[15]

8.2K 717 220
                                    

Pretty hurts by beyoncé

---
Yazan'

Kral Kim çatık kaşlarıyla mühitinden ayrılırken hızlı adımlarla arkasındaki hizmetlileri umursamadan ilerledi.

Tamam, Tanrının onu kral olarak seçtiğini sayamayacağı kadar kez duymuştu fakat annesinin Tanrıça olması?

Bu mümkün müydü ki?

Hem şaşkınlık hem de yıllardır annesinin gerçek kimliğinin ondan saklanması yüzünden olan siniriyle neredeyse koşar adım ilerlerken eski kral'ın hizmetlilerinin konuşmasına izin vermeden elini kaldırıp onu sustururken dört adımlık merdiveni tek seferde çıkıp odanın kapısını tüm gücüyle açtı.

Menteşesi oynayan kapı yüzünden herkesin gözleri kocaman olurken kralın peşinde olan Hoseok ile NamJoon yutkunarak kapının önünde durmuşlardı.

"Onu yalnız bırakmamız iyi bir seçenek olur mu?"

NamJoon'un sesi tereddütlü çıkarken HoSeok kafasını hayır anlamında sallasa da dudaklarından dökülen kelimeler farklıydı.

"Onu şu an yalnız bırakmazsak daha çok delireceğini biliyorsun sevgilim. En iyisi burada bekleyip sinirle eski kral'a zarar vermemesi için dua etmek."

NamJoon sevgilisini başı ile onaylarken arkasındaki sürüye el hareketiyle dağılmalarını söylemiş sonraysa elinin tekini sevgilisinin eline sararken diğerini de kılıcının kınına koymuştu.

-

Hwanin (eski kral)'

Dışardan gelen karmaşık seslerle gözlerimi açarken etrafımı sarmış olan kokuyu derince içime çektim.

Yıllar önce unuttuğum için kimseyi umursamadan oturup saatlerce ağladığım koku ciğerlerime son zerresine kadar işlenirken gözlerimin dolmasını zorlukla bastırıp kafamı yana eğdim.

Son hatırladığımdan daha farklı gözüken beden yıpranmıştı. Bunu sadece gözlerine bakarken bile görebilirdiniz.

Simsiyah saçları hafif kırışıklıklar olan tapılası yüze düşerken onun uyumadığını, uyuyamadığını bildiğim halde hâlâ gözlerini açmamış olan bedende özlemle gözlerimi gezdirdim.

Zaman onu da yıpratmıştı. O da çekmişti demekki benim kadar.

Beynime dolan ayrılık sahnemizle gözlerim tekrar dolarken kafamı iki yana sallayarak yatakta doğrulup oturur pozisyona geldim.

"Sen uyuyamazsın, Yoona."

Kelimelerimin hemen ardından gözleri açılan Yoona gülerken o da benim gibi doğrulmuş ve yatağa oturmuştu.

"Unutmamışsın."

Gülümsemem buruk bir tebessüme dönüşürken kafamı onaylarcasına salladım.

Yıllarımı bitirdiğim kadının özelliklerini nasıl unutabilirdim ki?

Gerçi zaman bana onun kokusunu bile unutturmuştu ya.

"Hwanin,"

Gözlerimi kaydıkları yerden çekip delicesine aşık olduğum gözlere baktım.

"Seni öpebilir miyim?"

Duyduğum soruyla gözlerim anlamazca yüzünde gezerken boş verme kararı alarak başımı sallayarak onu onayladım.

O yavaş yavaş bana yaklaşırken burunlarımızın değdiği anda odamın kapısı sert bir şekilde açılmış ve içeri TaeHyung giriş yapmıştı.

Idyllic /TaeGguk/Onde histórias criam vida. Descubra agora