Bölüm 3: This Night

601 40 64
                                    


Klaus

"Nik!"

Rebekah'nın sesini duymamla gözlerimi açtım. Caroline çırılçıplak uyuyordu yanımda. Üstelik onun odasındaydık.

Ben ne yapmıştım?

Hızla yataktan doğruldum ve üzerimi giyinmeye başlarken Caroline'a seslendim.

"Uyan ve üzerine bir şeyler giyin." Dedim. Sesimi soğuk tutmaya çalışıyordum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Kalbim deli gibi atıyordu. Camille'yı kaybetmek istemiyordum. Hayır...

Ama bunu yapamazdım. Yapmamalıydım. Caroline'ı öpen bendim. İlk adımı atan bendim. Durmayan bendim. Ve şimdi ona öylece 'Camille'yla beraberim ve bunun bir anlamı yoktu.' Diyemezdim.

Ama dedim.

"Dün gece..." dedim. "Hiçbir şey olmadı, tamam mı?"

Bana bakarken dudaklarının titrediğini gördüm. İstemiyordu. Yaşanmamış gibi devam etmek istemiyordu.

"Beni seni etki altına almak zorunda bırakma, Caroline. Sadece unut, olur mu?"

Bunu söylememin üzerine bir kahkaha attı.

"Bunun benim için bir anlamı olduğunu mu düşünüyorsun?" dedi. Bakışları kibirliydi ve canımı yakıyordu.

"Unut gitsin, Nik." Dedi. "Camille'yı bırakmadığın sürece hiçbir şeyin benim için hiçbir anlamı olamaz. Senin için olduğu kadar bile yok. Asla o barmen sevgilinin yedeği olmak için yaşamıyorum."

Yutkundum.

Bunu beklemiyordum ve şaşırmıştım. Önemsendiğimi düşünmüştüm ve aldatılmıştım.

Peki, şimdi bunun için onu suçlayabilir miydim?

Hayır.

Ben adi bir adamdım. Kimsenin duygularını düşünmemiştim ve sadece canım ne isterse onu yapmıştım. Canım lanet olası şeyler istiyordu. Camille kalsın, Caroline kalsın, istediğimde Caroline'a dokunabileyim ve Camille'yla olabileyim istiyordum.

Camille'da güven vardı, sadakat vardı ve Caroline'ın bana verebileceği hiçbir güven kalmamıştı. Beni 2 yıl boyunca kandırmış, bana oyunlar oynamıştı. Sonunda istediği olmuştu ve beni göndermişti. Böyle dönmeye hakkı olmamalıydı. Ama vardı. Çünkü ona hep bekleyeceğimi söylemiştim.

Ve içten içe beklemiştim de. Sadece bilmiyordum.

Ama işler artık eskisi gibi değildi. Camille vardı. Güven vardı. Özgürlüğüm vardı çünkü Camille her işime burnunu sokmuyordu. Huzur vardı. Bana olan sevgisi ve beni kaybetme korkusu lüzumlu ya da lüzumsuz tüm kıskançlıkları gizliyordu.

Yetiyor muydu?

Bilmiyordum, ama öyle görünüyordu.

Hem kim böyle bir sevgiyi kaybetmek isterdi ki?

Derin bir nefes aldım.

"Ben Rebekah'nın yanında olacağım. Giyin ve gel."

Odadan çıkarken son söylediklerim kulaklarımda yankıladı.

Bunu duymayı hak edecek bir şey yapmış olamazdı.

The Dark LustWhere stories live. Discover now