1. BÖLÜM - BİR SARAY DOLUSU GEÇMİŞ (Part 2)

351 36 72
                                    

Merhaba, canım okurum. Bu bölümün sonunda artık hikayenin arkasındaki büyük gizemi öğrenmiş olacaksın. Senden bir ricam olacak. Bölüm sonunda medyaya yüklediğim klibi izlemeni istiyorum. Lütfen oy vermeyi unutma. İyi okumalar diliyorum❤️

 İyi okumalar diliyorum❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




Ay Prensesi yüzünde aptalca bir sırıtışla Ay Sarayı'na giderken uçan atı birdenbire garip davranışlar sergilemeye başladı. Önce havada durdu, sonra kendi kendine titredi ve aniden yolundan saptı. Prenses, düşmemek için ona daha sıkı tutunurken ağzından bir çığlık kaçtı. Başına bir şey gelmesi, başını daha büyük bir derde sokardı çünkü saraydan ayrıldığını kimseye söylememişti.

Pegasus hızla başka bir yere doğru ilerledi ve varması gereken yeri biliyormuş gibi seyrek olmayan ağaçların arasına yöneldi. Ağaç dallarından dolayı acı verici bir iniş olmuştu.

Diana nereye geldiklerini anlamak için etrafında dönmeye başladı. Öz'ün yabani ormanlarından birindeydi. Zifiri karanlıktalardı. Bu sorun değildi, çünkü Diana zaten geceye aitti. Karanlık ve ıssızlık onun için hiçbir zaman sorun olmamıştı.

Derin bir nefes aldı ve atının yanına gitti. Usulca başını okşadı. "Neden buradayız kızım?" At kişnedi ve daha sonra hemen dizlerinin üstüne çöktü. Diana ne olduğunu anlayamıyordu. "Seni korkutan bir şey mi oldu?" dedi ve o da eğilip atın başını okşamaya devam etti.

"Hayır o iyi," dedi arkasından ilahi bir ses.

Ay Prensesi aceleyle ayağa kalktı ve göz göze geldiği yaratığı görür görmez saygıyla dizlerinin üstüne çöktü.

"E-efendim," diye kekeledi. İşte şimdi hapı yuttuğunu düşünüyordu. Daha birkaç dakika önce Davin'le beraberlerdi ve yakalandıklarını düşünmeye başlamıştı. En büyük yasaklardan birini çiğnemişlerdi çünkü.

"Ayağa kalk Ay Prensesi," dedi Gökyüzü'nün Elçisi. "Seni götürmeye geldim."

Diana anlamayan gözlerle dev beyaz kürklü kediye baktı. "Efendim, bir sorun mu var?"

Gökyüzü'nün Elçisi hiçbir şey demeden arkasını döndü ve yarattığı portasyona girdi. İtici bir güç Diana'yı da oraya girmeye zorluyordu.

Portasyondan çıktıktan sonra Diana ne zaman kapattığını anlayamadığı gözlerini açtı. Nefes nefese kalmıştı ve başı dönüyordu. Daha önce binlerce kez portasyonu kullanmıştı ama bu defaki ona çok ağır gelmişti. Kendini kaybetti ve yere yığıldı.

Bir süre sonra kendine gelmeye başladı. Fakat karşısında gördükleriyle dili tutulmuştu. Ne gördüğünden kendisi de tam olarak emin değildi fakat kesinlikle onun algısının çok ötesinde bir şey olduğuna emindi. Ona bakmaya devam ettikçe başı dönüyor kulakları çınlıyordu.

"Ona bak," diye emretti Elçi.

Diana hemen arkasında duran Elçi'yi görünce bir nebze de olsa rahatlamıştı.

Gökyüzü'nün İçinde - 2Where stories live. Discover now