7

14.5K 1K 731
                                    

Uzun bir aradan sonra merhaba...

Kitap kaldırmayı hiç sevmiyorum ama belki zeusu kaldırırım.
Bölüm geç geldi diye yorum yapmamazlık yapmayın lütfen.

Sizleri seviyorum. İyi Okumalar.

-

"İ-ikiz derken?"

Hem mutluluk,hem şaşkınlığım yüzünden sessiz ağlamam hıçkırıklara döndüğünde Namjoon hyung gülümseyerek bize bakmaya devam etti. Taehyung da çok şaşırsa da, o da ağlayarak elimi öpüp teşekkür ediyordu bana.

"En başından beri ikiz olduğunu biliyordum. Bulantılarının bu kadar fazla olması,çok fazla kilo alman, hem tatlı hem ekşi istemen... Hepsi bunun belirtisiydi."

Biz lafını bölmeden pür dikkat izlemeye devam ederken, ultrason aletinden çıkardığı fotoğrafları yanında ki dosyaya zımbalayıp bıraktı. Bize zaman ayırdığını fark ettiğimde ağlamama rağmen, gülümseyerek Taehyung'a çevirdim başımı. Çevirir çevirmez dudaklarıma kapanan dolgun dudaklara gülümsemem genişlerken karnımın altında olan ellerimi boynuna çıkarıp, daha da çektim kendime.

Göz yaşlarımız da,gülüşlerimiz de aynı anda yol alırken biz hiçbirini umursamadan öpüşüyorduk. Hatta ben, hormonlarımdan olsa gerek kendime bastırmaya çalışırken dillerimizi birleştirmeye çalışıyordum.

Öksürük sesi gelmeseydi yani...

Namjoon hyung'un sesiyle gerçeğe dönerek, Taehyung'u ittim apar topar üzerimden. Yanaklarım yaşadığım utanç yüzünden domatese dönerken, Taehyung bunu umursamayıp gülerek yanaklarımı sıkıyordu.

"İkisi de çok sağlıklı, kiloları gayet yerinde. Strese girmemeye çalış,ağır işler yapma,seni yoracak yemekler yemekten kaçın,okula da gidebilirsin."

Utancımı kenara bırakıp dediklerini ezberlemek ister gibi gözlerimi pür dikkat açarak dinledim. Cümlesini bitirdiğimde başımı sallayıp,aldığı mendille karnımı silmesine izin verdim. Burada bittiğini düşünürken tekrar konuşmaya başladı.

"Son olarak, sizi az çok tahmin edebiliyorum. Sevişirken ağır şeyler yapmaktan kaçının,5. Aya kadar takılabilirsiniz fakat,sonrasında dikkat edin."

Karnımı iyice sildikten sonra peçeteyi çöpe atıp gülümsedi. Taehyung onu onayladıktan sonra kollarımdan tutup kaldırdıktan sonra,bebek gibi üzerimi giydirdi.

....

"Dün kurul toplantısı vardı."

Kahvesini yudumlarken mırıldandığında içeceğimi bırakıp dikkatle dinlemeye başladım eşimi. Masada duran ellerimi avcuna alıp, avuç içlerime sıcak dudaklarını bastırdı

"Taehyung kötü bir şey mi söylediler...?"

Başını eğdiğinde gözlerim korkuyla dolmuştu bile. Bir anda durgunlaşmasından belliydi. Moralinin bozulduğunu anladığımda ayağa kalkıp yanına gittim. Oturmadan konuşmasını bekliyordum.

"Meslekten... Men ettiler beni."

Ayakta durduğum için geriye doğru sarsılırken belimde güçlü kollar hissettim. Beynim anında işlevini yitirmiş gibi kendini bırakmıştı.

Tek gelir kaynağımız Taehyung'un maaşıydı. İkiz bebek beklerken bir anda paranın kesilmesi demek,her şeyin çıkmaza girmesi demekti.

Gözlerimin kararmasını geçirmek için başımı iki yana salladığımda oturtulduğum yumuşak yerin, eşimin dizi olduğunu fark ettim. Ağzıma tuttuğu şişeden birkaç yudum su içtikten sonra ağlamamak için direnerek başımı eğdim.

Çenemden tutup gözlerine kenetledikten sonra dudaklarıma bastırdı dudaklarını. Kısa bir öpücük verip ayrıldığında gülmeye devam ediyordu.

"Şaka yaptım güzelliğim. Hiç bir şey olmadı."

"Ne yaptın?"

"Şaka-"

Yavaşça kalktım oturduğum dizinden,o da benimle birlikte kalkıp ellerimi tuttu.

"Ne yaptım dedin? Bir daha söyle Taehyung."

"Ş-şaka yaptım Jung-"

Elim hızla yanağına inerken burnumdan soluyordum. Sol tarafa düşen başına bakarken etrafımızda kimsenin olmamasına bir kere daha şükrettim. Göz yaşlarım sebebini anlamadığım şekilde yanaklarımdan süzülürken bağırıp duruyordum.

"EĞLENDİN Mİ BARİ! KAHKAHALAR ATIYOR MUSUN?"

Az önce benden tokat yiyen o değilmiş gibi,yumruk yaparak göğsüne vurduğum ellerimi tutup kendine çekti beni. Başım göğsüne gömülüyken hıçkıra hıçkıra ağlıyor,nefesimi dizginlemeye çalışıyordum.

Normal zamanlarda da duygusal ve şaka kaldıramayan bir insandım. Hamileliğim de eklenince... Abartmış olabilirdim biraz.

"Şhh... Sakinleş balım. Çok gerginsin şuan, sakin ol."

Dengemi sağlayamayıp sendelendiğimde, oturup beni de dizlerine oturttu az önce olduğu gibi. Başımı göğsünden ısrarla kaldırmıyordum. Sinirim ona olsa da,yine onun sayesinde sakinleşiyordum.

"Yapma bir daha tamam mı?"

"Tamam birtanem,yapmam."

Gülüp belimi okşamaya devam etti. Ağlamak ve günün yorgunluğundan olsa gerek çok uykum vardı. Taehyung'un yağmur gibi olan kokusunı solumaya devam edersem nerede olduğumuzu umursamadan uyuya kalabilirdim.

"Eve gidelim..."

"Gidelim güzelliğim gidelim..."

Ayağa kalkıp bir eliyle kalçamı tuttuğunda refleks olarak bacaklarımı beline sardım. Çantamı koluna astığında kucağından sarkarak masada bıraktığım içeceğimi de aldıktan sonra sarıldım boynuna.

İçeceği içmeyecek olsam da para vermişim? Taehyung içerdi? Araya mı gitseydi paramız?

....

"Sen de gel..."

"İşim var benim balım. Sen uyu hadi."

Gözlerim kademe kademe kapanırken onaylama gereği de duymadım. Son hissettiğim alnıma değen sıcak dudaklardı.

Oysa ne farklı hayaller kuruyordum....

-

Kitap anlamadığım bir şekilde çok cringe gelmeye başladı. Bölüm çok kısa ama daha fazla yazabileceğimi düşünmedim. Her an kaldırabilirim...

Sizleri seviyorummm

Görüşürüz


Zeus | TaekookWhere stories live. Discover now