•Baş Şeytan serisinin üçüncü hikayesidir.
•Yetişkin okurlar içindir.
Tanrıça yeni tanıştıklarını sanıyordu.
Oysa baş şeytan onu doğduğundan beri tanıyor ve istiyordu.
Kapak tasarımı: @gladywort_
Instagram/ TikTok: basseytanserisi Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, iyi okumalarr❤️
Amaarae,Angels Tibet (slowed)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
꧁꧂
Baş şeytanın odasında uzun bir süre Cerberus'la kaldım. Öyle uzun bir süreydi ki, bir ara uykuya geçtik. Ardından, kendime görev edinmiş gibi yapmaya başladığım şeyi, cehennemde dolaşma eylemini gerçekleştirdim.
Cehennem gördüğüm en eğlenceli yerdi. Tabii, Göküstü'nü saymazsak. Vücudum fazla enerji depolamış, atmak için kıpraşır hale gelmişti. Kaloriferleri açılmış gibi ısınmış cehennemin de beni baydığı yoktu. Ama sirenlerin soğuk sularına dalmak gibi bir isteğim gelişmişti.
Escanor'u fark edene kadar bu düşünceme sıcak bakıyordum. Ama onu ve Ereskigal'ı yan yana otururken gördüğümde fikrim değişti. Yanlarında da dikilen Diabolus vardı. Muhteşem ikiliye yürürken bana uzatılan içecek ve yiyecekleri kabul ettim.
Erkek bir şeytan, bu beşincisi falandı, elinde şarapla dikildi. "Eh," dedim nazikçe. "Onu tutacak kadar elim yok."
En baştan çıkarıcı olduğunu düşündüğüm gülümsemesini sundu. "Sizin için taşıyabilirim Tanrıça."
"Harika olur."
Bana verilip duran yeni yiyecekleri de ona taşıttım. Diabolus'un güler gibi olup saklamak burnuna dokunduğunu, Escanor'a konuştuğunu gördüm. Dudaklarını okumak kolaydı: Büyüleyici, değil mi?
Diabolus'un ağzını okumamış olsam bile Ereskigal'ın somurtuşundan övüldüğümü anlardım.
Yüzümde gülümseme filizlendi.
"Masaya koyabilirsin," dedim şeytana. Ardından Escanor'a baktım. "İzin varsa..."
Escanor "Tabii." dedi, sakin bir sesle.
İçten içe ona gözlerimi kıstım. Bana veda etmeden, tahmini iki gün boyunca yok olmuştu.
Gerçekten yok olmuştu.
Sen miydin beni öylece odanda bırakan? Sevgilin olmayan sevgilini çıldırtayım da gör.
İkisi çok yakın oturuyorlardı. Ereskigal'ın güzel bacakları neredeyse Escanor'un kalın bacaklarının üstündeydi. Kadının bir eli kolundaydı, diğeri ise şeytan sıvısının dolu olduğu kadehi tutuyordu.
"Başka bir isteğiniz var mı Tanrıça?" diye sordu şeytan.
Ona baktım. "Şimdilik hayır. Teşekkürler." dedim ve eğilerek yanağını öptüm.
Escanor atılacakmış gibi oldu bir an. Belki de ben yanlış yorumladım ama gümbürtülü bir oturuş düzeltmesi yaptığı doğruydu. Çarptığı Ereskigal'ın içkisi kadının üstüne döküldü.
