I SEE RED - TAEGİ / JİKOOK / NAMJİN

Seokjin Ne Olacak?

Tüm gece sırayla seokjinin başında beklediler. Yoongi ve namjoon vuran adamı bulmuşlardı. Namjoon yoongiyi durduramamış yoongi öldürmüştü.

Namjoon seokjinin başında oturmuş uyuyan yarı yılan oğlana bakıyordu.

Beyaz kürkünü de görmek isterdi. Emindi ki beyaz kürkü çok çekici gözüküyordu.

Beyaz deriye dokunmak istiyordu. Yavaşça uzanıp yavaşça elini sürttü. Doğa, yaratılan her şey harikaydı. İncelemekle meşgulken seokjinin uyandığının farkında değildi.

"beğendin sanırım?"

"ne? Şey.. Güzel, evet"

Birden konuşmasıyla bocalamış ve elini çekmişti. Namjoon Seokjinden pek haz etmiyordu. Egolu buluyordu fakat bu ego da haksız değildi. Ego yapabilecek kadar güzeldi.

"Yaram ne durumda?"

"merak etme iz kalmaz"

Namjoonun ablayla söylediği şeyle göz devirdi Seokjin.

"biliyoruz heralde. Kaç defa deri değiştirdi demek istedim"

"3. Daha 2 kez daha var."

Onaylar sesler çıkarttı Seokjin.

"değdi mi bari? Taşları birleştirebildiniz mi?"

"ne o? Yapamadıysak tekrar mı çalacaksın?"

Seokjin onu seviyordu. Onu tersledikçe kendini kötü hissediyordu fakat kendini ezdirecekte değildi.

"Hayır namjoon fakat Kim sürüsünün damadı olmasaydın ne yapardın bilemiyorum. Tahta asla çıkmayacak köyden biri olarak yaşardın."

"ama damatları oldum ve sürüyü yöneteceğim değil mi?"

"eğer bay kim yapmasaydı. Kurallar kurallar diyerek kendi kendine ortada dolaşırdın namjoon. Sen ne kendi sürünü kurabilirdin ne de bir entrika çevirip bir sürünün başına geçebilirdin."

"Kendi sürünü kurduğun için mi bu egon Seokjin? Üzgünüm Seokjin ama siz bir sürü olarak sayılmıyorsunuz. Yarı kurt -seokjinin kuyruğunu göstererek- yarı farklı bir canlı olan yaratıklarsınız siz."

Seokjinin gözleri yaşarmıştı. Namjoon kalkıp gitmişti sözlerinin ardından. Seokjin bu sefer cidden kırılmıştı.

Onu diğerleri gibi bir canavar bir yaratık olarak mı görüyordu? Hayır hayır namjoon böyle birisi değildi. Namjoon iyi, ön yargısız, herkesi eşit gören biriydi.

Seokjin, kendisi damarına bastığı için namjoonun böyle davrandığını düşünüp kendini rahatlatmaya çalıştı.

O sırada sırtında ki ağrı ile ağzından ufak acı dolu bir ses çıkardı. Sanırım 4.deri de soyuluyordu.

O an göz yaşlarını bırakmaya karar verdi. En azından canı yandığı için ağlıyor derlerdi.

O sırada yoongi içeri girdi. Gördüğü gibi kıvranan seokjinin yanına gitti.

"Seokjin? Seokjin?! İyi misin?"

"H-hyung.. Canım yanıyor"

"lanet namjoon nereye gitti ki? Tamam geçecek bekle"

Yoongi seokjinin başını dizine koymuş sakinleştirmeye çalışıyordu. Şuan yapabileceği başka bir şey yoktu. Deri düşene kadar mecbur böyle acı çekecekti.

Namjoon içeri girdiğinde ilk önce şaşırmış sonra içinde değişik bir sinir hissetmişti. Nedenini bilmediği bir sinirdi.

"Ne oluyor?"