10.BÖLÜM"öfke nöbeti"

272 11 1
                                    

"neyse üste çık koridorun sonundaki oda"

bu çocuğun anlama sorununu var.

"hayır sen koltukta yatarken ben senin yatağında yatamam"

"saye sus"

"susmuyorum"

kaan gözlerini kapattı ve derin derin nefes aldı.aniden ayağa fırladı ve kolumu yakaladı.

"kaan bırak canım acıyor"

üst kata çıktık ve beni odaya itti.

"bak bakalım şimdi uyuyor musun uyumuyor musun?"

sertçe kapıyı kapattı ve kilitledi.öylece durdum.1 dakika geçmeden ışık kapandı.korkuyla kalkıp kapıyı yumrukladım

"kaan lütfen aç korkuyorum"

"korkularınla yüzleşmelisin bebeğim.
sigortaları kapattım yarına kadar burada kalıcaksın"

"kaan yalvarırım çıkar beni"

"iyi geceler güzelim"

dedi ve bir daha ses gelmedi.ağlayarak duvarın bir köşesine sindim.dizlerimi çekip kafamı dizlerime göndüm.uykuya daldığımda hava aydınlanmaya başlamıştı.kapının açılma sesiyle uyandım kafamı kaldırdım ve kaan gördüm.

"güzelim özür dilerim ben sanırım öfke nöbeti geçirdim affet beni"

ayağa kalkıp aynaya baktım.gözlerim kıpkırmızıydı başım ağırıyordu.

"sorun değil ben alışkınım"

"saye lütfen böyle yapma"

"kaan babam benim çocukluğumu çaldı ben çocukken bisiklete bile binemedim borayla beraber camda oturup dışarıdaki arkadaşlarımızı izlerdik çünkü ne bora nede ben çocukluğumuzu yaşayamadık belki sen bana kaybettiğim çocukluğumu geri verirsin diye seninle geldim ama çok yanılmışım bora her zamanki gibi haklı çıktı"

"saye,binlerce kez özür dilerim. Seni anlıyorum"

"sen beni anlayamazsın sen benim yaşadıklarımın miniciğini bile yaşadın mı? Yaşamadın değil mi gerçi koskoca samet karacanın oğlu kaan karaca ne yaşamış olabilir ki elini sallasa ellisi değil mi?"

bunları söylerken bağırıyordum ve gözümden yaşlar akıyordu.

"yanılıyorsun, benim babam annemi gözlerimin önünde vurdu."

"Kaan ben"

" henüz bitirmedim.sırf zengin olduğu için hapise bile girmedi.daha sonra üvey annem beni sürekli dövdü odaya kilitledi.en büyük korkum olan yanlızlığı bana yaşattı.inan bana bende bisiklete binmeyi bilmiyorum.üvey annem kışın gece babam uyuduğu zaman beni dışarı atar ve babam uyanmadan içeri alırdı. 8 yaşlarındayken beni soğuk suyla banyo yapardı. Biliyor musun ben ilkokul ve ortaokula gitmedim üvey annem evden okumamı söyledi ama şuan 18 yaşındayım ve artık kendi kararlarımı verebildiğim için lise okumak istedim lise 3 'teki insanlar 17 yaşında ama bora ve ben 18 yaşındayız neden dersen babalarımız bizi evden eğitime geç başlatmış sırf daha fazla eziyet görelim diye. yapabildiğim tek şey zavallı biri gibi öfke nöbetleri geçirmek kendimden nefret ediyorum"

kendimi iğrenç biri gibi hissettim öğrenmeden yargılamıştım ama oda benim gibiydi erken Yaşta olgunlaşmış acılarını içine atmıştı fakat aramızda bir fark vardı onun umutları karanlığım sularında kaybolmuştu benimki ise asla kaybolmuyordu.

"kaan affet beni sen zavallı değilsin sen çok güçlüsün"

ona sıkı sıkı sarıldım bir an tereddüt etsene ellerini belime doladı.

"güzelim,özür dilerim dün ilacımı almadım ve sen bana karşı gelince çok sinirlendim"

"unuttum bile"

yavaşça ayrıldık elleriyle yanaklarımı tuttu ve gözlerime baktı onun kahverengi gözlerinde kaybolduğumu hissettim.onun sesi beni gerçek hayata döndürdü.

"gözlerin kıpkırmızı sen ağladın mı?"

" birazcık"

"hadi git yüzünü yıka seni kahvaltıya götüreceğim"

"YAŞASINN"

ellerimi çırparak zıpladım.

"Saye çocuk gibisin"

" çocuk gibi olmak kötü birşey mi?"

"değil,hep böyle ol tamam mı?"

"kesinlikle olacağım"

"hazırlanıp inersin"

TutsakWhere stories live. Discover now