Anlaşma💋

105 19 16
                                    

Atölyede Giselle'den başka hiç kimse yoktu. Bizi birlikte görünce epey şaşırmıştı tabii ki. Elle Stewart, Mia Cooper ile ne yapıyordu acaba? Bunu tahmin etmek o kadar zor olmasa gerekti. Adım listeye eklendiğinden beri herkes arkamdan konuşur olmuştu. Tanımadığım insanlar, çoğunlukla erkekler, numaramı nasıl buluyorlardı hiçbir fikrim yoktu ama sürekli ders notu bahanesi ile mesaj atıyorlardı. Bazıları doğrudan amacını belli ederek beni partilere çağırıyor, bazıları da muhabbeti uzatarak uzun yoldan gitmeyi tercih ediyordu.

"Canım, nasılsın? Bayadır görüşemedik seninle. Nasıl gidiyor?" Giselle, elindeki kumaşı bırakarak Mia'ya sarıldı. Yapmacık tavırları hemen fark ediliyordu.

"İyiyim Giselle, sen neler yapıyorsun? Tasarımını baya ilerletmişsin gördüğüm kadarıyla." Mia, Giselle'in üzerinde çalıştığı kıyafete bir göz attı. Kumaşı bordo ve siyah karışımıydı ve parıltılıydı.

"Sergiye yetiştirmeye çalışıyorum ama hala defile için bir manken bulamadım." Mia'dan gözlerini ayırıp arkasında duran bana baktı. "Elle Stewart, sen burada ne arıyorsun peki?"

"Öpücük Listesi hakkında konuşmak istiyoruz Giselle." Ben listeden bahsedince Giselle'in gözleri parladı. Bizim aksimize o listede olmayı pek sorun etmiyor gibiydi. Hatta bu durumdan memnundu. Okulda popülerliği artmıştı tabii.

"Ne liste ama değil mi? Cornelia, Tess'in onu geçtiğini öğrendiğinde dersteydik. Listenin fotoğrafını görüp sinir krizi geçirmişti. Hocadan izin alıp dışarı çıktı. Michelle'in söylediğine göre Ashton ile feci bir kavga etmişler. En başta sebebini anlayamamıştım, daha sonra Tess ile Ash'in haberlerini görünce anladım. Tam bir skandaldı." Patrick bana listeden bahsettiğinde gördüğüm Cornelia ve Ashton'ın kavgası demek bu yüzdendi.

Kumaşları kenara iterek masaya oturdu Giselle. Biz de karşısındaki sandalyelere oturmuştuk. Bir şeyler biliyorsa kesinlikle soprano ikizleri biliyor olmalıydı. Soprano deme sebebimiz, ses tonlarının çok tiz olması ve bağırdıklarında bütün koridoru inletmeleriydi. Giselle'in aksine Michelle, koroda olduğu için sesini kontrol edebiliyordu ancak Giselle'le kavgaya girmek isteyeceğiniz son şey olurdu.

"Evet, biz de aynı şeyin tekrar yaşanmaması için listeyi kimin hazırladığını öğrenmeye çalışıyoruz." Mia bacak bacak üstüne attı.

"Öyle mi? Size kolay gelsin o zaman." Giselle umursamaz bir şekilde saçlarıyla oynamaya başladı. "Bulursanız bana da söyleyin."

"Giselle, bir şeyler bildiğini farkındayız. Uzatmadan söyle işte ne biliyorsan."

Giselle'e katılır gibi başımı salladım. "Hem sen de listedesin. Merak etmiyor musun kimin hazırladığını?"

"Benim umurumda değil. Önceden de popülerdim zaten ama adım listeye eklenince daha da popüler oldum. Bugün kaç çocuk gelip numaramı istedi biliyor musunuz?"

"Evet ama senin umurunda olan tek bir kişi var, yanılıyor muyum?" Mia, kaşlarını kaldırarak imalı bir bakış attı.

"Neyden bahsettiğini bilmiyorum."

Giselle'in de, Ashton'dan hoşlandığını bilmeyen yoktu. Mia'nın aklındaki plan bu muydu yani?

"Baş harfi A ile başlıyor, soyadı benimkiyle aynı. Tanıdık geldi mi?"

"Ne olmuş Ashton'a?"

Mia sanki sır veriyormuş gibi sesini alçalttı. "İstersen abimle konuşup, bir randevu ayarlayabilirim." Ardından göz kırptı. "Aramızda."

