The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 62: Kurt Yavrusu

Luo ZhouZhou, Chu Feng'in hikâyesini dinledikten sonra sustu.

Uzun bir süre sonra, "O zaman Calgar onları neden öldürdü?" diye sordu.

Chu Feng şöyle cevap verdi: "Ben de bunu anlamaya çalışıyorum. Ölümlerimizle kimden kurtulmak istedikleri ya da dış dünyanın Benzedrine'i bilmesini istemedikleri ve bu yüzden bizi susturdukları da dahil olmak üzere olayın tüm yönlerine bakmaya çalışıyorum."

"Peki sebepler bunlar mıydı?"

"Hiç de değil. Kazadan sonra Calgar üst düzey bir toplantıda çok öfkelendi ve o andan itibaren ordu Benzedrine'i askerleri üzerinde kullanmayı tamamen bıraktı ve sadece Gün Batımı Yüzü'ne karşı savaşmak için kullandı."

Luo ZhouZhou şaşkınlık içinde sordu, "O zaman tam olarak neden?"

Chu Feng şaşkınlık içinde pencereden dışarı baktı ve mırıldandı, "Evet, neden? Daha derinlerde gömülü bir nedeni olmalı..."

"Generali tutuklamasının da bununla bir ilgisi var mı?" Luo ZhouZhou sordu.

Chu Feng başını salladı ve "Bilmiyorum. Sadece bir grup Özel Kuvvet askerini öldürdüğü ortaya çıksaydı, babanın dediği gibi İttifak'ı devirebilecek bir sır yüzünden olmazdı. İttifak'a yaptığı katkılar nedeniyle insanlar onu işlediği suçtan dolayı kolayca affedebilirdi. Sıradan bir grup Özel Kuvvet askerinin ölümü diğerlerinin sadece birkaç bakışını daha arttırırdı. Ancak General'in bahsettiği sırlar, belki de Özel Kuvvetlerin ölümlerinin ardındaki gerçek neden de dahil olmak üzere, çok daha ciddi."

Luo ZhouZhou, "Evi didik didik etmelerine şaşmamalı," dedi, "General'in elindeki kanıtları bulmaya çalışıyorlardı."

"O halde evde bir şeyler saklayabilecekleri herhangi bir yer olup olmadığını hatırlayın." Chu Feng tavsiyede bulundu.

Luo ZhouZhou bir an düşündü ve kafasını boş boş sallayarak, "Bir şey saklayabileceğim bir yer aklıma gelmiyor" dedi.

"Ya onu çoktan bulmuşlarsa?" Chu Feng'e biraz gergin bir şekilde sordu.

Chu Feng başını salladı ve "Hayır, zaten bulmuş olsalardı General Luo'yu tehdit etmek için seni yakalamak istemezlerdi" dedi.

Luo ZhouZhou endişeli bir ifadeyle, "Başkan için beni yakalamak kolay değil mi? Kaçamayacağımdan eminim."

Chu Feng başını salladı, "Dikkatli olduğumuz sürece bir şey olmaz çünkü seni yakalamak isterse askeri güçleri çağırmaya cesaret edemez, bu yüzden dışarıdan birini kullanması gerekecek."

"Yani seninle o mu ilgilenecek?" Luo ZhouZhou endişeyle sordu.

Chu Feng gülerek şu cevabı verdi: "Ben en azından bir Generalim ve vazoları sevmem. Eğer benimle uğraşmak istiyorsa, haklı bir sebep bulmak zor olabilir. Ayrıca, onun için çok yararlıyım ve onu araştırdığımın farkında değil, bu yüzden şimdilik benimle uğraşmayacaktır."

Luo ZhouZhou bunu duyduğunda çok daha rahatlamış görünüyordu. Sesi yeniden yükseldi: "Bu arada, Şerif Chen nasıl?"

Chu Feng teselli etti, "Önemli bir şey değil, sadece kolundan vuruldu ama herhangi bir kemiği kırılmadı ve çok fazla kanaması olmadı. Bir süre sonra iyileşecektir."

O konuşurken, kapı aniden itilerek açıldı ve elinde bir kâse olan bir adam içeri girerek gülümsedi ve "Küçük Bıçak, biraz tavuk çorbası iç." dedi.

"Xiao Feng!" Luo ZhouZhou şaşkınlıkla haykırdı. Yeraltı dövüş arenasında gördüğü adamı, Xiao Feng'i tanıdı.

"Şimdi beni izliyor olacaklar ve sonra seni yolda bulacaklar, bu yüzden seni buraya getirdim. Burası oldukça güvenli, kimse Xiao Feng ile olan ilişkimi bilmiyor." Chu Feng açıkladı.