The General's Vampire Omega [Türkçe BL MTL] ✔

Bölüm 42: Sen Her Zaman Bir Sürprizsin

"O zaman önce sen geri dön." Blue Shark bir taksiyi durdurdu ve Luo ZhouZhou'nun binmesi için arka kapıyı açtı.

Luo ZhouZhou tam ileri doğru bir adım atacaktı ki omuzlarından tutularak geri çekildi ve sıkı bir kucaklamanın içine düştü. Kucaklama ve koku tanıdıktı ve durmadan önce sadece bir an mücadele etti.

"Chu Feng," diye haykırdı şaşkınlıkla, arkasındaki kişiye bakmak için başını çevirdi.

"Burada ne yapıyorsun?" Chu Feng sorarken Luo ZhouZhou'nun omzunu tuttu. Sesi yumuşaktı ama gözleri önündeki Mavi Köpekbalığı'na sabitlenmişti.

Luo ZhouZhou açıklayamadı, bu yüzden kısaca "Mavi Köpekbalığı'nı görmeye geldim" dedi.

"Anlıyorum..." dedi Chu Feng. Otele doğru baktı; kendi cipi ve Chen SiHan'ın arabası kapıcı tarafından götürülmüş ve otelin önüne park edilmişti.

Chen SiHan kendi arabasına binmiş ve camı açarak başını dışarı çıkarıp onlara doğru bakmıştı.

"Önce sen benim arabama geri dön." Luo ZhouZhou ile konuşurken Chu Feng'in sert gözleri Mavi Köpekbalığı'nınkilere kilitlenmişti: "Bu beyefendiyle konuşmak istiyorum."

Luo ZhouZhou önce ona, sonra da taksinin kapısını tutan, sessiz ama gergin Mavi Köpekbalığı'na baktı ve ortamda bir şeylerin ters gittiğini hissetti.

"Birbirinizi tanıyor musunuz?" diye sordu.

"Eski bir tanıdık, uzun yıllara dayanan bir dostluk." Chu Feng güldü ve sonra yüksek sesle sordu, "Değil mi? Li ChengYang."

Mavi Köpekbalığı başıyla onayladı, "Chu Feng, uzun zaman oldu, iyi görünüyorsun."

Luo ZhouZhou birbirlerini gerçekten tanıdıklarını görünce konuşmayı kesti ve Chu Feng'e "O zaman seni arabada bekleyeceğim" dedi.

Chu Feng, "Sen git, arabam caddenin karşısında," diye cevap verdi.

Luo ZhouZhou, Blue Shark'a bir kez daha el salladı, arkasını döndü ve otelin önüne park etmiş olan cipe doğru yürüdü.

"Beyler, geliyor musunuz, gelmiyor musunuz? Gelmiyorsanız, kapıyı kapatıp sonra sohbet edebilir misiniz, böylece önce ben çıkabilirim?" Taksi şoförü sonunda bıkmıştı.

Blue Shark bir adım öne çıktı ve kapıyı çarparak kapattı.

"Aptallar." Taksi şoförü mırıldandı, gaz pedalına bastı ve hızla uzaklaştı.

Chu Feng ellerini trençkotunun ceplerine soktu ve birkaç adım atarak Blue Shark'ın önünde durdu. "Li ChengYang, bunca yıldır karanlık işler çevirdiğini biliyorum ve polis departmanı bile bu konuda bir şey yapamıyor."

Mavi Köpekbalığı ses çıkarmadan ona baktı.

Sesini tekrar alçalttı, "Polis departmanının ne yaptığı umurumda değil, ama benim olanla uğraşırsan, derini santim santim yüzerim." Chu Feng alçak sesle konuşuyordu ama sözlerindeki acımasızlığın bir tehditten çok daha fazlası olduğu dinleyenler için açıktı.

Mavi Köpekbalığı ellerini başının yanına kaldırdı ve "Chu Feng, şu anda orduda olduğunu ve çok güçlü olduğunu biliyorum. Ama aynı yerde büyüdüğümüz halde neden bu kadar sert konuşmak zorundayız? Ayrıca, her koyun kendi bacağından asılır, durduk yere seninle uğraşacak değilim."

Chu Feng dudak büktü ve cevap vermedi.

Mavi Köpekbalığı'nın aklına aniden bir şey geldi ve konuşmadan önce elini indirdi: "Bay Vampir yüzünden buradasın, değil mi?"