11.bölüm

413 19 2
                                    

Bir önceki yazdığım bölümü sildim ve içime sinmediği için farklı bir bölüm yazdım ^^

Dün geç gelmiştik ve geldiğim gibi duş almıştım sonra ise hemen yatmıştım yatağa. Sabah işe kalkasım gelmese bile okul olduğu için mecburen kalktım ve hazırlandım. Kahvaltı masasına oturdum ve uykulu gözlerimle diğerlerine günaydın dedim.

" Bebeğim yine dün geç geldin ve saat 01.30 geldin. Baya bir geç geldin ve telefonlarımızıyı yine açmadın bebeğim. Ya başına bir şey gelseydi ve biz ulaşamasaydık. Senin hayatına karışmak istemiyoruz ama telefonlarımıza açmayınca endişelendik. Başına bir şey gelmiş olabileceğini düşündük."

Endişeli sesiyle ona baktım.

" Duymadım aramalarınızı ve telefon sessizde kalmış. Saatin farkında değildik ve başıma bir şey gelmez. Kendimi koruya bilecek yaştayım ve neyin yanlış veya neyin doğru olduğunu ayırt edebilecek olgunluktayım. Benim için endişeniz anlayabiliyorum ama endişelenmenize gerek yok. "

Mine hanım bir şey diyeceği sırada Yusuf bey araya girdi.

" Tabiki neyin yanlış neyin doğru olduğunu ayırt edebilecek olgunluğun ve yaşın var ama 17 yaşındası. Reşit değilsin ve dışarısı hem Deniz hem Çınar hemde Oğuz için tehlikeli. "

" Baba ben 18 yaşındayım hani ve reşitim ya. "

Oğuz araya girerek kendisinin reşit olduğunu hatırlatmıştı ama Yusuf bey oralı olmayarak bana bakarak konuştu.

" Dışarıya çıkabilirsin ve arkadaşların ile gezebilirsin ama bize de haber vermeni istiyoruz kızım. Bizi merakta bırakmamanı ve aklımızın sende kalmamasını istiyoruz babacığım. Bu evin kuralları var ve bu evde yaşayan herkes bu kurallara uyma zorunlu var. Sende bu evin içinde yaşıyorsun ve bu evin bir ferdi olduğu için kurallara uymak zorundasın malesef kızım. Eve geç saate gelmeni istemiyorum ve yemek saatinde evde olma zorunluluğu var ama bazı kişiler bu kuralları dinlemediği için onu örnek alan kardeşleri de olabilir. "

Son cümleleri Oğuz'a bakarak demesiyle Oğuz babasına baygın bakış attı.

" Beni örnek alacaklar ama yaptıklarımı yapmayacaklar diye onlara söyledim ama dinlemeyen onlar. "

Eliyle Deniz ile Çınar'ı göstererek demişti.

" Hazır cevap vermek zorundasın her zaman ve bir seferde sözümü dinlesen ne olacak. Neyse Oğuz abini örnek almayacak ve kesinlikle onu örnek alma babacığım. Eğer örnek alacaksan ise beni örnek al ve ben sana doğru yolu her zaman göstereceğim ama bu hayırsız abilerini sakın örnek alma. Özellikle abilerini örnek alma ve yaptıkları yaramazlıkları anlatmaya kalksak konuşmaz uzar. Sen her zaman beni örnek al ve ben sana her zaman neyin doğru neyin yanlış olduğunu gösterim. Neyse konumuza dönecek olursak bir yere gidecek olursan eğer bize haber ve bizi merakta bırakma kızım. Bir şey olduğu zaman ise ilk bizi aramanı istiyorum. Kendine çok dikkat edeceksin ve geç geleceksen eğer ise bize haber ver ki birimiz seni eve getirsin. "

" Tamam. "

Bu durumu Poyraz abimle yaşadığımız için böyle konuşacağını tahmin ediyorum. Abim bu konuşmayı milyonlarca kez tekrarladı ve söyleceklerini ezberleğim için Yusuf beyin söylediklerini bir nevi aynısı olduğu için uzatmak istemedim. Zaten abim hayatıma karışmaz ve hayatımı yaşamama izin verir ama karıştığı noktalar olur.

Yusuf bey ilk şaşkınlıkla bakmıştı ve sanırım hemen kabul edeceğini düşünmüyordu ama bu konuşmaları abimle yaptığımız için pek üstünde durmadım. Kahvaltı bitti ve okula geldik. Dersler ultra sıkıcı geçmişti ve zaten tüm gün uyumuştum. En sonunda ise öğle arasındaydık ve yemeklerimizi yiyorduk.

" Erva Kılıç senin bu okulda değilde Kılıç kolejinde olman gerekmiyor ve şu arkadaşını alıp o koleje gitseniz aslında iyi olur. "

" Berna defolup git ve benim canımı sıkma! "

Selim'in buz gibi sesiyle doğrudan Berna'ya bakarak demesiyle Berna korksa lafından geri kalmadı.

" Asıl şu kız gitsin ve üvey ailesi bile ondan kurtulmak için hemen gerçek ailesine göndermişler. "

Bilerek yüksek sesle konuşuyor ve kantindeki tüm gözler şuan bizim üstümüzde olduğuna eminim ama umursamadım.

" Berna! Kaşınıyorsun ve benimde elim zaten kaşıyor. Ayrıca ailemde ve Kılıçlar arasında olan mevzu sadece benim mevzum. Bundan sen dahil kimseniyi ilgilendirmez ve herşeyi burnu sokma. Hem sen gidip kendi aile sorun ile ilgilenen ve annen babanı aldatıyormuş."

" Ne saçmalıyorsun sen! Uydurmalık şeyler söylemeyi kes ve yalan söylemeyi bırak. "

" Benim canımı yakarsan eğer ki bende senin canını yakarım diye uyarmıştım ama bakıyorum ki uyarımı dinlemedin. "

" Bu kızın derhal okuldan değil tüm okullardan uzaklaştılmasını istemiyorum! Hemen kovun şu kız ile arkadaşlarını ve okulun huzurunu bozmaktan başka bir şey yaptıkları yok. "

" Bizden rahatsız oluyorsanız eğer siz kızınızı aldırın ve kızını başka okula yazdırın Aysu hanım. "

Benim dediklerim ile Aysu hanım öfkeli gözleriyle ona baktı.

" Terbiyesiz ve ailen sana terbiye vermemiş hiç. "

" Aile terbiyesim ile ailemle olan konular sizi ilgilendirmez ve kimseyi ilgilendirmez benim ailemi sorunlarım. Ama belliki siz ailenizden terbiye almanız gerekiyor. Kocanızı uyurupta başkalarıyla konuşmalarınız kesinlikle terbiyesiz ve aile terbiyesi önemli tabikide. "

Aysu hanım şokla bana bakıyordu.

" Laflarına dikkat ve ağzından çıkanları kulakların duyuyormu senin! "

" Ben laflarıma dikkat ediyorum ve söylediklerimin sonuna kadar arkasındayım. "

" Yalandan başka bir şey bilmiyorsun ve anneniz ile babanız başınız dursaydı eğer böyle olmazdı ama anneniz ile babanız yoktu demi sizin. "

Alaycı bakışları ben Eren Uraz'a bakarak demesi ile Eren sinirle konuştu.

" Annemiz ile babamız olsaydı bize doğru yola gösterirdi ve başlarının peşinden koşmazdık. Üstelik evli olduğunuz ile çocuğunuz olduğu halde patronunuz ile gizli saklı ilişki yaşamanız anneniz ile babanız sizi cidden iyi yetiştirmemiş Aysun hanım. "

Aysun hanım tam bir şey diyeceği sırada kapı sertçe açıldı ve Poyraz abimin girmesi bir oldu. Poyraz abimi gören müdür anında ayağa fırladı ve ilikli olan ceketini ilikleyerek Poyraz abime baktı. Ve abim ise müdürün yanına gitti ve koltuğa yayıldı. Doğrudan Aysu hanıma baktı ve müdüre döndü.

" Berna Erdoğan'ın kaydını sileceksiniz ve hiç bir okulda kaydı bulunmayacak. "

Kısa ve sert sesini söyledikten sonra ise bize baktı. Okuldan çıktık ve hastaneye geldik. Alt tarafı kaşım ile dudağım patlamıştı ve birde kolum kızarmıştı. Zaten her gün kavga ettiğimiz ve küçükken de ağaçlardan az düşmediğim için pek önemsemedim.

Bu bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz

Erva

Mine hanım

Yusuf bey

Oğuz

Poyraz

Eren

Aysu cadısı ile Berna cadısı

Diğer abilerle yakınlaşma sahnesi olacak ama nasıl yazacağımı pek bilmiyorum ve bu konu hakkında yardımcı olurmusunuz bana :)

Oy ile yorum yapmayı unutmayın lütfen ^^

Gerçek AilemWhere stories live. Discover now