Honoré de Balzac

12 2 1
                                    


Cemre ERKARA

'Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.'

Bilginin Kölesi Olmadan Efendisi Olunamaz

Felsefe 'ide'ler ile ilişkilendirilir. Düşünebilir, eleştirel yaklaşabilir; özgün, yaratıcı gibi özelliklere sahip olabilir. Bu gibi özellikler sınıflandırılarak sanat, toplum, hukuk, bilim felsefesi gibi dalları oluşturur. Bu dallar öğrenim için yönelinen varlık misalidir. Felsefe obje gibi düşünülecek olursa sujeye ihtiyaç duyacaktır. Bu noktada da suje ve form ilişkisi ile sağladığımz  'bilgi' ortaya çıkacaktır. 

Doğada varlığını sürdüren bilim topluma, sanata, felsefeye vb. dallara birbirinden farklı yorumlarla, idealarla, materyallerle ulaşır. Bu yolda kullandığı materyallerden en önemlisi 'bilgi'dir. Çünkü diğer materyaller rölativisttir. Fakat bilginin var olduğu ve bir ölçütü olduğunu biliriz. Yani bu konu diğer konular kadar göreceli değildir. Bu sebeple önemli olan bilginin, doğruluğu ve yanlışlığının mahiyetidir. Bilgi kimi zaman 'güçtür' diyen Bacon gibi, mahiyetini buluruz. Çünkü bilgi gelecek, refah ve zevktir. Bilgi hedefe ulaşan yolda mubah olan anlayıştır. Fakat bilgi ona hükümdarlık etmekle değil ilk olarak onun eğitiminden geçerek bulunur. Yani insanoğlu Sokrat gibi bir at sineğini beklemeden taarruza geçmelidir.

Bilgi insanın özünü yansıtır. Ve insanoğlu tarih öncesinden beri özünü bulmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. Kimi zaman teolojik kimi zaman ise kozmolojik olarak kanılara varmıştır. Özlerini koruyarak kanıların değiştiğini 'madde ve form' yardımıyla Aristotales gibi açıklamışlardır. İnsanoğlu bilgiye itaat etmeden efendisi olamaz. Çünkü bilgi töz değil özdür.

Yani on cümle ile anlatmak istediğim şey bilgi tek ve öncesi olmayan bir şey değildir. Bunu yüzyıl içerisinde yaşadığı değişikliklerle ve her an yeni bir keşif ile bir başka boyutta olmasından çıkarabiliriz.

Birkaç Cümlede HayatlarWhere stories live. Discover now