#003366

1.5K 195 62
                                    

Ertesi sabah.

Saat 09.45

Todd yanımda duruyor.

Akordeon güzel görünüyor.

İngiliz anahtarını alıp vidaları sıkarken dünkü kitabevini düşünüyorum. 

Oraya iyi para harcamış olmalılar.

Çok büyük ve genişti.

Ayrıca çok kitap vardı, çok fazlaydı.

"Belki içlerinde çok değerli baskılar da vardır."

Bir gün sorarım.

"Belki bir gün kitaplarla ilgili bir şey yapmak istersin."

Neden olmasın, Todd? Belki de bunu sen yaparsın. Ben öldükten sonra.

"Hey, niye ölesin ki?"

Bir gün hepimiz öleceğiz, öldüğümde burayı sana bırakacağım. Bilesin.

"Tamam. İlk işim kitaplarla ilgili bir şey yapmak olacak."

Gülüyor.

"O yapacağım şeyi de aynı senin gibi satmayıp değerli birini bekleyeceğim."

Göreceğiz. Tornavidayı versene.

Uzattığı tornavidayı alıyorum. Yukarıdaki rafta el dokuması halı bana göz kırpıyor.

Devreleri bağlamam yirmi dakikamı alıyor. Güzel görünüyor.

Todd uzunca eserime bakıyor.

"Ah bunu vitrine koysaydın... Tamam tamam, öyle bakma, deneme için kaset alıp geliyorum."

Giderken oluşturduğu küçük esinti etkisini kaybedince kitabevini düşünmeye devam ediyorum.

İçerideki çocukları.

Şöminesini. Devasaydı. Ve sıcacık.

Bütün Phoenix içeride gibiydi. Phoenix'te bu kadar çok kitap okuyan insan olduğunu bilmiyordum.

Neden ben hiç kitap okumuyorum?

Okumalıyım. Başka ne yapabilirim?

Kitabı okumam için duymam da gerekmiyor konuşmam da.

Tabii, neden aklıma gelmedi şimdiye dek?

Belki böylece güzel rüyalar görebilirim.

Böylece gece uykum bölünüp durmaz.

Şimdi gideyim. Hemen oraya gidip o kareli gömlekli çocuğu bulmalıyım.

Todd elinde iki üç kasetle dönüyor. Hızla ona bir yere gidip geleceğimi söylüyorum. Şaşakalıyor bir an ama olsun. Hemen geleceğim.

Cebime bulduğum parayı doldurup ceket bile almadan dışarı çıkışım onu şaşırtmış olabilir. 

Önemli değil. Henüz aklım başımdayken içimde konuşan sese karşı başka bir silah kuşanabilirim!

Caddenin aşağısına koşarken Rose'a çarpıyorum. Pastacı kız.

"Yoongi, yavaş! Hem neye gülüyorsun böyle?!"

Sana anlatacağım, geri dönünce anlatacağım.

Koşmaya devam ediyorum. Arkamdan bakıyor olabilir. O da şaşırmış olabilir.

Bütün bunlar şu anda önemli değil!

Önemli değil!

Saat 10.02

Blue ¨ namgi (düzenleniyor)Where stories live. Discover now