Sirayet: altı

581 121 223
                                    

Bones Uk, Beautiful is Boring

Bones Uk, Beautiful is Boring

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

꧁꧂

Kalbim her bir zerremde atarken sakince yürüdüm. Escanor ve Ereskigal gözden kaybolduğu anda koşmaya başladım.

Odam neredeydi benim?

"Tanrıça! İyi misiniz?"

"Harikayım." dedim durup, acele bir sesle. "Odama nasıl gidebilirim?"

Mahcup bir bakış attı. "Koridorların belirli değişimleri olduğu söylenemez. Genelde istemek yetiyor."

"Tüh." dediğim sırada birden odama pofladım.

Heyecanla kapıyı arkamdan kapattım. Cerberus odada olmadığından önüne koltuk çektim. Daha doğrusu, devirdim. Yine de öyle bırakarak kazana koştum.

Ereskigal ile sevgili değilse, ne haltımdı?

O şeytanın adını öğrendiğime göre, bunu da ondan öğrenebilirdim.

Kazanı hazırlarken tenim heyecanla kıpraşıyordu ama yavaş yavaş sönmüştü. Duraksadım.

Gücüm iki şekilde işliyordu. Birine emir vermeyi seçersem, bir daha hep bu şekilde üstünde hakimiyet kurabilirdim. Sözümü dinler ve gelip bana rapor verirdi, ne yaptığını anı anına göremezdim. Diğer türlüsü ise, bulunduğu ortamı izleyebilmeme dayanıyordu. Ve sadece izlemekle yetinebiliyordum, hareketlerine etki edemiyordum.

Şimdi ise hem Ereskigal'ın ne yaptığını görmek, hem de ona emir vermek istiyordum. Hangisini seçecektim ki?

İnleyerek sızlandım. Escanor'la yalnız olduklarında ne yaptığını çok merak ediyordum. Özellikle de sevgili değillerse. Sırdaş olmadıkları belliydi. Takılıyorlar mıydı? Ereskigal, Escanor'un dokunmadığını söylediğinde yalan söylüyor olabilir miydi? Eğer yalansa, ne şekilde dokunuyordu? Acaba nasıl hissettiriyordu?...

Sonuncu sorumun alakasızlığına karşılık kaşlarımı çattım.

Kendi kendime boğazımı temizledim.

Ereskigal ve Escanor'un halini merak edişim, Ereskigal'a boyun eğdirmeme ağır bastı. Eğer Escanor'un son sözü olmasa bu seçeneği asla seçmezdim.

Saçımdan bir parçayı kazana koydum, kanımı sıvıya damlattım ve kendi kendine karışmasını izledim. Kadının adının sadece Ingrid Ereskigal olmasını umuyordum. Yoksa yine fena halde yorgun düşecektim.

Derin bir nefes alarak eğildim ve suya adını, ardından da isteğimi fısıldadım. Gözlerimi kapattığımda, kazandaki sıvının burnumdan ve ağzımdan beynime doğru hareket edişini hissettim.

Kazanın kenarlarını sıkıca kavrayarak başımı geri attım. Gözlerim açıldı, önüne göz rengimde bir perde indi ve bulunduğum alanı görmem engellendi. Onun yerine, Ereskigal ve Escanor'un olduğu yere yukarıdan bakıyordum.

ESCANOR SETHWhere stories live. Discover now