3- YIKAN HABER

97 9 1
                                    


Bölüm Şarkısı; Sezen Aksu - Küçüğüm

Keyifli okumalar Kurtlar 🐺

————————————————————————————————

ARCA ÜLGEN'DEN

İki ay sonra...

İki aydır bu şirketle uğraşıyorduk hala daha, istifayı vereli neredeyse üç ay olmuşken biz hala bu işle uğraşıyorduk, Kemal babanın yanına en son gittiğimizde son noktayı koyacaktık fakat işler istediğimiz gibi gitmemişti. O zamandan beri baya yol almıştık aslında fakat bu bizim için yeterli gelmiyordu tam olarak 48 mağara patlatmış 23 terörist elebaşının infazını gerçekleştirmiştik hala daha devam ediyor asla dur durak bilmeden yola devam ediyorduk.
Önder son zamanlarının yaklaştığını anladığı için sessizdi şuan.
Hilal'de ise işler daha karışık bir hal almıştı Tümgeneral Kemal Ülgen onun baya bir canını sıkmıştı anlaşılan Alp timi istifayı basınca onuda Kartal timine almıştı Kemal baba şimdi ise asla rahat nefes almasına izin vermeyip sürekli ensesindeydi. Onun işi en kolayıydı Önder'in tepesine çökünce oda babasının peşinden gelecekti ee nede olsa baba kızı ayırmak olmazdı dimi ?

Gereksiz dosyalarla uğraşırken Bige artık bezmiş olacak ki sızlanmalara başlamıştı bu kız askeriye'de böyle değildi ne oldu buna anlamadım.

"Ayy Abla yeter artık bezdum da ya yeter ander galsun habu işler ya ben üniformalarımı,silahlarımı özledum da yaa" Bige'nin konuşması şiveye kayıyorsa işler cidden sarpa sarıyor demektir.

"Bige'm canımın içi tamam anlıyorum seni ama biraz sabır mı etsen diyorum güzelim ula benda biktum ama sesimi çıkarmıyorum dimi canım ahretliğim he güzelim yeter da" sona doğru yükselirken benimde sabır kotamın dolması iyi şeylere işaret değildi. Burda böyle birbirimizi yer dururduk.

"Kalk gidelim bizimkilerin yanına bakalım ne yaptılar" diyerek kaldırdım onuda. Bige benimle birlikte adı ceo odası olan ama asla işle ilgilenmediğimiz odadan çıkarken mutlu olmuştu. Bizimkilerin yanına gittiğimizde Galip abi alışkanlıktan ayağa kalkmıştı etraftakiler bize bakarken uyarı dolu bakışlarımla onu geri oturtup köşedeki tekli koltuğa yerleşmiştim. Galip abi son gelişmeleri anlatıyordu.

"Arca'm karargaha yeni bir Albay gelecekmiş ve kendi timi olacakmış. Gelecek olan Albay için efsane diyorlar ama kim olduklarını öğrenemedim henüz iki üç güne anlaşılır kim olduğu bide sanırım Önder Zilan'la iletişime geçti sınırda görevde olan bir istihbaratçı Zilan'ı görmüş bir işler döndüğü kesin öğrenince bilgilendirme yapacaklar"

"Şuan zilan ilgi alanımda değil abi şimdilik işimiz Önder Zilan son iş olacak artık sona doğru geliyoruz Önder'in fişini çektikten sonra ilgilenicez onunla" dedim arkama yaslanırken.

"Allahım yarabbi şükür be güzelim"dedi Oğuz büyük bir keyifle yanıma gelip koltuğun kenarına otururken.

Hepimiz okadar sıkılmıştık ki beyaz yakadan kurtulmak için gün sayıyorduk yeşillerimize kavuşabilmek için.

"Hadi Oğuz bey beni evime bırak sıkıldım ben siz çalışmaya devam edin" diyerek ayağa kalktım. Oğuz benimle kalkarken Bige yerinde sızlanmaya başladı.

"Hadi canım ya sen bizi burda bırakıp nasıl gideceksin beni beni Bige'ni" diyerek rol kesen Bige'ye gözlerimi devirdim sanki ilk defa yapıyordum.

Ne var yani sürekli sıkıldığım için onlara iş yıkıp kaçıp poligona gidiyorsam.

Bige'yi umursamadan ayağa kalkmış giderken çalan telefonumla durmak zorunda kaldım bilinmeyen numara arıyordu operasyonla alakalı olabilir diye direkt açtım bizimkiler durmuş beni izlerken telefondaki kadın konuşmaya başlamıştı.

