7- ALP TİMİ DÖNDÜ

92 9 4
                                    

Bölüm Şarkısı: Payam Türk & İslam Şirvanı - Menem Türk

İyi okumalar kurtlar 🐺

Bazen hıçkırarak ağlamak gelir içinden,gözünden yaş düşmez.

————————————————————————————————

ARCA ÜLGEN'DEN;

Karşımda yatan Önder'in leşine bakıp gülümsedim. Emin'in ölüm emrini veren şerefsizde kurşunu sıkan hainde artık ölüydü. Kardeşimin alnında açtığı yaranın aynısını açmıştım onda verdiğim sözü tuttum aynı şekilde ölüm emrini verdim. Canım hala yanıyordu ama en azından kardeşim yattığı yerde huzurla uyuyacaktı.

Atalay bey hızla yanıma geldi. Bakışlarında nefret aradım,yalan konuşmuştum onlara belkide arkalarından iş çevirmiş sayılırdım fakat Atalay beyin bakışlarında nefretin esamesi bile okunmuyordu. Öyle güzel bakıyordu ki bakışlarında gurur vardı,sevgi vardı. Yanıma gelmişti kolunu uzatıp omzuma koydu.

"Seninle şuan nasıl gurur duyuyorum sana anlatamam belki güzel kızım ama hissettirebilirim belki" dedi. Sağ elimi tutup kalbinin üstüne koymuştu. Öyle hızlı atıyordu ki bir an çıkacak sanmıştım.

"Benim sanırım teşekkür etmem gerekiyor." Demiştim. Afallamıştım çünkü ve şuan saçmalıyordum. Baybars söylediklerimden sonra öyle büyük bir kahkaha atmıştı ki koskoca salonun tamamı duymuştur.

"Allahım bu kız şuan nasıl gözüktüğünün farkında mı acaba"demişti Nehir çekinerek

"Şapşal gibi gözüküyorsun Arca" dedi Baybars hala gülerken. Birisi şunu sustura bilir mi acaba? Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Kulaklıktan gelen sesle artık gerçek anlamda sinirlenmeye başlıyorum.

"Komutanım utandınız sanırım isterseniz bir kurşunla Baybars'ı indire bilirim" dedi Oğuz

"Yarın sabah 4'te Oğuz" dedim

"Ne komutanım" dedi tedirgin bir şekilde

"Herkes 6'da gelecek sen 4'te geleceksin eğitime"demiştim büyük bir zevkle komutan olmak çok güzel bir şey.

Devran'ın bakışları artık rahatsız etmeye başladı beni. Ona doğru dönüp bende aynı şekilde bakmaya başladım. Kaşlarını çattı.

Hadi ya sen bakarken iyiydi.

Ben Devrana bakarken birden bire birisi sarıldı. Kokusundan kimin sarıldığını anlarken kollarımı sarılmak için kaldırmıştım fakat yapamadım. Umay hanım tekrar ağlardı yoksa. Ona her sarılmamda olduğu gibi. Ayrılmak için geriye doğru bir adım atıp kollarından sıyrıldım. Oda Atalay bey gibi bakıyordu. Sanırım Devran hariç hepsi aynı bakıyordu. Umay hanım birşey dememişti gözleri yeteri kadar konuşuyordu zaten.

Onlara bakmayı kesip kulaklığa dokundum. Artık gitme vakti geldi. Çocuklarımı özledim ben.

" Alp ve Savaş timi toparlanın gitme vakti" dedim

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM"

"Ulan kaç defa dedim size şu kulaklığa doğru bağırmayın diye" dedim sinirle kulağım artık duymuyor.

Türk ailesine döndüm bu sefer. Açıklama yapmam gerekiyor onlara tamam asker olduğumu biliyorlar ama neler olduğunu anlamadıkları kesin.

"Eve dönsek daha iyi olur sanırım bir açıklama yapman lazım bize" demişti Akay bakışlarında ne kadar gururda olsa her zamanki gibiydi tavrı soğuk ve uzak.

ʏüᴢʙᴀşɪ ᴛᴀᴍᴜ (Askıda)Where stories live. Discover now