Kuzey şirket otoparkında duran arabanın yanına geldiğinde telefonu çalmaya başladı
"Bu kim lan durduk yere"
Telefonu cebinden çıkarttığında arayan kişinin güney olduğunu gördü
"Ne var"
"Abi.."
Güneyin sesi titriyordu
"Güney ne var söyle çabuk işim var"
"Abi asil ölmüş.."
Mert bunu cidden orta yerdemi yapmış odayı temizlemesi gerekirdi
"Nerdesin sen"
"Babamın yanında"
"Babam olmasa kesin ölmüştü"
"Abi çabuk gel olurmu"
Kuzey telefonu güneyin yüzüne kapatmıştı arabaya binip ilk karargaha gidip merti almıştı ardından babasının yaşadığı büyük villaya gelmişti.
Mert ve kuzey arabadan inip villanın kapısını tıklattı kapıyı hizmetçiler yerine güney açtı gözleri dolmuştu cidden ona bu kadar değer veriyormuydu. Güney kuzeye sarılmak için yanına yaklaştığında kuzey onu görmezden gelerek içeri girdi.
-----
odamın kapısını açtığımda içeride yeniden bir çiçek buketi gördüm yine gül nerden geliyor bunlar devlet mi dağıtıyor bu sefer üstünde not vardı çok şükür
"kimin yolladığını merak ediyorsundur numarayı ara, kart?"
"tabi ya kart cebimde olması gerek nerde bu be"
kapının tıklanmasıyla kendimi toparladım bu çiçek konusunda suzan harici kimsenin olmasını istemiyorum
"Toplantı çıkışında size seslendim ama duymadınız"
"tanıyamadım"
"Şirketin yeni ceo su" elini tutmamı bekliyordu
"Pekala" ellini geri çekti
"Bu gün sevgililer günü bakıyorum da sizi düşünenler varmış"
bu gün 14 şubat mı yeni yıla gireli hiçbir zaman takvime bakmamıştım
"takvime bakmıyorum"
"sizin gibi güzel bir bayana gül almak saçma olmuş bence"
gıcık mısın kardeşim git işini yap. dahada yaklaşıp çiçeğin üstündeki notu okudu bunu fark edince çiçeği geri çektim
"Çok mu önemli bu çiçek"
"Sizden önemli çıkarmısınız odamdan"
"ben sanki size tapıyorum" diye mırıldandı ama ben bunu duydum
"Amacınız ne acaba"
"imzalamanız gereken belgeler için burdayım"
"direkt söyleseydiniz neden lafı uzatıyorsunuz"
"çok güzelsin"
"SUZAN!"
"şaka be hemen kızıyorsun"
asansörde gördüğüm yada bana çiçek bırakan adama hiç benzemiyordu daha çok iş adamına benziyordu asistanlarıyla yatan adamlara benziyor.
"belgeleri verin imzalayayım sonra işinize gidin"
"çok zorluyorsun"
"Ne anlatmaya yada ne ima etmeye çalışıyorsunuz acaba"
ceketinin iç cebinden ikiye katlanmış belgeyi çıkarttı ve bana uzattı
"Anneni kim öldürdü öğrenmek istemezmisin?"
-----
"Güney asili seviyor."
sessiz kaldı. kuzey babasıyla odada tek ti karşılıktı oturdukları sandalyenin önünde bir masa vardı üstünde yapılması gereken işler vb şeyler vardı
"Asili senmi öldürdün kuzey"
"Köstebek asil"
"soruma cevap ver"
"Evet ben öldürdüm. oldumu?"
"Neden yaptın"
"Köstebek olduğu için"
"ilişkilerini biliyordun, köstebek olması hiçbir şey değiştirmez"
"Sus"
"Beni susturarak ne yapmayı planlıyorsun kuzey"
"Sus"
"Peki sustum."
"Annemi de sen öldürdün"
Babası bunu saklıyordu ama kuzey bunu biliyordu şaşırmıştı nerden bildiğini merak ediyordu.
"Hayır,ben öldürmedim"
"Sen öldürdün gözümle gördüm. O gün kavga ettiniz ve annemi öldürdün onu tek bir hareketle öldürdün sonra gelip beni dövdün güneye hiçbir şey yapmadın, çünkü ben annemin kopyasıyım annemi hatırladıkça beni dövüyorsun"
"Güney senden küçük ve o kız-"
"Çünkü o çok narin ve saf ve bende onu korumak zorundayım felan filan"
"Lafımı kesme"
"Neden yinemi beni döveceksin. Mert korusun senin güneyini"
"Güney seni değil de mert i abisi olarak biliyor kuzey, bunu biliyorsun değil mi. korktuğunda onun arkasına saklanıyor, sana hiç abi veya abim dediğini duydun mu?"
Kuzey susmayı tercih etti.
"Abilik sadece kardeşinin yaptığı suçları üstüne almanla olmuyor onu korumakla onu sevmek ile oluyor"
kuzey ayağa kalkıp odadan çıktı kimseye bir şey demeden evden çıktı buraya geldiği arabasının plakasını söktü yere fırlattı arabaya binerek evden uzaklaştı.
