11. BÖLÜM - NERGİSLER VE CANI ACIYANLAR

294 28 45
                                    

Selam herkese! Yine heyecanlı olduğum bölümlerden biriyle karşınızdayım🤭

İyi okumalar diliyor ve hepinizi teker teker kucaklıyorum🥰💖

Oy vermeyi unutmayın!

Instagram: gokyuzunun_icinde

Şenlik için hazırlıklar son hızla devam ediyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Şenlik için hazırlıklar son hızla devam ediyordu. Sarayın koridorlarından hizmetkarların neşe dolu sesleri yankılanıyordu. Güneş'in yeniden belirmesiyle bütün camlar sonuna kadar açılmıştı. Akan suyun sesine, şarkılarla bugüne eşlik eden Öz halkının sesi eşlik ediyordu. Cehennem sonunda cennetine geri dönmüştü.

Zihnimi rahatlatacak uzun bir banyo yapmıştım. Ilık suyu iliklerime kadar hissetmiş, banyoya yerleştirilen tütsülerin ve kokulu yağların arasında kendimden geçmiştim. Oldukça geniş ve rahat olan küvette saatlerce uyumuştum. En son ne zaman bu kadar rahatladığımı gerçekten hatırlamıyordum. Suyun bedenimde yarattığı terapi etkisi adeta yeniden doğmuşum gibi hissettiriyordu. Tazelenmiştim.

Üzerime herhangi bir şey geçirme zahmetine girmeden banyodan çıktım. Saçlarımdan ve vücudundan akan su odanın zeminine akıyordu. Bunu umursamadım. Açık camdan esen ılık meltemin ıslak vücudumda ürperti yaratmasını da umursamadım. Tek umursadığım batmakta olan Güneş'in turuncu ışıklarını hissedebilmekti. Öyle güzel bir manzara sunuyordu ki bana, resmen mest oluyordum. Sarının ve turuncunun harmanlandığı gün batımı ardına kadar açık pencerelerden odamın içine sızıyor ve bana tadına doyamadığım bir bahar havasını sunuyordu.

Ay Sarayı'nda bana oldukça büyük başka bir oda verilmişti. Bu oda, kendi sarayımdaki odamdan katlarca daha büyüktü. Benim odamda olduğu gibi boş bir duvar ve ardında bulutlar yoktu ancak bütün duvar boyunca pencereler ve oldukça büyük bir balkonu vardı. Rüzgârın dövdüğü tül perdeler ellerimle kenara çekerek balkona göz attım. Trabzanlara dolanan sarmaşıklar ve toprak elflerinin ellerinden çıkma nergis çiçekleri bu balkonun her yerindeydi. Buram buram kokan taze çiçek kokusu mest olmuş beni daha da mest ediyordu.

Çıplak ayaklarımla ilk adımımı attım. Kristal zemine ıslak parmaklarım değdiği an bitkiler hareketlendi. Zihnimin bir oyunu mu yoksa gerçekten oldu mu diye anlamadığım bir biçimde nergis çiçekleri beni selamladı. Şaşırmam gerekiyordu belki ama ben daha çok mutlu olmuştum. Bazen şaşırarak böyle anların büyüsünü kaçırabiliyordum ve bu yüzden şimdi, yalnızca gülümsemeyi tercih etmiştim.

Trabzanlara yaklaşınca sarmaşıklar benim için kenara çekildiler. Gümüş trabzanlara tutunup gözlerimi kapattım ve gün batımının üzerime akmasına izin verdim. Kapalı gözlerimin ardından görebildiğim tek şey huzurdu. Muhabbet kuşlarının cıvıltısı sarmıştı her yanımı. Sanki orada olduğumu hissetmişler gibi hemen balkonuma doluşmuşlardı. Güzel anıma tat katmaya gelmişlerdi.

Gökyüzü'nün İçinde - 2Where stories live. Discover now