42.BÖLÜM "geri dönüş"

80 7 1
                                    

"Çekil be" bağırarak yanıma gelen efe onuru hızla itti ve sıkı sıkı bana sarıldı

"Sen nerdesin ya"gözyaşları aktı

"efe hala bıraktığım gibi sulu gözsün.ayrıca telefonda sürekli konuşuyorduk"

"Senin olduğundan nasıl emin olabilirdim?"efe ve paranoyak sözleri

" her neyse artık buradayım"dedim konuyu kapatmak için

"Annee" yiğit ve ebrar yanıma doğru geldi

"Annem" yiğit bana sarıldı ve yanağıma sulu sulu öpücükler bıraktı.okuldaki lakabım anne idi.çünkü manyak hareketler yapıp kendilerini öldürmelerine izin vermiyordum

"İğrençsin yiğit"

Ebrar yiğiti kenarıya çekti ve sıkı sıkı sarıldı.

"Neredesin sen?"

"Ebrar her aradığında bu soruyu soruyorsun bari şimdi sal beni"

"Tamam anne"

"Sevgilim,üzülme"dedi yiğit ebrarı kucaklarken

" siz-"sözümü bitiremeden yiğit lafı ağzıma tıkıp evet diye bağırdı.

   Buradaki herkesle ortaokuldan beri arkadaştım onur hariç.
çok vefalı ve acıma duygusu olan babam benim yanlız kalmama dayanamamış arkadaşı ile beraber beni ve onuru uzaktan okutmaya karar vermişti.ama yoğun isteklerimiz sonucu ortaokulu normal okuduk.buradaki herkesle bizim gibi babalarımızda arkadaş bu yüzden hep beraber bizi aynı okulda okutmaya karar verdiler...

Yiğit ve ebrarın evcilik mi daha eğlenceli yoksa körebe mi muhabbetinden sıkılmış ve en arka sırada şu anlık onurun yanına oturmuş olan kaanın yanına gitme kararı aldım. herkes onu sevecen karşılamıştı fakat bizimle konuşmaktan onunla pek diyalog kurmamışlardı.

"Ne oldu efkarlandın mı?"diye sordum yanına otururken

" evet, sevgilim başka erkeklerle cilveleşirken beni unuttu ona üzüldüm"

"Kaan ne diyorsun onlar benim arkadaşım"

"Hiç öyle görünmüyorsunuz"

"Kaan saçmalama istersen"

"Saçmalamıyorum" derken sesi yüksek çıkmıştı ve bu yüzden sınıfın dikkatini çektik

"Prensesim,bir sorun mu var?"

Kaan kafasını kaldırıp efeye baktığında gözlerinden ufak bir şaşkınlık geçti.aynı şey efe'ye de oldu fakat hemen toparladılar

"Varsa var sanane"dedi kaan

" farkındaysan kıza bağırıyorsun"

"Sanane" kaan bu kelimeyi heceleyerek söylemişti

"Allahım sabır ver. keçi inadı var sende" dedi efe

"Sendede dana inadı var"

Artık iş kontrolden çıkmıştı ve duruma el atmam gerektiği fark ettim

"Efe bir sorun yok"

"Emin misin?" iğrenir bir bakışla kaana baktı kaan ise "ya sabır" demekle yetindi

"Evet"

"Peki" efe uzaklaşırken kaanı boş bir sınıfa sürükledim.kendi gelmek istemesiydi götüremezdim.

"Kaan sen Delirdin mi?" dedim kapıyı kapatırken

Cebinden sigara çıkarıp dudaklarına götürdü

"Sigarayı bıraktığını söylemiştin"

"Bak başka erkeklerle cilveleşirken sigarayı bırakmadığımıda fark edememişsin"

"Aaa haklısın sende kale'de başka kızlarla sevişmekten vakit bulup sevgiline söyleyememişsin"

"Saye,haddini aşıyorsun" dediğinde artık patlamaya karar verdim

"Haddimi mi aşıyorum?Sen istediğini de ben diyince sorun olsun"

Oturduğu sıradan bir hışımla kalktı ve iki adımda yanımda bitti.

"Ben sana beni böyle kabul etmeni söylemiştim"dediğinde bağırıyordu.

Gözümden yaşlar yavaş yavaş boşalırken dudaklarımı birleştirdim ve gözlerimi kapattım.

TutsakWhere stories live. Discover now