8.bölüm

498 16 0
                                    

Cenk'in getirdiği mekana girdik ve boş masaya oturduk.

" Kardeşim hoş geldin ve uzun zaman oldu görüşmeyeli. Bunlar kim ve bahsettiğin çocukluk arkadaşların mı yoksa."

Duyduğumuz ses ile başımızı kaldırdık ve tanımadığım garson çocuk Cenk'e gülümseyerek bakıyordu.

" Hoş buldum kardeşim ve evet çocukluk arkadaşlarım. Selim Emre Kerim Aral Eren Uraz Berk Erva ve bu da Serkan. "

" Memnun olduk. "

Kerim hepimizin adına konuşmuştu ve Serkan bize gülümsedi.

" Bende memnun oldum ve Cenk sizden çok bahsetti. Aslında sizler tanışmak istemiştim ama bügüne kısmetmiş. Neyse ne alırsınız ve şefimizin yemekleri kesinlikle mükemmeldir. "

" E gençlik siparişlerini verin ve çekinmeyin. Hesaplar nasıl olsa benden olacak ama merak etmeyin hapiste falan göremeyeceksiniz ve banka falan soymadım. Çalıştığım yerden ayrılmadan önce kalan paramı almıştım ve biriktirdiğim param ile yemeğe yetirdim. Bazılarımızın aksine öğrenci olduğum halde bile kardeşlerime kendi paramla ile yemek yediyorum ve cimrilik yapmak yerine ise pahalı yerlere götürmekten çekinmiyorum. "

Masada bir kahkaha koptu ve Aral bozularak bize baktı. Serkan ise anlamsızca baktı ve Cenk gülerek Aral'a baktı.

" Aral kardeşim çekinme ya istediğini söyle ve hesaplar nasıl olsa benden olacak. "

" Ben sizinl küsüm ve hem ben aç falan değilim. "

" Yalnız Aral abi tüm yemekler geldiği gibi bizim önümüzdeki yemeklerde dahil hepsini yiyecek olan yalnızca sensin ve hem korkma ya Cenk abiciğim ödeyecek hesabı. "

Uraz'ın alayla söyledikleri ile Aral onun kafasına vurdu ve sinirle ona baktı.

" Ablası nasılsa kardeşini de aynı olmak zorunda ya ve insan birazcık abisinin yanında olur ama bu çocuk hep ablasının yanında. Ablası kılık seni ve azıcık abilerinin yanında olduğunu göster. "

Aral sinirle demişti ve sinirle Aral'ın kafasına vurdum.

" Vurma kardeşim ve ona sadece ben vurabilirim. Ayrıca söyledikleri ise son derece haklı ve kıskanma bu kadar bizim abla kardeş ilişkimizi Aralcım. "

" Aman çal başını kardeşini ve yemedik kardeşini. Ayrıca senin sevimsiz ve suratsız kardeşini kimse sevmez. Şu tıpsız surata bak. "

" Yo gayet yakışıklı ve karizmatik kardeşim benim. Şu boya ve şu yeşil gözlere bak. Şu kıvırcık kahve saçlar ile esmer yüzü bak. Senin tipsiz dediğin bu adamın etrafında kaç kız dönüyor ama ben vermiyorum ve ben kardeşimin turşunun kuracam. "

Uraz'ın yanaklarını suluca öptüm ve saçlarını öptüm. Tabikide saçlarını karıştırdım ve Uraz gülümseyerek bana baktı. Ona göz kırptım.

" Aman sizin abla kardeşliğinizi çekemem ben ve çok vıcıksınız. "

" Kıskandığını bu kadar belli etme Aral abiciğim ve ablam diye demiyorum ama mükemmel bir ablaya sahibim. Ayrıca iyide harçlık veriyor benim canımın içi birtanecik ablacığım. "

Yanaklarımı öptü ve yanaklarımı sıktı.

" Fırsatçı ve bırak yanaklarımı vallah bir daha harçlık vermem! "

" Verirsen sen canım ablacığım ve bu yakışıklı kardeşine asla kıyamazsın sen güzeller güzeli ablam. "

Gülerek onun saçlarını karıştırdım ve benden uzaklaştı.

" Ya abla saçlarım bozuldu! "

Onu umursamadım ve diğerleri de gülerek bize bakıyordu. En sonunda siparişleri verdik ve kendi aramızda sohbet etmeye başladık. Yemeklerin gelmesi ile yemekleri yemeye başladık. Yemekler bittince ise tatlı sipariş ettik ve Kerim selfi çekti. Ve hepimiz hikayelerimizde paylaştık anı.

" Ben bu çocuğu döverim! "

Kerim'in dediği ile geldiğimizden beri bana bakan çocuğa öldürecekmiş gibi bakan 7 kişide Kerim'i anında onayladılar. Çocuk geldimizden beri sürekli bana bakıyor ve bu durumdan rahatsız olmuştum.

" Yok ben dayanamayacağım ve dalıyorum abi. Şuna bak nasılda bakıyor ve yiyecekmiş gibi. "

Eren'in ayağı kalkması ile kolunu tuttum hemen.

" Ya oturun şuraya ve tatsızlık çıkmasını istemiyorum. "

O sırada çocuk ayağı kalktı ve bizim masamıza gelmesi ile erkekler anında kaşlarını çattı. Selim ile Uraz beni kendilerine çektiler.

" Selam tanışalım mı? "

" Olur ben Selim! "

Selim'in çocuğa sertçe demesi ile çocuk onu aldırmadan bana baktı.

" Ben Alp ve senin adın ney. "

" Sanene adından ve bas git benim asabımı bozma! "

Kerim'in dediği ile çocuk ona gözlerini devirdi.

" İstersen benim masaya geçebiliriz ve daha rahat tanışırız güzelim. "

O an Kerim ayağı kalkması ile çocuğa yumruğu atması bir oldu ve sinirle çocuğa baktı.

" Bana bak kardeşimden uzak dur ve yoksa senin o dilini koparım anladın mı beni! Şimdi hemen buradan gidiyorsun ve hatta ben gitmene yardım ederim. "

Kerim çocuğu kaldır ve çıkışa doğru gittiler.

" Bir şey yapın ve çocuk şikayetçi olmasın! "

" Olmaz güzelim ha tatlılarda geldi ve Kerim gelince yer tatlısını. "

Cenk'in söylediği ile tatlıları önümüze koydu ve Selim'e baktım. Ama onu umursamadan tatlıdan bir kaşık aldı ve bana uzattı.

" Uçak geliyor ve bir şey olmaz prensesim. Hem bu ilk kavgası değil ve şikayetçi olmaz. "

Ona gözlerini devirdim ve kaşığı aldım. Kerim geldi ve sanki o olay yaşanmamış gibi tatlısına gömülen erkeklere gözlerimi devirdim. Hesabı Cenk ödedi ve akşama kadar dışarıda dolaştık. Mine hanımın aradım ve yemeye gelemeyeceğimi söyledim. En sonunda eve geldik ve bizimkilerle vedalaştık. Eve geldiğim zaman ise salonda beni bekleyen ev halkını görmem bir oldu.

" Anneciğim hoş geldin ve açmısın kızım. "

" Yok arkadaşlarımla yedim ve ben yatıyorum iyi geceler. "

Odama çıktım ve duşa girdim. Islak saçlarımı kuruladım ve yatakta bekleyen Ediz'in yanına gittim.




Bu bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz

Erva

Uraz

Eren

Cenk

Selim

Emre

Aral

Kerim

Oy ile yorum yapmayı unutmayın

Gerçek AilemDär berättelser lever. Upptäck nu