6. Bölüm

838 237 80
                                    


O dönemin haberlerini aklına getirince Azra ile birçok yerde çekilmiş fotoğrafları olduğunu anımsıyordu. Dosya oldukça kabarıktı. Adamın karısı hayattaydı ve çoğu zaman yanında Azra'nın olduğunu biliyordu. Ayrıca bu genç kadını o adamla düşünmek de sinirlerine iyi gelmemişti. Nefes alışlarını derin ve uzun yapınca sakinleşti. Gereksiz tepkiler vermemeliydi.

Azra, sorudan rahatsız olsa da beklediğini belli etti. "Bazı davetlere benimle giderdi. Sevgilisi değildim. Hiç olmadım ama o böyle bir hava yaratmayı seviyordu."

"Yine de seni hapse attırdı öyle mi?"

"Kadın cinayetlerini büyük aşk olduğuna inanan erkekler işlemiyor mu? Şaşırtıcı değil. Ayrıca ben onun çizmek istediği imaja uyuyordum."

"Neydi o imaj?"

"Eğitimli, kültürlü, farklı sanat konularında konuşabilecek birikime sahip ve genç... Tam bir çapkın erkek havası yaratıyordu. Fakat farklı kadınlarla olmak tehlikeli olacağı için genelde benimle, nadiren de karısı ile görünüyordu."

"Ne kadar süre eşlik ettin ona?" 

"Dört yıl gibi bir süre içinde, gerek gördüğü sürece."

"Seni kullanmasına izin verdiğin için mi, yoksa bunların karşılığında para verdiği için mi?" Cümlesi bittiğinde soluk olan yüzünün biraz daha solduğunu fark etti. Üzülmüş gibiydi.

"Bu ağır oldu. Hayır bana para vermiyordu. Ben zaten iyi bir işe sahiptim. Beni tanıyordu. Bana şantaj yapabileceği imkânı da vardı. Çünkü babam onun en has adamıydı. Kirli işlerini bilen ve bunu ihbar etmediği için suç ortağı sayılan babam... Ben de doğal olarak çevresindeki en kullanılabilir ve bir yere kadar güvenilir kişiydim."

"Anlıyorum. Peki, güvenilir kişilerden biri nasıl oldu da onun için hiç yokmuş, hatta hiç yaşamamış gibi bir anda ortada bırakıldı?"

"Çünkü onu kızdıracak şeyler yapacağımı anladı."

"Nasıl?"

"Yaptığı kirli işleri biliyordum. Gerçi uyuşturucu bana bile sürpriz oldu. Kaçakçılık onun gözü kapalı yaptığı işti. İhbar işe yaramazdı. Öyle sağlam yerlere sırtını dayamıştı ki kendi arabasında yakalasalar, başkasınındır bu mal diyecek kadar kollayan polisler, hakimler, savcılar vardı." Karşısındakinin de savcı olduğunu hatırlayıp bir an korku ile baktı. "Hepiniz bir değilsiniz."

Genç kadının yüzündeki korkulu ifadeyi hemen silmek istedi. "Biliyorum ve kızmadım. Zaten böyle olmasa bunca yıldır rahatça hareket edemezdi."

"Eğer yardımcı olmanız başınızı ağrıtacaksa şimdiden söyleyebilirsiniz. Başka birini bulurum."

"Benim başım kolay ağrımaz."

Azra, onun cümlesindeki rahatlığı hafif bir tebessümle karşıladı. Sanki Teoman'ın gücünü bilmiyor ya da önemsemiyor gibiydi.

"Bakın, tüm çevremi benden koparttı. Emin olamasam da tehdit ettiğini ya da gözdağı verdiğini düşünüyorum. Eğer bana yardımcı olduğunuzu öğrenirse sizi de rahat bırakmaz. Hatta Lale hanımı ve ailesini de tehdit edebilir. Sizinle konuşmak istememin nedeni de beni birine yönlendirmeniz." Sesinde gerçek bir korku vardı. Çınar, onun bu ruh halinde kalmasını istemiyordu.

"O kısmı bana bırak. Devam et."

"Bakın, sözlerimi dikkate almıyorsunuz. Ben onun neler yapabileceğini biliyorum. Benim burada olduğumu henüz bilmiyorsa bile yakında öğrenir. Bu da hepinizin başını ağrıtır. Daha önce savunmam için tuttuğum avukatlarıma yaptıklarını biliyorum. Sonunda devletin verdiği avukatla davam görüldü ve sonuç ortada. Kötü biri olduğunu sanmıyorum ama yeterince araştırmadı ve eldeki delilleri kabullendi. O yüzden bana yardımcı olacak birini bulmak istiyorum."

AZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin