56.

2K 164 180
                                    

daha Ateş'e dönmeden başımdaki şalımın  çekildiğini ve saçlarıma birinin asıldığını hisettim.

Hissettiğim acıyla ağzımdan tiz bir çığlık kaçtı kulağımda hissettiğim sıcak nefes acıma acı kattı

- Sen gerçekten bunları hak ediyorsun

- A..ateş napiyorsun bırak

Gözlerimden yaşlar akmaya başladı tekrar ve tekrar
Ateş saçlarımı kökünden koparmak istercesine çekiyordu

- şşşhhh kes sesini sende aptal baban gibi bizi kandırmaya çalıştın

Saç derim yerinden sökülüyordu adeta ve kulağıma bağırıp duran Ateş bu gecenin son gecem olduğunu fark etmemi sağlıyordu

- hayır dinle bi

Ateş saçlarımı bırakıp beni yere doğru itti çıplak yere düşmüş kafamı çarpmıştım

- söz vermiştin bana

Yerde öylece durmuş kafamı kıpırdatmaya korkuyordum

Ateş'in evi inleten sesini duydum

- söz vermiştin dimi? Beni aptal yerine koydun senin lanet geçmek bilmeyen tılsımın herseyi bozdu seni kendi alemime götüremiyorum ama istesem binlerce kez sana sahip olabilirdim çok saçma değil mi

Kafamı iki yana salladım yerimden kalkmaya çalıştım başım dönüyordu kafamı yere vurduğum için kaşımın üstü patlamıştı kan göz kapaklarıma kadar süzülüyordu

Yerden kalktım ona söyleyecek birseyim yoktu yada kendimi savunacak birseyler

Ateş sinirden deliye dönmüş gibiydi

- aptal aptalsın

Gözlerimin içine tiksinircesine bakıp olduğumuz karanlık odada bir sağa bir sola gidip gelmeye başladı korkudan duvara sokulmuştum cevşenim Ateş'in arkasındaki koltuktaydı alma olasılığım sıfırdı neredeyse

Duvara yaslanıp içli içli ağlamaya başladım Ateş ise bir o yana bir bu yana gidip duruyordu elimin tersiyle gözümün üstündeki kanı sildim yanağıma doğru akıyordu onlarıda sildim keşke kendimi de dünyadan silebilseydim bir süre Ateş küfürler ederek odanın ortasında gidip geldi

- limya eğer o olmasaydı sen beni kandırmaya devam edecektin

Burnumu çekip ona baktım

- limya mı?

Sinirle bana yaklaştı eliyle boğazımı tutup sıkmaya başladı

- evet birde onu suçladım yalan söylüyor diye onuda böyle boğazladım

İri elleriyle boğazımı sıkıyordu ama ben boğazımı bırakması için çabalamıyordum artık yaşıyorum yada ölüyorum bir önemi yoktu

Ateş'in gözlerinin içine bakıyordum cehennem gibi yanıyordu oda bana bakıyordu beni yakmak ister gibi

Gözlerim kararıyor artık hersey bulanık geliyordu tam o an Ateş boğazımı sıkmayı bıraktı ve duvara yaslanarak yere düştüm öksürük krizine girmiştim nefesimi düzene sokmuştum tepemde dikilen Ateş'e ağlamaktan şişmiş gözlerimle baktım

- seni böyle kolay öldüremem

Ne dediğini anlamadan saçlarımdan tekrar tutup beni yerde sürüklemeye başladı debelenmeye başladım ama beni çöp poşeti gibi yerde sürükleyip mutfağa getirdi sadece çığlık atarak saçımı kurtarmaya çalışıyordum tek bir dua edemiyorum imam demişti bunlarla ancak huddamlar büyük hocalar başa çıkar demişti
beni koruyan tek şeyi cevşeni de çıkarmıştım

LANET Mİ? MUCİZE Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin