Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerim senden uzak kaldıkça titriyor Bana seslen ve her şey donup kalsın
Taylor Swift- Dress
"Yoongi," demiştim gözlerimi kapattım ve uzun zaman sonra Tanrı'dan bir şeyler diledim. Lütfen benim hislerime kendisi tercüman olsun ve lütfen onu asla kaybetmeyeyeyim.
"Jimin, seninle en yakın arkadaştan daha fazlası olmak istiyorum." O benim içimde yatırdığım duyguları, sözleri ve bütün isteklerimi biliyor gibiydi. Yoongi benimle en yakın arkadaştan daha fazlası olmak istiyorum derken bunun ne anlama geldiğini biliyordum. Sevgili olalım, birbirimizin ismini yatak başlıklarımıza kazıyalım istiyordu ve bu sadece tek taraflı bir istek değildi.
Çünkü Yoongi'yi ben de en az onun beni arzuladığı kadar arzuluyordum.
"Yoongi seninle odanda sadece ikimizin bileceği gizli anılarımızın olmasını istiyorum." O an bunu dediğim an her şey hızlıca ilerliyor gibiydi. Yağmur şiddetle arabaya vururken ikimizde hızla eve girmek için arabadan inmiştik. Üstümüze düşen yağmur damlaları ikimizinde umrunda değildi.
Eve girdiğimiz ilk anda beni omuzlarımdan tutmuş ve hızla kapattığı beyaz kapıya yaslamıştı. Beni deli ediyordu, her anlamda beni deli ediyordu. Onun bir dokunuşu için saygınlıktan, zerafetten ve itibarımdan düşmeye bile hazırdım.
Ellerini yanaklarıma koyduğu an ikimizin dudakları birbirine hiçte yabancı olmayan dokunuşlarla sarılmıştı. Dudakları hayatımın sonuna kadar kullanabileceğim bir ilaç gibiydi; öylesine kafam güzelmiş gibi hissettiriyordu ki üstümdeki etkisine deli oluyordum. Dudakları dudaklarımda sertçe gezerken elleri hırkamın fermuarına inmiş ve hızlıca üstümden çıkarmıştı, ellerim onun hırkasına gittiğinde ellerimin titrediğini farketmiştim, Yoongi ellerimi tutarak üstündeki hırkanın fermuarını indirmiş ve hırkasını üstünden hızlıca çıkarmıştım.
Dudaklarımızı ayırırken alınlarımızı birbirine yaslamış ve derin nefesler alıyorduk onun bana, benim ona duyduğum arzu ikimizin de bedenenini ele geçirirken zihnimin içinde dolaşan onun isminin ve dokunuşlarının yankılarını seviyordum.
"Odana çıkalım." Demiştim ki; beni ayaklarımı beline, ellerimi ise boynuna saracak şekilde kucağına aldığında merdivenlere yönelmişti. Onunla her bir sokağında anımızın olduğu şehirde son gecemizi geçirirken tüm gece onun isminin dudaklarımdan bir inilti gibi çıkacak olması beni çılgına çeviriyordu.
Merdivenlerdeki her adımı, kalbimin içine onun dokunuşlarını hissedecek olmanın verdiği heyecanla doluyordu. Sıcak temmuz gecelerinde tıpkı özgürlük için yapılan o partilerin verdiği saf heyecanla kaplı mutluluk gibiydi, yapacağımız şeyleri düşünmek.
