The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 15: İki Omega

O anda Luo Zhouzhou sadece kalbinin durduğunu hissetti. Yüksek sesle haykırdı, "Neden gitmedin?"

Qi Fen'in yüzünün öfkeyle dolduğunu görünce şöyle dedi: "Az önce hiçbir şey görmedim."

Qi Fen yanlış dişe takıldı ve sordu, "Bilgiyi göndermene izin vermedin mi? Buraya nasıl geldi?"

"Evet, bilgiyi göndermek için buradayım." Luo Zhouzhou cevap verdi.

"Belgenin üzerindeki etiket adresinde bir dava departmanı mı var?" Qi Fen dişlerini gıcırdatmaya devam etti. "Luo Zhouzhou, sen zaten Tyronn Koleji'nden bir öğrencisin. Temel bilgileri bilmiyorsan, bağları da bilmen gerekmez mi?"

"Vaka bölümü yok, patoloji bölümü var." Luo Zhouzhou'nun sesi gittikçe kısıldı.

"O zaman hemen patoloji bölümüne gönderebilirsiniz." Qi Fen yüksek sesle kükredi, sesi geçitte yankılandı.

Luo Zhouzhou korkmuş bir kuzu gibi ayağa fırladı ve eczane odasına geri döndü. Birkaç ilaç şişesini devirdim, bir çatırtı sesi geldi ve malzeme yığınıyla birlikte koşarak geldim.

Qi Fen kapıda hareketsiz kaldı. Evet demeye cesaret edemedi, bu yüzden yanındaki boşluktan biraz yana doğru sıkıştı.

Ayrıca hâlâ kızgın olup olmadığını anlamak için Qi Fen'in yüz ifadesine baktı.

"Luo Zhouzhou." Tam dışarı çıkmayı başardığında, Qi Fen aniden, sesi çok kısık bir şekilde, "Luo Zhouzhou," dedi.

"Evet." Luo Zhouzhou kalbini salladı.

Lope ile olan deneyimlerine göre, bu tür bir zamanlama ve bu tür bir ton, bir sonraki adımın azarlama olacağı anlamına geliyordu.

Sonuç olarak, Qi Fen hiçbir şey söylemeden sessizce ona baktı.

Luo Zhouzhou giderek daha da gerginleşince Qi Fen şöyle dedi: "Dışarı çık ve sağa dön, pasajdan çık ve sonra sola dön, burası patoloji bölümü."

"Oh." Luo Zhouzhou kıpırdamadan bilgiyi tuttu ve ona bakmaya devam etti.

"Gitmiyor musun?" Qi Fen bağırdı, alnındaki mavi damarlar iki kez sıçradı.

Luo Zhouzhou titredi, "O zaman ben gidiyorum."

Konuştuktan sonra hızla uzaklaştı.

Luo Zhouzhou, yaşlı adamı öperken görüp görmediğini kendisine sormadığı için minnettardı, yoksa cevap vermek gerçekten zor olurdu.

Çok geçmeden dava departmanının çıkışına gelmişti.

Oda 001'in kapısının önünde durdu ve içeri bakmak için başını uzattı. O sırada Xiaoyu da dışarıya bakıyordu ve ikisi de görüş alanlarını kapattı.

Xiaoyu onu gördü, gözleri parladı, sırıttı, buruşuk yüzü birbirine sıkıştı.

Luo Zhouzhou kendisiyle sohbet etmek istediğini hissetti, ancak acele bilgi göndermesi gerekiyordu, bu yüzden sadece cam pencereden özür dileyerek söyleyebildi: "Xiaoyu, yapmam gereken bir şey var. Başka bir gün görüşürüz."

Xiaoyu'nun gözlerindeki ışık söndü ama başını sallayarak bildiğini gösterdi.

Luo Zhouzhou ona veda etti ve ardından vaka departmanının kapısından çıktı.

Malzemeleri gönderdikten sonra araştırma enstitüsü salonuna döndü. Qi Fen çoktan oradaydı ve etrafında birkaç bilimsel araştırmacı konuşuyordu.

Luo Zhouzhou duvarı takip etti ve sessizce lojistik odasına geri döndü.

Lin Fan lojistik odasındaki tek kanepeye çökmüş, bacaklarını uzatmıştı. Luo Zhouzhou'yu görünce ona göstermek için ellerini uzattı.