Özel bölüm:Akasya Demir

19 1 2
                                    

Hayat çok kısa değil mi sizce de ? bu yüzden sevdiklerinizle geçirdiğimiz günlerin kıymetini bilmeliyiz.

Saat 19:00'dı ama Dolunay hala ortada yoktu onun için gerçekten endişelenmeye başlamıştık. Son bir umutla tekrar aradım telefon bir 5 dakika çaldıktan sonra telefon açıldı ama bu Dolunay değildi bu ses tanımadığım birine aitti,

"Merhaba siz kimsiniz" diyip karşı tarafın konuşmasını beklemeye başladım.

"Merhaba efendim siz Dolunay hanımın nesi oluyorsunuz"

Kadının sesi çok telaşlı geliyordu. Endişelenmeye başlamıştım benim bu halimi gören Can ve Kuzey de fark etmişti.

"Ben arkadaşıyım peki ya siz kimsiniz? Dolunay nerede?." Karşı taraf bir süre sustu sanki söyleyeceği sözleri toparlamaya çalışıyordu,

"Efendim endişelenmeyin ama Dolunay hanım ve ailesi bir kaza geçirdi şimdi hastaneye gidiyoruz" kadının bunu demesiyle telefon elimden kayıp düşmüştü, ellerim korkudan titremeye başlamıştı bile, Can'ın omzuna dokunmasıyla kendime geldim. Kuzey hemen söze atıldı çünkü artık ne olduğunu merak ediyorlardı.

"D-dolunay ve ailesi k-kaza yapmışlar." Can ve Kuzey şok geçirmişlerdi benim gibi bu şoktan ilk çıkan kuzey olmuştu.

"Ne duruyoruz burada yürüyün gidelim hastaneye Can, Akasya bırakmayın kendinizi Dolunay bu bizi asla bırakmaz."  Bunu söylemesiyle Can kendine gelmişti ben hala kendimde değildim. Nasıl olabilirdim ki kardeşim dediğim kız kaza yapmıştı bakmayın siz Can ve Kuzey de kendinde değil ama işte güçlü durmaya çalışıyorlar halbuki ben biliyorum içlerinde fırtınalar kopuyor,

"Kuzey sen Akasyayı al bende hemen arabayı getiriyorum hastaneye gidiyoruz kardeşimizi yalnız bırakmicaz"

Can bunu dediği gibi koşarak yanımızdan uzaklaştı kuzey de beni kollarının arasına çekip saçlarımın arasına küçük bir öpücük bıraktı ve yürümeye başladık. Arabaya binene kadar ağzımızdan tek bir kelime bile çıkamamıştı Can bizim arabaya binmemizle süratle yola çıkmıştık. Can korna çala çala ilerliyordu çabucak hastaneye varabilmek için,

"Çekilsenize Lan! yol verin Allah'ın cezaları kardeşimize yetişmeye çalışıyoruz" Can'ın bağırış sesleri dışında arabada tık sesi bile çıkmıyordu...

Normalde yarım saat olan yolu 5 dakikada gelmiştik. Arabayı hızlıca hastanenin önüne bırakıp koşarak içeri girdik benim konuşacak halim olmadığı için Kuzey nerde olduğunu öğrenmek için sekreterin yanına gitti,

"Merhabalar, Dolunay Keskin nerede acaba" Kuzey'in bunu demesiyle kadın bize baktı,

"Dolunay keskin ve ailesi şu anda ameliyattalar"

"Kaçıncı katta ameliyathane"

"İkinci katta efendim"

Asansörde vakit kaybetmek yerine hızlıca merdivenleri çıkmaya başladık. Gözlerim dolu doluydu, hepimizin içi kan ağlıyordu biliyordum. Sadece benim bu halimi gördükleri için güçlü durmaya çalışıyorlardı... Ameliyathanenin önüne geldiğimizde burada bizden başka kimse yoktu,

Can ve Kuzeye bakıp konuşmaya başladım

"Ne yapıcaz şimdi beklemekten başka ne yapıcaz?Gözlerimi üstlerinden çekip kucağımda duran ellerimi çevirdim.

"Sakin ol Akasya bizim kardeşimiz güçlüdür o ameliyat masasından çıkıcak yine bizimle uğraşacak" Can  bunları söylerken kucağımda duran ellerimi tutmuş bir şekilde beni sakinleştirmeye çalışıyordu o sırada yan gözle Kuzeye baktım.

Geçmişin karanlık izi حيث تعيش القصص. اكتشف الآن