"Olur tabii, flörtümü de çağırırım, beraber yemek yeriz. Nasıl fikir?" Giselle de gülümsedi.

"Flörtün mü?" Şaşırarak sorduğumda, omzunu silkti. "Kim?"

"Max Norris."

Duyduğum isimle ben şoka girerken, Mia da benden farksız değildi. "Max Norris mi? Tess'in erkek kardeşi mi?"

Giselle başını salladı. "Evet, iki gündür konuşuyoruz. Geldi ve takılmak istediğini söyledi, ben de kabul ettim."

"Bunu beklemiyordum." diye itiraf ettim ben de. Max'i hiç tanımıyordum ancak epey çapkın olduğunu biliyordum.

"Umarım ilişkiniz ilerler. Her neyse, yani bize yardım etmeyeceksin, öyle mi?" Mia bıkkınlıkla ayağa kalktı. "Etmeyeceksen gidiyoruz."

"Belki başka bir isteğim olabilir."

"Neymiş?"

"Defilede mankenim olmayı kabul edersen, sana listeye adımı kimin yazdığını söylerim." Giselle elbisenin olduğu cansız mankenin arkasına geçerek kollarını mankenin karnına doladı. "Bence harika fiziğinle kıyafet sende çok iyi durur."

"Manken mi? Sanmıyorum, dikkat çekmekten hoşlanmadığımı biliyorsun." Mia düşünceliydi. Sanki bir yanı kabul etmek istiyordu.

Mia'yı anlayabiliyordum. Sahnede olmaktan çok korkardım. Göz önünde bulunmak, dikkatleri çekmek başımı döndürür, midemi bulandırırdı. Zaten panik atağım da vardı. Patrick'e her zaman eğer kontrol altına alabilseydim bunu, oyunculuk ya da mankenlik yapmak istediğimden bahsederdim. Elimde olsaydı dikkatleri üzerime çekmek isterdim ama maalesef elimde değildi.

"Ben teklifimi yaptım. Kabul edip etmemek senin elinde."

"Bunu yapmak istiyor musun Elle? Başkasından da öğrenebiliriz. Mesela Michelle, Giselle'den daha hevesli olabilir söylemek konusunda." Mia bana döndü. O ayakta olduğu için bana üstten bakıyordu.

"Michelle'in söyleyeceğini gerçekten düşünüyor musunuz?" Giselle sırıttı.

Mia kısa bir süreliğine kafasını yukarı kaldırdı. Gözlerini kapatarak derin nefesler aldı. Kafasının içinde seçenekleri tarttığını biliyordum. Daha sonra oflayarak Giselle'e baktı. "Tamam, kabul ediyorum. Gösteride mankenin olacağım ama sadece bordoyu çok sevdiğimden. Şimdi, adını listeye kimin yazdığını söyle hadi."

"Andy Trill. Basket takımından."

Andy'le daha önce hiç konuşmuşluğum olmamıştı. Sadece maçları izlemeye gittiğimde görüyordum. Sima olarak tanıdıktı. "Niye yazmış peki?" diye sordum.

"Andy senden hoşlanmıyor muydu?" diye sordu Mia da.

"Evet, senin geçen seneki doğum gününde şişe çevirmecede öpüştüğümüzden beri peşimden ayrılmıyor." Kollarını göğsünde bağladı.

Mia'nın meşhur doğum günü partisi. Neredeyse pişman olacağım şeyler yapacağım bir geceydi. O geceden beri içki içmiyordum.

Mia ellerini beline koydu. "Seni anladım ama Michelle'i neden yazdı?"

"Çünkü aptal, o kadar sarhoştu ki öptüğünün ben mi Michelle mi olduğunu hatırlamıyor. Biz söylemediğimiz için ikimizi birden yazmış."

O gece sarhoş tek kişi olmadığıma seviniyordum. Rezillik yapan bir sürü kişi vardı.

"Anladım, tamam." Kapıya doğru ilerledi Mia. "Teşekkür ederiz. Elle geliyor musun?"

Ben de Mia'nın yanına ilerlerken en azından artık elle tutulur bir bilgiye sahip olduğumuz için mutluydum. Andy ile konuşursak düşük bir ihtimalle listeye başka kimlerin isim eklediğini de söyleyebilirdi. Araştırmaya nereden devam edeceğimizi biliyorduk artık.

Öpücük Listesi | Half-TextingWhere stories live. Discover now