Sirayet: on üç

704 123 158
                                    

Fahree, Özünlə Apar (İlkin Dovletov)

Fahree, Özünlə Apar (İlkin Dovletov)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

꧁꧂

Küvetin kalın kenarına oturmuş, hafifçe geri eğilerek üstümde, ucunda siyah boya bulunan fırçayı gezdiriyordum. Göz ucumla, içerideki Cerberus'un açık boya kutusunu tekrar koklamaya yaklaştığını gördüm. Ortalığı daha da batırmasın diye "Dikkatli ol." diye uyardım. "Yerleri kirletmeyi istemeyiz."

Bundan pek emin değilmiş gibi derinden fırladı ortadaki başı. Gülerken fırçayı üstümden çektim. "Escanor'a tek ısınmayan sensin, hım?" dedim sorarcasına, o da onaylar gibi havladı.

Kendi kendime gülümserken fırçayı daha incesiyle değiştirdim.

Escanor'un üstündeki dövmeleri hatırlamak da, ince noktaları kendime tersten çizmek de zordu. Ama başarıyordum, üst bedenimi neredeyse tamamen onunki gibi siyah çizgilerle ve hayvan figürleriyle kaplamıştım. Gerçi aynısını yaparken oranı küçültmem gerekmişti ve daha az boş yer bırakmak zorunda kalmıştım. Boylarımız arasında çok az bir fark olsa da enlerimiz, yapım iri olsa da onunkiyle kıyaslanamazdı bile.

Alt kısmı çizerken otururken katlanan karnımdan dolayı ayakta olmam ve aynaya aynaya bakmam gerektiğinden, şimdilik çizdiğim kadarının kuruması için bekledim. Arkama ulaşamadığım için tüm ön tarafımı, bacaklarımı da dahil kaplayacak ve sonrasında duş alacaktım. Uykum yoktu ve boya ile fırça dolu kutudan hediyem olduğundan, böyle vakit geçirmeyi planlamıştım.

Tabii bu hale gelmem uzun sürmüştü çünkü Escanor'un son dediğini atlatamamıştım. Kendimi bildim bileli seni düşünüyorum zaten.

Acaba nasıl düşünüyordu?

Beni ne şekilde düşünüyordu?

Dudaklarımı kemirdim. Başımı arkaya atarak düşünceleri de atmaya çalıştım. Çünkü bunu düşünmek bedenimin ısınmasını ve nemlenmesini sağlıyordu. Boya be kadar kalıcı bilmiyordum, uğraştığım için yıkanmadan bozulmasını da istemiyordum.

Dövmelerini düşünmek, beni ne şekillerde hayal ettiğini ve o sırada ne yaptığını düşünmekten daha kolaydı. Ama bacaklarıma geçerken ne yapacağımı bilmiyordum. Onu pantolonsuz görmemiştim.

Biraz düşündükten sonra kendi şekillerimi çizmeye karar verdim.

O sırada odanın kapısı açıldı. Fırça havada duraksadım.

Adımlar hissettim ama kimse bana seslenmedi. Kapının önünden geçerken durduğunu ve kokladığını duydum. 

"Tanrıçalarım!" diye bağırdım. "Ne yaptığımı mı kokluyorsun? Ya tuvaleti kullanıyor olsaydım?"

"O zaman tuvaleti kullandığını anlardım." Bir süre bekledi. "Ses çıkarmadığından küvette uyuduğunu düşündüm."

"Uyumuyorum. Boya yapıyorum."

ESCANOR SETHWhere stories live. Discover now