Final| Part1

7.4K 597 699
                                    

Helloooooo

Finale cok az kaldi😭diger bölüm bile olabilir

Hatta bu bolum oldu wğdlwşdöaşxk 2 part halinde yapmaya karar verdim
Bir bölüm daha gelir.

-

"Sevgilim! Yürüyebilirim ayaklarım tutuyor."

"Bana öyle bir bilgi gelmedi."

Kendimi bir anda Taehyung'un kucağında bulurken kıkırdadım.

Karnımda hâlâ bir bebek varmış gibi olsa da alınan dikiş yerim acıyordu, kucağına almasına sesimi çıkarmayacaktım bu sefer.

"Seni kucağımda taşımayı ne kadar özlediğimden haberin var mı acaba?"

Boynuna sarılmadan hemen önce Kang babamın elindeki pusetlere baktım. Kızlar uyuyordu. Doğum yapalı  1 hafta olmasına rağmen Taehyung 'tedbir' adı altında hastanede tutmak için ikna etmişti herkesi.

Eve doğru yol alırken dolan gözlerim yüzünden sesim de titrek çıkmıştı. Ağlamamaya çalışırken konuştum.

"Odaları bitmemişti... Nerede kalacaklar?"

"Olduğu kadar Çiçeğim."

"Evlerine ilk gelişlerinde çocuklarımıza düzgün bir oda bile veremiyoruz..."

Dudaklarımı büzerek sızlanırken eve gelmiştik bile. Taehyung beni kucağından indirdiğinde hedefim pusetinde huzursuzlanmaya başlayan küçük kızım Vien'di. Gerçekten küçüktü. Larin'e göre yanında fazla küçük ve çelimsiz duruyordu.

"Aldım kızımı aldııımm!"

Heyecanıma rağmen minik bebeğim yüksek sesten korktuğu için sessizce kucağıma aldım. Taehyung da kardeşinin sesine uyanan diğer bebeğimizi almıştı.

Yürümeden önce güzel yüzünü izledim asla solmayan gülümsememle. Yeni yeni açılan iri gözleriyle şaşkın şaşkın etrafa bakmaya çalışıyordu.

"Burası senin evin bebeğim... Çok uzun yıllarımız geçecek burada."

Vien, anlamış gibi bir anda gülüp kalbimin teklemesine neden olmuştu. Aniden aldığım tepki kalbimin sıkışmasına neden olurken yüzüme yaklaştırıp her yerini öptüm.

"Mis kokulu meleğim benim."

Ayrımcılık olmasın diye Larin'i de öpüp tamamlanmayan odalarına doğru ilerlemeye başladım. Attığım her adım kalbimde sızıya neden oluyordu sanki. Kızlarımı tamamlanmamış odaya getirmek utanç vericiydi.

Lila rengi kapının önüne geldiğimde burukça açıp içeri girdim. Ama burukluk sadece içeri girene kadardı.

Bir hafta önce darmadağın bıraktığımız odada her şey yerli yerindeydi. Pudra rengi ağırlıklı eşyalar olması gerektiği gibiydi, beşikler yerindeydi

Gözlerim dolarken kucağımdaki bebeği babama verip çekmecelerden birini açtım. İçine yerleştirilmiş kıyafetleri gördüğümde dudaklarımı büzüp arkamı döndüm. Kendimi benim için açılmış kollara bırakırken ufak ufak göz yaşlarımı döküyordum.

"Teşekkür ederim... Çok teşekkür ederim."

"Teşekkür etmen gereken çok kişi var. Hiçbirini tek başıma yapmadım."

Zeus | TaekookWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu