duman|texting

3

skapova-bi' bak bana

ardıç: sare nerdesin?

sare: ?

ardıç: abin soruyor sana ulaşamamış

sare: yüsra'yla birlikte sahile gidiyoruz ardıç abi.

ardıç: biz de sahildeyiz

ardıç: siz nerdesiniz konum at almaya geleyim

sare: gerek yok ardıç abi

ardıç: konum bekliyorum sare

sare: gelmemize beş dakika kaldı zaten

sare: yakınız yani merak etme ardıç abi gelmene gerek yok

ardıç: beş dakika içinde seni sahilde göremezsem konum atıyorsun ve ben de gelip sizi alıyorum

sare: evdeyiz hala çıkmadık

ardıç: yüsralarda mısınız?

sare: aynen

sare: diğer sokağa park et bari ardıç abi insanlar yanlış anlamasın

ardıç: 👍

sare aydın

"ardıç abi bi arka sokakta bizi bekliyor." dedim hala rimel sürmekle uğraşan yüsra'ya. "ardıç abi ne alaka?" yüsra bu sefer rimeli kapatıp göz pınarlarına beyaz kalem sürmekle meşguldü.

"ya abim beni aramış ulaşamamış. ardıç abi de bana yazdı işte ben de sahilin oradayız demiştim." diye mırıldandım. "yani abin sana ulaşamadığı için ardıç mı sana mesaj attı?" yüsra'nın bu ses tonunun altında bir ima vardı.

"yüsra!" dedim uyarırcasına. "adam benden beş yaş büyük ya." yüsra omuz silkip "yaş sadece bir rakamdır hayatım." dedi.

"ben 15 yaşımdayken o 20 yaşındaydı yüsra, çocuk pedofili mi olsun?" güneş kremini yüzüme yedirdikten sonra ellerimi ıslak mendile sildim. "e ama sen reşitsin sare. sen 20 olduğunda o da 25 olacak. bardağın dolu tarafından bak. bir de hazırım artık çıkabiliriz."

18-23

aşağı indiğimizde ardıç abi sokağın başında arabasına yaslanmış, telefonuyla ilgileniyordu. başını kaldırıp bizi gördüğünde gülümsedi. "selam ardıç." dedi yüsra. bu arada yüsra 20 yaşındaydı. bu yüzden ardıç'a abi deme gereği duymuyordu. "selam yüsra, selam ufaklık."
ardıç abi'ye tebessüm edip arabanın kapısını açtım. "ay sare sen öne mi geçsen?" dedi yüsra. "niye?" dedim inatla. "eşyalar falan hayatım." dedi yüsra alayla. "hadi sare öne geç." dedi ardıç abi. yüsra'ya ölümcül bir bakış atıp öne oturdum.

ardıç abi arabayı sürerken ben de radyoyu ayarlamaya çalışıyordum. bütün kanallara baktıktan sonra hoşuma giden bir şarkı bulamamıştım. ardıç abi telefonunu verip "al aç istediğini." dedi. telefonu aldığımda "0812" dedi ardıç abi. şifresiydi. spotifyı açıp skapova-bi' bak bana şarkısını açtım.

verilen sözler hep yalan.

"eee ardıç. hayatında birileri var mı?" dedi. utancımdan ağlamak istiyordum. ardıç dikiz aynasından yüsra'ya bakıp "hayırdır yüsra?" dedi. yüsra gülerek "hiç." diye mırıldandı.

o sırada şarkı değişip
ufuk beydemir-bunun adı aşk çalmaya başladı. allah'tan şarkı çok ilerlemeden biz gideceğimiz yere varmıştık. araba durur durmaz indim. yüsra'yı kolundan çekiştirirken "aptal mısın sen?!" diye azarlıyordum.

"bence ardıç ve sen baya yakış-" hemen lafını kesip "o benim abim yaşında hatta abimden bile büyük aptal. sakın bir daha böyle saçma salak imalarda bulunma." dedim.

günün geri kalanını ardıç abi'den uzaklarda geçirmeye çalışmıştım.

@yüsraersoy hikayesinde sizden bahsetti.

yüsra🥰✨🫶💓💋
21.2.24'