Birkaç Cümlede Hayatlar

Francis Bacon

Cemre ERKARA

'Bilgi güçtür.'

İkilemdeki Meczup -Bilgi- (Can Bonomo)

İnsanoğlu var olmak ve yaşamda kalabilmek için kimi zaman savaşa kimi zaman barışa yönelmiştir. Deneme-yanılma yoluyla birçok sonuca ulaşmıştır. Sonuçların bir ortak noktasına değinecek olursak bu konu 'bilgi' olacaktır. Savaşta da barışta da insanların ortak noktası bilgi olacaktır elbette.

Bilgi olmadan ne zafer ne de mutluluk kazanabiliriz. Bu hipotezlerimizi destekleyen düşüncelerden birinden söz edelim. Eflatun 'mutluluk bilgi ile kazanılır.' derken örneğin neye değiniyor olabilir? Veya 'bilgili olduğumuz oranda özgürüz.' derken Sokrat bilgi ile bizi hangi etkileşime geçirmek istiyor? Mutluluğu Eflatun bilgiyle derlemiş fakat Nietzsche, Aristo, Epikür farklı konularla mutluluğu sağlamıştır.Mutluluk yapmayı hedeflediğin herhangi bir şeye duyduğun kıvanç, hazlarda erişebileceğin doruk noktasıdır. İnsan hedeflerine ulaşmak için ise güçlü bir dayanağa ihtiyacı vardır. Bunu da bilgi ile sağlayabilir. Çünkü bilgi insanı cahillikten uzaklaştırarak duyguları en haz verici bir şekilde yaşanmasını sağlar. Bilgi silahtır.

Hedefinizin önündeki soyut ve somut sedirleri yıkacak bir tür psikolojik manipülasyondur.

Bu nedenle mutluluk bilgi aracılığıyla kazanılabilinecek bir amaçtır.

Bilginin araçsallaşmasından ziyade farklı işlevlerde bulunduğu yerlerde vardır. Örneğin doğruluk, iyilik ve kötülük kavramını bilgi açısından ele alabiliriz. Bu konuda çok fazla aforizmalar, paradigmalar vardır. 'Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet.' cümlesi Sokrat'ın bir genellemesidir. Konuyu öncelikle ele alalım. Konu ne? Şu an çok koptum. İyilik ve kötülük rölativisttir. Neye göre kime göre cümlesi yerinde olacaktır iyilik ve kötülük yargıları açısından. Bilgi iyi olsaydı eğer zihnimizin ilerlettiği teknoloji insanlara fayda sağladığı kadar zarar da vermezdi. İnsanlar arası çatışmaya sebep olmazdı. Bu kötü olması açısından da böyle değerlendirilebilinir. Kötü olsaydı insanların refah seviyesini arttırmazdı. İnsan gücünü azaltarak insanlara kolaylık sağlayacak teknolojik gelişmeler olmazdı. Bir diğer yargı cehalet ise onu Konfüçyüs'ün 'asıl bilgi, insanın cehaletinin sınırlarını tanımasındadır.' cümlesiyle değerlendirebiliriz.Cehalet de bilgi gibi tam bir saptamada bulunamaz. Yani cehaletin genel geçerliliği var olduğu için tamamen 'kötü'dür diyemeyiz. Bu hipotezimizi Catherall'ın 'bilginin üç temel taşı; çok öğrenmek, çok ıstırap çekmek ve çok çalışmaktır.' cümlesiyle destekleyebiliriz. Çünkü bilmeyebilirsin fakat öğrenmeyebileceğin anlamına gelmez bu. Ayrıca cahillik sadece bilmemekle oluyorsa Ivan Pavlov 'asla herşeyi bildiğini sanma, gerçekten çok bilgili olsan da kendi kendine ben cahilim diyebilecek cesaretin olmalı.' derken bu yargıyı kırmış olmuyor mu sizce?

Sonuç olarak bir kanıya varacak olursak; evet bilgi hayatın araçlarında, yargılarında, paradigmalarında ve daha birçok alanında yanımızda bulunarak etkisini gösterir. Ve biz bu sonuçlara ulaşmak için dahi bilgiye başvurarak değerlendirme yaparız. 

-Arkadaşlar başlık o an yazarken şarkı dinliyordum ondan ötürü koydum.-