1- ÖLÜM OPERASYONU

266 18 9
                                    


Bölüm şarkısı : Çimen Yalçın - O vay beni ağlarum

Keyifli okumalar kurtlar 🐺

————————————————————————————————-

186,187,188,189...
Dikkatle şınav çeken timde gözlerimi gezdirdim yaklaşık 5 saattir içtima yapıyorduk ve yorulduklarının farkındayım ama asla hız kesmeden şınav çekmeye devam ediyorlardı. Kimseden ses seda çıkmıyordu.  Sakin bir şekilde Emin'in yanına gittim eğilip kulağına doğru "Kaç oldu asker" diye bağırdım.
Saniyelik bir duraksamadan sonra
"Sıfır komutanım" diye bağıran askerimin sesi tüm karargahı inletirken cevap her zaman aynıydı çektikleri 200'cü şınavlarındalardı halbuki. İçtimanın sonuna gelmiştik artık bugün çok zorlu geçiyordu "rahat asker" diyerek bitirdim içtimayı hepsi birden kendini yere bıraktı canımız çıkmıştı bugün resmen

"Komutanım böyle olmaz ama siz en iyisi bizim direkt olarak kafamıza sıkın öyle alın canımızı"

Emin'in her zamanki mızmızlanmasına hepimiz göz devirdik yıllardır her içtima sonunda aynı cümleyi kurup ağladığı için hepimiz alışmıştık artık

"Ulan Emin Arca komutanın her eğitimde kullandığı cümle ne" diye sordu Galip abi Emin'e

"Kaç oldu asker? Değil mi abi" diye gülerek cevap veren Emin'e tek kaşımı kaldırarak baktım onun yüzü Galip abiye dönük olduğundan farkında değildi ki tüm timin uyarı dolu bakışlarına rağmen hala gülmeye devam ediyor.

Emin'e bakarken "öyle mi Asker" diye bağırdım sert bir şekilde birden bağırmamdan irkilen Emin gülmeyi kesip hazır ola geçti.

"Y-yok yok öyle değil komutanım" diyerek hızla cevap verdi.

"Nasılmış Asker" dedim aynı sertlikle.

"Eğitimde merhamet vatana ihanettir dersiniz komutanım" diye bağırdı "Aferin koçum" dememle rahatlayan Emin son sözümle ağlayacak gibi bir hale büründü
"Ozaman bir 30 tur daha koş bakalım nasılmış Emin hadi koçum"

"Komutanım yapmayın etmeyin nolur yeni geldik görevden içtimayı bitireli 10 dakika olmadı acıyın etmeyin eylemeyin komutanım" diye sızlanan Emin'e timdekiler acıyarak bakıyordu o koşuyu her türlü yapacaktı çünkü yanımıza yaklaşan Albay postasıyla herkes ciddileşti.
"Er Cemil Batman/ Erzurum komutanım"
"Söyle Batman"
"Komutanım Önder Albay sizi ve timi harekat merkezinde bekliyor"
"Tamam koçum gidebilirsin"
Albayın postası giderken time doğru dönüp "20 dakika içinde eksiksiz harekat merkezinde olun"
"Emredersiniz Komutanım" diyerek uzaklaştılar odama doğru giderken Bige yanıma yaklaştı bir derdi var belli ki "Komutanım?" Rütbede miyiz diye yokladı önce "Söyle kardeşim"
"Abla bir sorun var sende farkındasın dimi" dedi sessiz bir şekilde.

Farkındaydım birşeyler döndüğü belliydi. Son zamanlarda çıktığımız çoğu görevde nedense haberleri oluyordu itlerin ve biz bir şekilde pusuya düşüyorduk.

"Farkındayım kardeşim farkındayım ama neler oluyo anlamıyorum kafam okadar dolu ki anlayamıyorum" dedim sakin bir şekilde.
"Karargahta hain var bunu biliyoruz ve biz bunu bulamadıkça tekrar birisini kaybedicez diye aklım çıkıyor" diye devam ettim cümlelerime. Tedirginliğim bir an olsun geçmiyordu bir kez daha sevdiğim birisini kaybetmek kalbimin sıkışmasına sebep oluyordu.

Bige'yle benim odaya girmiştik çoktan hızla duşumu alıp temiz üniformalarımı giydim bordo beremi alıp odadan hızla çıktım harekat merkezinin kapısında bekleyen timle beraber içeri girdik Hilal bizi beklemeden gelip yerleşmişti çoktan. Rüzgar ve Emin sohbet ederken Bige ve Oğuz onlarla uğraşıyordu içeriye Albayın girmesiyle "Dikkat" diye bağırdım.
Hepimiz hazır ola geçtik Albayın
"Rahat Asker" demesiyle yerlerimize geçip Albayı dinlemeye başladık
"Görev var" dedi garip bir şekilde.

ʏüᴢʙᴀşɪ ᴛᴀᴍᴜ (Askıda)Where stories live. Discover now