ghostly kisses

14 0 0
                                    

"önemli olan duvarları beklemek 

ben bunun için doğmuşum

ölüler bulvarında gül satmak için.'' / c.bukowski

Sessizce uzanmıştım hep kokusuyla iftihar ettiğim, garip bir gurur taşıdığım leylak kokulu yatağımla.Uzanmış boynuma dolanan damarın düzenli atışlarını sayıyordum.Bomboş bir oda bana bomboş bir dünya olarak görünüyordu.Gözlerimi sürekli kapalı tutmak ve asla açmamak istiyordum.
Gözlerimi açık tuttuğum, içerisinde hiçbir yer ve kaplamı olduğunu düşünmediğim bir yer kürenin gerçekliğini kavramak zorunda kalmak kalbimi boğuyor , acı veriyordu.
Kış, büsbütün hırçın soğuğuyla odamın içerisinde raks ediyordu.
Yalnızca bir ses, fakat sadece bir sesin 'Autumn artık uyanabilirsin, geçti!' demesini bekliyordum 13 yıl boyunca.
Yavaşça doğrulup bir sigara yaktım.Bacaklarım karnıma öyle güzel sokuluyordu ki, onların bana ait olduğunu bilmesem yabancı bir dokunuş gibi hissederdim.
Başımı dizlerimin hemen üstüne yaslayıp saçlarımı geriye taradım.Parmaklarımın arasındaki vişneli sigaranın git gide küçülüşünü izledim.Bitti, bitti ve bitti.
Bir süre yanmaya devam etti, içerisindeki ateş sönene değin.Ardından bir sigarayı daha ateşe verdim.
Artık soğuk katlanılmaz bir hale gelmişti.Üzerime kalın bir battaniye alıp balkona çıktım, kar başlamıştı.Dışarısı bu kadar yumuşak bir havadayken içerisinin neden bu denli soğuk olmasına anlam vermek güçtü.Ne zaman balkona çıksam gözüm hep ileride, okyanusun hemen kenarındaki mezalığa takılıyordu.2 hafta önce her şeye ama her şeye, sudan ne kadar ürksem de, her şeye son vermek için adımlamıştım o okyanusu.Tek bir sesti belki hülya.Bilemiyordum.
Bilinemezdi.
Belirsizdi. Ama çok netti.Emindim.Gerçekti.
Hayır!
Deliriyordum.

Düşüncelerim zihnimi bir türlü rahat bırakmıyordu.Henüz küçük bir çocukken bile bir yetişkinden daha fazla düşündüğüm için babam beni doktora götürmüştü.Çok düşünüyor olmam bir problem değildi.Babamı beni doktora götürecek kadar endişelendiren şey, düşündüğüm kadar yazıyor ve yazıyor; düşündüğüm kadar susuyordum.Bitmek bilmeyen enerjiler sarf ediyordum.Bir şeyleri değiştiren olmak için.

Baekhyun, 13 yıl önce ölümü seçmek yerine şu an hayatımda olsaydı, sanıyorum bana "Autumn, düşündüklerinin gerçeklikten bağımsız hiçbir tarafı yok.Sen yalnızca gerçekliğin çekirdeğindeki kendi gerçeğini bulmak istiyorsun." derdi.
Kendi içimde canlandırdığım bu diyalog, gözlerimin hemen yanında duran gözyaşlarımı yüzüme doğru yuvarlamıştı.Birkaç saniye sonra ıslanan dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaradan bir duman daha aldıktan sonra-

"Autumn!"

İsmimi duymamla olduğum yerde irkilmem bir olmuştu.Kalp atışlarım hızlanmış, ağzıma taşınmıştı.
Bir anda bastıran kar yüzünden balkonun sonunu zar zor görebiliyordum.Sigarayı söndürüp etrafıma baktığım da hiçbir şey göremedim.Kimse yoktu.Az öncekinin aksine karanlık bir hava vardı.

"Autumn! Sana söylüyorum, gelsene! Jooyoung biraz küçük yap şu kar toplarını!"

Kar toplarını mı?Jooyoung mu?Baekhyun!

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 31, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Autumn  \ diariesWhere stories live. Discover now