tişört,kot pantolon,tayt,kazak ve iç çamaşırı aldık.iç çamaşırlarını alırken çok utandım ama mecburdum. benim ısrarlarımla eve gittik kaan siyah takım elbisesini giydi bende eşyaları yerleştirdim ardından lüxs bir restoranta gidip kahvaltı etmeye başladık.
"Çok güzelsiniz saye hanım"
"Teşekkür ederim kaan bey beni utandırıyorsunuz.sizde çok yakışıklısınız"
"Saye bu arada sana söylemek istedim bir daha kıyafetlerime dokunma özellikle tişörtlerime"
"Neden?"
"Dokunma işte"
'Peki"
Bu neydiki şimdi neden elbiselerine dokunamıyorum...elbisem oturunca dahada yukarı çıktığı için birazcık rahatsız oluyordum.yemeklerimizi yedik ve kaan gidip hesabı ödedi ona ben ödemek istiyorum demiştim ama o kendi bildiğini okumuştu.restoranttan çıktık ve kaanın arabasını park ettiği otoparka doğru yürümeye başladık.kaan benden 10 adım önde gidiyordu çünkü ben restorantın girişindeki karanfillerden alırken o hızla yürüyüp gitmişti.arkadan biri gelip beni kendine çektiğinde ağzımda minik bir inleme çıktı ama kaan duymamış olacakki dönüp bakmadı.
"Bebeğim"
"Selim?"
Selimin burada ne işi var?
"Seninle işimin bitmediğini söylemiştim"
Üstüme doğru yürüdü ben geri geri giderken duvara çarptım ve oda bir eliyle ağzımı kapattı.bir elini indirip bacaklarıma sürttü ve elbisemden yukarıya doğru çıkardı.ben bir şeyler söylüyordum ama dışarıya mırıltı olarak çıkıyordu.bir anda bacağımı selimin özel bölgesine geçirdim ve elini ağzımdan çekmesini sağladım.
"KAAN YARDIM ET"
Çok geçmeden selim beni tekrar duvara itti ve yaptığı şeyin aynılarını yaptı.dudağını benimkine yaklaştırdı ben kafamı sağ tarafa çevirip gözlerimi kapatarak birinin gelmesi için dua ettim.neredeydi bu lanet olasıca kaan
VOUS LISEZ
Tutsak
Roman d'amourSaye,annesi zorla Fransaya gönderilmiş babasından şiddet gören bir kız.kaan ise annesi ölmüş babası ve üvey annesinde hem psikolojik hemde fiziksel şiddet görmüş bir çocuktu.şans eseri karşılaşan bu iki genç birbirine bir şans verir ve kaybettikleri...
