Hepinize iyi okumalar diliyorum. Sakın sizi sevdiğimi unutmayın👊🏻🫰🏻 (Hepinize ayrı ayrı aşığım farkında değilsiniz🥰)
Oy vermeyi unutmayın! İyi okumalar diliyorum!!!
Instagram: gokyuzunun_icinde
Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.
Perde arkası.
Yıldız Prensi'nin gözü dönmüştü. Eski müstakbel eşi olan Laura'yı elinden yakaladı ve şenlik alanını terk etti.
"Odana çık ve ben gelene kadar orada bekle," dedi. Burnundan soluyordu.
Arkasını döndü ve bir portasyon çağırdı. Tam gitmek üzereyken Laura elinden yakaladı. "Nereye?" Bu soru Yıldız Prensi'nin öfkesini arttırdı. Hesap vereceği kişi o değildi. Sinirle Laura'nın onu tutan eline baktı önce ve sabır dilenir gibi gözünü kapattı. Laura hemen elini geri çekti.
"Odana çık ve bekle."
"Seni sorarlarsa ne diyeceğim?" Kesinlikle soracaklardı. Çünkü muhafızları atlatmıştı ve onları atlattığını muhafızlar henüz fark etmemişti bile. Bu an meselesiydi.
Yıldız Prensi dikleşti ve sahte bir gülümsemeyi yüzüne takındı. Ancak hiçbir şey söylemedi ve açtığı portasyondan içeri girdi.
"Baba!" diye gürledi.
Geldiği yer Yıldız Kralı'nın kendine hazırlattığı saraydan başka bir yer değildi. Müttefiki olduğu Öz'lerden birinde kalıyordu ve utanmadan kendine özel bir saray yaptırmıştı. Çünkü bunu rica etmek onun için işten bile değildi. Yıldız Kralı'nın gerçekte kim olduğunu ve onun şeytani planlarını bilen herkes akıllıca olanı yapar ve karşısında diz çökerdi. Çünkü onun aklındakileri hayal etmek bile hayata meydan okumaya cüret etmek demekti.
"Baba!" diye yeniden, bütün sesiyle saray duvarlarını inletti.
"Davin!" diye neşeli bir ses duyuldu. Yıldız Prensi arkasını döndü. Kız kardeşi oldukça şık bir şekilde büyük salonun kapısının önünde durmuş ona gülümsüyordu. Şöyle bir süzdü prensi. Vay be, dercesine dudak büküp başını salladı. "Bu kadar hazırlık niye? Kaçırdığım bir parti mi vardı yoksa?" Hala kocaman açtığı gri gözleriyle kardeşine bakarken elindeki bakır kadehten içkisini yudumladı.
Yıldız Prensi ona doğru ilerledi. Tam karşısında durdu. "Nerede o?" Yıldız Prensesi ise omuz silkti ve yine kadehini dudaklarına götürüp arkasını döndü. Yıldız Prensi onu dirseğinden yakaladı. "Arya, o nerede dedim sana!"
Prenses sinirle gözlerini kardeşine dikti ve sert bir şekilde kolunu ondan kurtardı. Kardeşinin gözlerinin içine baktı ve ona saldırdı. Ancak Yıldız Prensi ne acıyla inledi ne de herhangi bir tepki verdi. "Git kendin ara," diye tehditkâr bir ton takındı.