"İyi günler efendim Arca Ülgen ile mi görüşüyorum"

"İyi günler evet benim sorun nedir"

"Efendim ben Ankara devlet hastanesinden Doktor İpek Bal sizi bir karışıklık için aramıştım uygun muydunuz"

Karışıklık mı? Benim hastaneyle ne gibi bir karışıklığım olabilir ki

"Evet dinliyorum sizi hanfendi konu tam olarak nedir?"

"Efendim 1994 yılında olan doğumlarda bir karışıklık oluşmuş bu durumda yanlış aileye verilmiş olabilirsiniz sizi DNA testi için bugün saat 14:30 da hastanemize bekliyoruz" diyen kadınla kanım çekildi hayatımda ikinci defa böyle olmuştum nasıl yani ne demek yanlış aile.

"T-tamam tamam gelirim orda olucam" diyerek kadının suratına kapattım telefonu ellerim deli gibi titriyordu hayatımda belkide uzun zaman sonra ilk defa sesim titremiş uzun zaman sonra ilk defa yaşadığım duyguları dışarıya yansıtmıştım.

Olduğum yere yavaşça çöktüm ellerim ayaklarım titrerken kafamın içinde dönen sesler susmak bilmiyordu yaşadıklarım boşuna mıydı yani şimdi ben onca acıyı omuzlarımda boşuna mı taşımıştım yani. Bu doğru olamazdı yaşadıklarımın suçlusu saçma sapan bir karışıklık olamazdı. Kafamın içindeki seslerle titremem arttı.

Ceylanım hadi gel babaya

Ceylanımm nerdesin çık hadi babacık seni sevecek

Bak Uygar yok burda babadan saklanamazsın

Seni kimse istemeyecek ceylan sen bir hatasın

Buraya gel ceylanım gelde babanın senin için nasıl büyüdüğüne bak

Midem bulanıyordu ellerim deli gibi titriyordu. Hayır hayır susmalıydı bu sesler gerçek değil Arca hiçbiri gerçek değil Kenan burda yok Alp'in seni kurtardı ondan hadi hadi kızım kalk ayağa geçti herşey.

Deli gibi titriyordum hala. Bige hızla yanıma geldi ellerimi tutup neler olduğunu soruyordu galiba fakat beynim kendini dışarıya kapatmış gibi kimseyi duyamıyordum. Oğuz arkamdan sıkıca sarılmış kendime zarar vermemem için kollarımı tutmuştu normal şartlarda olsaydık tutamayacak olan beni öyle bir tutuyordu ki bıraksa kendime zarar vereceğimi adı gibi biliyordu.

Bige'nin yüzüme birden soğuk su atmasıyla birlikte bir rüyadan uyanmış gibi irkildim bana korku dolu gözlerle bakıyorlardı bu hale gelmem hepsini korkutmuştu.

"Sakin ol Arca'm sakin hadi ne oldu anlat bize hadi güzelim anlat ki yardım edelim sana hadi abla" dedi Bige sakin bir şekilde.

" Y-yalanmış Bige yalan yaşadığım onca şey yalanmış b-ben benim ailem başkası olabilirmiş o-onlar benim hiçbir şeyim değilmiş diyorlar k-karışmış olabilirsin diyorlar b-bana" çıldırmış gibi Bige'ye olanları anlatmaya çalışıyordum herşey bir kabus gibi geliyordu ve işin en kötü tarafı beni bu kabustan çıkarta bilecek olan tek kişi şuan burda değildi.

Herkes anlattıklarımla şoka girmişti sanki yaşadıklarımı tamamen bilen Bige ve Oğuz ise büyük bir korkuyla bakıyolardı bana. Şuan beni toparlaya bilecek tek bir kişi vardı ve onun yokluğu korkutmuştu onları.

Alp,Alp'im sevdiğim nerdesin bak gör ne haldeyim bak gör ve kurtar yine beni bu kabustan sevgilim,nerdesin.

—————————DEVAM EDECEK——————-

Kısa bir bölümle karşınızdayım normalde yaklaşık 2.000 kelimelik bir bölüm yazmıştım fakat sizleri sıkmamak için biraz kısalttım asıl olaylarımıza yavaş yavaş giriş yapmaktayım umarım beğendiğiniz bir bölüm olur.

Güzel bölümlerle karşınıza gelmek üzere gidiyorum. Sizleri çok seviyorum

Herkese sevgiler ve saygılar sunuyorum esen kalın Kurtlar 🐺

İnstagram: S.selinay54 
Yuzbasi_Tamu

Tiktok: Sselinayy54

İyi okumalar Kurtlar 🐺

ʏüᴢʙᴀşɪ ᴛᴀᴍᴜ (Askıda)Where stories live. Discover now