69. Bölüm : DEĞER

32.1K 648 525
                                    

Sınır: 105 vote 260 yorum

Sınır: 105 vote 260 yorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Değer

Karanlık odada gözlerim açık olmasına rağmen çok şey görmüyordum çünkü kepenk sonuna kadar kapalıydı. Kafam düşüncelerle dopdoluydu ve düşüncelerimin sesi susmak bilmiyordu. Kafamı koparıp atmak istiyordum!

"Neden uyumuyorsun, Li?"

Alihan'ın çatallı ve rahatlatıcı ses tonu beklenmedik geldiği için ilk ödüm kopmuştu. Dilimi dudaklarımdan geçirdim ve omuz silktim.

"Sen neden uyumuyorsun, Ali?"

"Canım istemiyor. Sen neden uyumuyorsun?"

"Uyku tutmuyor."

"Çok düşünüyorsun değil mi yine?"

"İdare eder." dedim. Yattığım yerden doğruldum ve abajurun ışığını açarak gözlerimi kıstım. Tekrar yattım ve Alihan'a döndüm. Kusursuz yüz hatlarını izlerken boynundaki beyaz banta takıldı gözlerim. "Acıyor mu yaraların?"

"I-ıhm," dedi ve kafasını bana yavaşça çevirdi. "Merak etme beni."

"Her şeyi izledim. Kalkmak istedim ama kalkamadım. Bedenime ne enjekte ettiler bilmiyorum ama gözyaşı bile dökemedim. Çok kötüydü." derken sesim titriyordu.

Sol omzunun üzerine yattığında sargılı elini yanağıma koyup parmaklarıyla tenime sürttü. "İzlemek zorunda kaldığın için çok özür dilerim bebeğim. Ne hissettiklerini bile kestiremiyorum ve bu beni mahvediyor."

"Merak etme beni," dedim gülümseyerek. Dolan gözlerime içimden edebildiğim en beter küfürleri ettim. "Geçti gitti sonuçta. Ve umarım böyle bir şey bir daha asla olmaz..."

"Olmaması için elimden geleni yapacağım."

"Senin elinde değil ki?" dedim. "Seni suçlamıyorum ben Ali saçmalama. Bana ulaşabilmek için ilk o şerefsizleri halletmen gerekiyordu zaten. Şimdi tüm bedenin yara bere içinde. Kendimden nefret ediyorum..."

Sesim alçalıp ağlamam devreye girdiğinde ellerimi yüzüme koydum. Böyle yaparak onu çok üzüyordum!

"Ah sevgilim," diye sızlandı ve kafamı göğüsüne yaslayıp sargılı eliyle saçlarımı sevdi. "Sarışın aptal seni... Gerçekten kendini mi suçluyorsun sen?"

"Mh-hım..." diye onayladım ağlak sesimle.

"Döveyim mi seni?"

"Döv." dedim. "Benim yüzümden seni çok dövdüler zaten. Ben olsaydım hepsini gebertirdim!"

Kafama vurdu fakat sert bir vuruş değildi ve daha çok alaycıydı. "Neden senin suçun olsun bebeğim? Tamamen onların şerefsizliği... Onlar bana ben olduğum için saldırdı. Hiçbir şey senin suçun değil kurban olduğum," dedikten sonra saçımı öptü. "Sakın düşünme böyle bak çok üzüyorsun beni."

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now