birses duydu. Bu Melin'di konuşamıyordu ama bir şeyler devirmişti. Yaman bu sefer indi. Elinde kimin olduğunu bilmediği birinin telefonundan sızan fener ışğıyla iceri girdi. Çok havasizdi. Kimsenin olmayacağını düşündü. Sonuçta bu sıcakta ve bu havasizlikta burada yaşayabilecek bir insan olabileceğini sanmiyordu. Ve biraz daha inince yerde yatan bir beden gördü.
"Melin! Sen misin?"
Biraz daha yaklaştı ve yatan kişinin Melin olduğunu anladı.
"Melin, uyan uyan!"
Yanında getirdiği suyun yarısını Melinin yüzüne döktü. Melin uyandı ama kalkacak gücü yoktu, havaya ihtiyacı vardı. Yaman onu kaldırıp yukarı çıkarttı. Oradan dışarı cıkt ve pencerelere yöneldi. Boş bir sınıfa girdiler ve orada biraz dinlendiler.
"Melin, uyan uyan!"
Yaman biraz daha su döktü ve Melin uyandı.
"Melin, iyi misin?"
"Evet. Sadece uykum gelmişti, sahi beni oradan nasıl çıkarttın?"
"Çıktın ya, boşver. Hadi sınıfa gidelim."
"Tamam."
Sınıfa gittiler
"Melin, iyi misin?"
"Çok korktuk."
"Yine kurtulamadım senden."
"Seni kurtarmak için gittiğim halde nasıl bana öyle yaparsın ki?"
"İşte, o derece mal.-
"Pencereye bakın!"
"Çabuk kapatın!"
"Zombi!"
Zombi girip Yamana doğru koşar, Melin ise Yaman in önüne geçer. Sonra Toprak zombiyi iterken zombi Toprak 'ı ısırır.

Güneş Tutulması Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin