86. Bölüm : YAŞAM

16.7K 500 367
                                    

Yorumlarda buluşalım güzellerim!!!

Yaşam

Küçük ve beyaz duvarlarla kaplı olan odadaki sessizliğe bakarak kafam çok sesliydi. Küvetteki suyun huzur dolu sesi içimdeki savaşa hiç uymuyordu. Suyun temizliği, kirlenen ellerime ve içime hiç ama hiç uymuyordu. Ben bu dünyaya artık uymuyordum.

Banyoya girenin Alihan olduğunu bildiğim için kafamı kaldırıp gelen kişiye bakmadım bile. Küvetin içinde bacaklarımı kendime çekmiş kollarımı dizlerime sarmıştım. Yere bakıyordum ve oldukça halsizdim.

Dizlerinin üzerine çökerek benimle aynı hizaya geldiğinde işaret parmağı ile çenemi kaldırdı ve kafamı kendisine çevirdi. Ona baktığım an gözlerim dolduğu için bakışlarımı derhal kaçırdım.

Nasıl olduğumu sormasın diye hızlıca bir soru sordum. "Uzay nasıl? Uyanmadı mı hala?"

"Hayır," dediğinde boğazıma koca bir yumru oturdu. "Uyanacağından emin değil doktorlar. Kimse değil. Ve bana sorarsan, Uzay bunu atlatamayacak."

"Atlatacak," dedim titreyen sesimle. "Ne kadar pişman olduğumu söyleyemeden giderse-"

"İki kere vurdum onu, Liya." dedi Alihan baskınca. "Bir kurşun göğüsüne, kalbinin yakınına saplanmış. Diğerisi karnına. Yaşayacağına inanmıyorum."

"En azından yalan söyleyebilirsin bana," derken gözlerim dolu doluydu. Onu bulanık görüyordum. "Yaşayacak diyebilirsin."

"Bunu yapmak istemiyorum, sana yalan söylemek istemiyorum." dedi Alihan. "Bu daha büyük bir kötülük."

Sustum.

Sırtını küvete yaslayarak bana arkasını döndü. Elini diktiği dizine yasladı ve diğer eliyle alnını kaşıdı. Gözyaşlarım akarken sadece Uzay'ı görüp ona sıkıca sarılmak istiyordum. Onu kaybedemezdim.

"Ural dediği her şeyde haklıydı, bunu biliyorsun değil mi?" diyen Alihan ile gözlerimi yumdum. Hayır, bu konuşmayı yapmak istemiyordum. "Onun varlığından haberim vardı ama ben gözümü sadece Uzay'a kilitlemiştim. U'nun Uzay olduğuna inanmak istedim sadece."

"Neden sustun?" derken dişlerimi sıkıyordum. Bu konu da ona o kadar kızgındım ki, onu öldürebilirdim. "Neden bana anlatmadın? Neden Uzay'ın kötü bir ikizi vardır dediğimde bana deli muamelesi yaptın? Niye lan, niye?"

"Çünkü Ural'ın çoktan ölüp gittiğini düşünmüştüm!" diye yükseldi ama hiçbir şekilde bakışmıyorduk çünkü onun arkası dönüktü. "Uzay'ın bir ikizinin olduğunu ve o ikizin kayıp olduğunu biliyordum ama kötü olduğunu ve intikam istediğini bilmiyordum! Ölüp gitti sanmıştım! Tüm oklar Uzay'ı gösterdi benim için!"

"Nasıl böyle hırslı olabilirsin?" diye mırıldandım gözyaşlarım yanaklarımı ıslatırken. "Bu hırsın sadece Uzay'ı değil, seni de öldürüyordu! Nasıl bana bunları anlatmadan içeriye girdin, Ali?"

"Kötü birisi olduğumu ne zaman kabulleneceksin?" diye patladı bir anda ve ayağa kalktı. Kızarık gözleri beni bulduğunda sinirliydi ama dokunsam da ağlayacak gibiydi. "Uzay'ı hedef almak istedim sadece ve yaptım! Yaşayabileceğini de sanmıyorum, Liya! Uzay öldüğünde, sence biz mutlu olabilecek miyiz? Hayır, benden nefret edeceksin."

"Uzay bu kadar nefreti asla hak etmedi," diye mırıldanırken küçük bir bebek gibi ağlıyordum. "En sonuna kadar sadık kaldı ve senin ona yaptığın her şeye göz yumdu. Şimdi Uzay uyansa ve ona seni sorsam, hala seni çok sevdiğini söyleyecek bana..."

"Ağlama, çok ağladın onun için. İstemiyorum, ağlamanı istemiyorum. Lütfen sil gözlerini." derken bana bakamıyordu bile.

"Hala nasıl böyle konuşuyorsun, Alihan?" diye sorarken şok içerisindeydim. "Uzay'a karşı hissettiğin o nefretin ne zaman bitecek? Onu öldürüyordun!"

Mahkumiyet (+18)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα